Türk siyaset tarihinin en büyük halk hareketi içerisinde yer almak büyük bir onur...
Aradan geçen 7 buçuk yıllık süreçte tek bir kez bile 'Of' demediysem, yorulmadıysam, gücenmediysem, bunu en çok da birlikte görev yaptığımız ekip arkadaşlarıma borçluyum. Böylesi inanmış, böylesi kenetlenmiş bir topluluğun önünde kim durabilirdi ve bu çalışmalar bize ne kadar yorgunluk verebilirdi ki? Allah'a şükürler olsun... Alnımızın akıyla bu büyük mücadelenin sonunda ardımızda onbinlerce minnet, takdir ve dua bıraktık. Elleri öpülesi Beykozlu Annelerim, Beykozlu ninelerim bizlere gece gündüz hayır duası ettiler. Allah hepsinden razı olsun...
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan (Reis), geçen 12 yıllık süreç içerisinde çok çalıştı. Hem yurt içinde hem de yurt dışında gerçekleştirdiği gezilerde, bir liderin nasıl olması gerektiğiyle ilgili adeta ders verdi. Gecesini gündüzüne katan ve memleketinin dertleriyle dertlenen bir Cumhurbaşkanımızın olması bu ülkedeki 75 milyonun gururu haline geldi. Cumhurbaşkanı böylesi çalışırken, yerelde görev yapan kişilerin de rahat olması beklenemezdi. Belediye Başkanımız ve ilçemizin 'Ağabeyi' Yücel Çelikbilek'in güzel bir sözü vardır: "Bu makamları sakın yan gelip yatma yeri sanmayın. Buraya gelenler çile çeker, dertli gezer" der. Reisimiz Erdoğan, memleketin geneli için dertlenirken, bizler de Yücel Başkanla birlikte Beykoz için dertlendik. Yüzlerce ve hatta kimi zaman binlerce kişi olduk; Beykoz’umuzun daha güzel ve yaşanılası bir yer olması için uğraş verdik. Yılmadık, vazgeçmedik; gücenmedik. Önümüze çıkan tüm engellerle vargücümüzle mücadele ettik. Ancak bu sırada da dik durduk; diklenmedik…
Beykozlunun Beykoz'da kalması için verdiğimiz mücadele dizilere, filmlere konu olacak kadar kıymetli ve içtendir. Gerçekleri tüm çıplaklığıyla ortaya koyduktan sonra kimimiz siyasi kariyerini riske etmiş, kimimiz de elini taşın altına koyuyor olmaktan dolayı gücenmemiş; elini geriye çekinmemiştir. Bu süreçte Ankara'ysa Ankara'ya gidilmiş, muhtarsa muhtarla görüşülmüş; vatandaşsa vatandaşın düşünceleri dinlenmiştir. Büyük bir imtihandan, Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek çıkmıştır Beykoz... Yüzakıyla... Allah'a hamd olsun...
Şimdi önümüzdeki süreç, Yeni Türkiye ile birlikte Yeni Beykoz'un inşasına gebedir. Beykoz’umuz artık Riva Kanalı'yla güzelleşecek, Kılıçlı Film Platosu'yla renklenecek ve Yûşa Tepesi'yle bereketlenecektir. Bu projelerin önümüzdeki 10 yıllık süreçte ilçeye getirileri o kadar büyük olacaktır ki, Beykoz'un ünü zamanla İstanbul'u da aşarak Türkiye'nin tamamına yayılabilecektir. Akıllı, ahlaklı ve sağduyulu Beykozlular, o günler geldiğinde kendileriyle, hemşerileriyle ve 250 bini aşkın Beykozluyla ne kadar gurur duysa, azdır.
Bize şimdi... Tam da şimdi biraz gayret ve biraz da hayır duası lazımdır.
Beykozlunun Belediyesi'ne güveni ise tamdır ve bu güvenin kökleri derindedir; sağlamdır.
Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun...
