Kışa girerken, Kovid-19

Kuzey yarım kürede bulunan ülkemizde  kışa girerken tüm dünyada olduğu gibi koronavirüs vakaları artmaya başladı. Kışın başlangıcıyla gelecek birkaç ayın zor geçeceği düşünülüyor. Vakalar arttıkça hastane ve yoğun bakım yatak ihtiyacı artacak, belli ki bu kış zorlu ve mücadeleli geçecek. 

Kış boyunca olmayacak güneş ışığı eksikliği, soğuk havalar, mevsimsel grip hastalığı, kalabalığın kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirmesi ile bulaşlar artacak. Bu tehlike sadece AVM'ler, işyerleri, toplu taşıma araçları, okullar, marketler değil evlerimize aynı bulaş riskleri taşıyacak. Aile içi bulaş artacak. Bu nedenle maske, mesafe ve el yüz temizliğinin önemli bir ayrıntı olmaktan çıkacak daha ileri giderek vazgeçilmez zaruret olacak.

İnfluenza ( mevsimsel grip ) virüsünü taşıyan havadaki damlacıklar güneş ışığında kuru ve sıcak havada etkisiz hale geliyor. Bu genel durumu birçok uzman doğruluyor. Kovid-19 damlacıklarının da, yazın özelliğinden dolayı yok olacağı, azalacağını düşünerek umutlar geliştirmiştik. Maalesef düşündüğümüz gibi olmadı, yaz güneşi sıcaklığı Kovid-19 hastalığını azaltmadı, yayılmasını engelleyemedi.

İşyerlerinde, okullarda, AVM'lerde, toplu taşımalarda, restoranlarda azımsanmayacak miktarda virüs taşıyan insanlar bulunmaktadır. Vakaların sadece %10'u belirti vermektedir. En çok test yapan ülkelerde bile bildirdikleri rakamların 10 katı vaka olduğu bilinmektedir. Dolayısı ile şu anda vaka sayısının yüksek olduğu bir dönemdeyiz. 

Bu olumsuz gelişmeler yetmezmiş gibi hastalığın eskiden olduğundan daha ağır seyretmediği, zatürreeye yakalanmaların ve ölüm oranlarının azaldığı algısı yerleşmesi ile Kovid -19 hastalığını hafife almaya başladık. Bu korkusuzluk ciddi tehlike olmakta.

 LÜTFEN YAPALIM!

* MASKE, MESAFE ve TEMİZLİK kurallarına şartsız uymak, ortamdaki virüsü  azaltmak önemlidir. 

* Pencereleri açıp kapalı ortamı sık sık havalandırmak virüsü  ortamdan uzaklaştıran en basit ve ucuz tedbirlerdendir. Pencereleri günde 3-4 kez, 15 – 30 dakika mümkünse daha sık ve uzun açık tutmamız önemlidir. Hava akımı yaptırmayı da ihmal etmemeliyiz. 

* Evlerin, okulların ve ofislerin hava kalitesini artırmak yani virüs ile kirlenmesini en aza indirmek, doğal havalandırmayı denemek son derece etkili bir önlemdir.

Değerli dostlar bu virüs geçecek ve inşallah sevdiklerimizle sıhhatli günlere döneceğiz.  Ama lütfen biraz daha sabır ve tedbir. Kalın sağlıcakla. 

Dr. Hüseyin Atilla TÜYSÜZ HAKKINDA

Uzman Doktor Hüseyin Atilla Tüysüz, Giresun ili, Görele ilçesinde 1957 yılında doğdu. İlkokul ve ortaokul tahsilini Görele’de tamamlayıp 1983 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdi. İki yıl mecburi hizmetinden sonra bitirdiği fakültede Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikro Biyoloji Uzmanlık eğitimini aldı. 1990 yılında Trabzon Numune Eğitim Araştırma Hastanesi’nde 19 yıl görev yaptı. 2010 yılından itibaren Beykoz Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nde uzman doktor olarak görev yapmaktadır.