2018’de yüzde 52,6 oy aldı Erdoğan, enflasyon yüzde 20'de duruyordu. Dolar 4, Euro 5'lerde seyrediyordu.
Sebze ve meyveye gelen zamlar sonucunda tanzim manav standları kuruldu. Hatta bir tanesi Kavacık Mezarlığının karşısındaki boş alandaydı. Vatandaşlar kuyrukta ucuz sebze ve meyve için bekliyor, Erdoğan bunlar varlık kuyruğu diyordu.
FETÖ, o günlerde hala daha dumanı üzerinde bir düşmandı. Seçmene karşı kullanılan büyük bir kozdu. Bugün bu etkisini yitirdi. Bu noktaya döneceğiz.
İYİ Parti çok genç bir partiydi, henüz kurulalı 7 ay olmuştu. Akp içinden iki ayrı parti çıkmamış, Babacan ve Davutoğlu hala kabuğunda duruyorlardı.
Ee bugün bakıyoruz. Ekmek oldu 6 lira, bırak sebze-meyveyi zam gelmeyen hiç bir şey kalmadı. Enflasyon roketledi. Kiralar uçtu. Artık Beykoz'un bir çok mahallesinde imkansızlık yüzünden anne-babalar evlatlarını evlendirince otursunlar diye evlerini bölüyorlar. İki ayrı evi aynı doğalgaz hattı üzerinden tek bir kombi ile kullanıp tasarruf ediyorlar. Yani bir evi iki ev haline getiriyorlar.
Ülkede maaşlı çalışan nüfusun yüzde 47'si asgari ücret alıyor. Neredeyse her iki kişiden biri asgari ücretli. En büyük banknot olan 200 lira ile 1 kilo et alınamıyor, bir evin 1 aylık mutfak masrafını karşılamıyor. 500 ve 1000 Liralık banknot çıkarılması gündemde.
Tüm bunların yanında 6 Şubat'ta yaşanan Kahramanmaraş depremleri. Kaybettiğimiz canların acısı hala içimizi dağlıyor. O günlerde bu memleketin insanlarına yaşatılanlar, eksiklikler, ihmaller, yanlışlar hala hafızalarda.
Ankara'da şehit edilen Ülkü Ocakları Başkanı Merhum Sinan Ateş'in katillerinin hala bulunmaması. Gizli olmayan bir el tarafından korunan azmettiriciler.
Sedat Peker'in oluşturduğu 'bir kamera bir mikrofon' cephesini büyüten Muhammed Yakut ve son olarak Ali Yeşildağ'ın Erdoğan ve Akp kurmayları için yayınladıkları hırsızlık iddiaları.
Tüm bunların olmadığı dönemde yüzde 52,6 oy alan; Ankara, İstanbul, Adana, Antalya, Mersin, Bolu gibi şehirleri kaybeden Erdoğan, artık Hizbullahçı Hüda-Par'ı da terkesine katmasına rağmen kaybediyor.
Kaybetmemek için de her yola başvuracağını da meydanlardaki konuşmalarından anlıyoruz. Saçma sapan bir tehdit dili kullanıyor Cumhur İttifakı liderleri; fakat bir vatandaş olarak uyarımızı yapalım. Kimse heveslenmesin, kimseyi gaza getirmeyin. Türkiye kabile devleti değildir. 84 milyon vatandaşının hepsi bu ülkenin namusuyla şerefiyle görevinin başında olan kolluk güçlerine askerine, polisine ve güvenlik bürokrasisine güvenir. Onlar da vatandaşını sahipsiz bırakmaz. Sonrasında bu işin yargı kısmı olduğunu da unutmamak lazım.
APO'YU ASSANIZA
2023 Seçimleri için Erdoğan tarafından belirlenen düşman bir zamanki çözüm süreci ortağı olan HDP (YSP). Hatta bu sefer seçmeniyle birlikte HDP. Biraz üzerine Kandil itleri sosuyla birlikte servis ediliyor. Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarını, oy için koltuk için Kandil'deki terör örgütü mensuplarıyla bir tutmaktan hiç çekinmiyor Cumhur İttifakı partileri.
Yalanları o kadar kolay söylüyor olmaları artık muhalefetin garibine gitmese de kendi seçmenlerinin bu yalanlara inanması tek kelimeyle üzücü.
Evet, Kandil itlerinden bir kaçı ağzına Kılıçdaroğlu'nun adını alarak destek açıklaması yapıyor. Peki nasıl destek verecek bu adamlar Kılıçdaroğlu'na gelip oy mu kullanacaklar? Mümkün mü bu? Hayır.
Anca ülkemizdeki etki alanı olan HDP seçmenlerine gidin oy verin diyecekler onlarda verecekler ya da vermeyecekler. Etkisi var mı peki terör örgütü PKK liderlerinin seçmenleri üzerinde? Bence yok. Olsa Akp, apo itinin mektubunu miting meydanlarında okutunca olurdu. Osman itini TRT' ye çıkardığında olurdu.
Bir de hem Bahçeli'ye hem de Erdoğan'a hatırlatayım. Yaşları ilerledi unutmuş olabilirler. Siz Selahattin Demirtaş üzerinden manipülasyon yapıyorsunuz ama zamanında ip atıyordunuz birbirinize apo'yu asardın asamazdın diye. Artık aynı taraftasınız, istikametiniz aynı. Kandil'in moralini bozsanıza. PKK'ya bundan daha büyük darbe mi olur? Teröre daha büyük gözdağı mı olur? apo'yu assanıza!
