Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Katillerine Burs verecek kadar saf bir milletiz…

Şu 15 Temmuz darbe girişimini, içimizdeki Yahudiler, Ermeniler, gayri Müslimler veya PKK ve diğer terör örgütleri yapmış olsalardı, bu masum millete bu kadar çok dokunmaz ve böylesine ağır gelmezdi.

 

Çünkü onlara güvenmemek gerektiği hakkında, Yüce kitabımız Kur’ân’ı Kerîm’de defalarca uyarılmıştık. Bu uyarılar nedeniyle de PKK ve diğer terör örgütlerine ve onlar gibi dış şer güçlerden beslenen diğer teröristlere karşı, herkes zaten mesafeli ve tedbirliydi.

Gerçi sinsi olarak bu 15 Temmuz darbe girişiminin perde arkasında da onların eli var, bu kesin ve çoğunluk tarafından bilinen bir konu. Fakat bugünkü konumuz bu değil; katillerine BURS verebilecek kadar, Saf bir millet oluşumuzdur…

15 Temmuzda 253 masum halkımızın katilleri olacak hâinler, bizlere ağlayarak vaazlar verene bağlı ve 30 senden fazla zamandan beri bizlere ikiyüzlü davranarak, “îmanlı Türk gençliği yetiştiriyoruz, 160 ülkede İslâm’ı, Türkçemizi ve Türk bayrağını yaşatıyoruz, vs.” gibi câzip sloganlarla, bizlerden burs, kurban vd. desteklerimize talip oluyorlardı. (Bunların içindeki bizler gibi saf ve temiz duygularla, kulenin ucundaki gizli, kirli ve sinsi plânları yapan HÂİNLERİ kendileri gibi iyi niyetli sanan masum kardeşlerimizi hariç tutuyoruz.)

İşte bu şekilde ve böylesine sinsi ikiyüzlülüklerle aldatılmışlığın, enâyi yerine konulmuşluğun acısını ve ızdırabını 4-5 yıllardan beri çekiyoruz. Bu günler de bu ihânetin yıl dönümüdür…

  • Nasıl kahrolmayalım ki?

Tamamen ehl-i takva ve sanki Allah’ın cc rızası için, büyük fedakârlıklarla gurbet ellerde hizmet eder göründüler yıllar yılı!..

Bizler de; “biz beceremiyoruz, hiç olmazsa maddi imkânlarımızı onlarla paylaşalım, onlar bizim yerimize hizmet etsin” düşüncesiyle, hiç boş çevirmedik ki onları. Katillerimizi beslediğimizi fark edemeyecek kadar efsunlanmıştık sanki!..

ŞURASI ÇOK DAHA ÖNEMLİ: Diğer yandan o yıllarda; onların Din, vatan, bayrak, Türkçemizin dünya çapında yaygınlaşması ve îman adına gayretli çalışmalarını çok tehlikeli gören ve ürken mâlûm lâik ve sol zihniyet, “bu cemaat ülkemize irticayı ve şeriatı getirecek, TC adına çok tehlikelidir” diye savaş açmışlardı.

Bu hâinlerin 15 Temmuz 2016’da; vatanına, devletine, kendisine bağışlar yapan milletine, hatta Yüce Dînimizin ulvî prensiplerine İHÂNET etmeleri, en çok bu lâik zihniyeti sevindirdi. “Bak biz dememiş miydik, bunlar çok tehlikelidir” diye, sanki haklı çıkmanın havasını attılar günlerce, aylarca ve yıllarca.

Fakat bunların da yanıldığı bir şey vardı.

Bu mâlum zihniyetin tahminlerinin tamamen aksine, bu FETÖ hainleri bu darbe girişimine asla din, îman, irtica ve şeriat adına değil, ABD’NİN ve diğer ŞER ittifakın güdümünde, ilk etapta diş geçiremedikleri güçlü iktidarı etkisiz hâle getirip, ülkemizi onlara peşkeş çekme adına girişmişlerdi…

Kendi ifadeleriyle; “Dünya çapında okullar açma konusunda ruhsat alma adına, bir Türkiye feda edilebilirdi”. Sanki onlara bu sözü verenler, maksatlarına ulaştıktan sonra, çeşitli bahanelerle caymayacaklarmış gibi!.. Bu hâin zavallılar da saf saf bu şer güçlere inandılar ve DARBE girişiminde bulundular…

  • Birçok vatandaşımızın ıskaladığı, çok daha önemli bir gerçek daha var:

FETÖ ihanetinin, din, îman, irtica ve şeriat adına değil, diş geçirilemeyen güçlü bir iktidarı ve liderini derdest etme adına yapıldığını çok net anlayan şu malum lâik zihniyet, şimdi âdetâ ölesiye onların (Yani, Fetö’cülerin) savunmasına soyundular. Onlara sahip çıkıyorlar. Çünkü; düşmanlarının düşmanı, onlar için artık dost sayılıyordu…

  • Hani bunlar çok tehlikeliydi?.. Hani bunlar; ..ülkemize irticayı ve şeriatı getirecek, TC adına çok tehlikeliydi?..  

Peki, “TC adına çok tehlikeli” dediğiniz aynı FETÖ’YÜ, şimdi niçin kolluyor ve savunuyorsunuz?.. Bu güçlü iktidara karşı düşmanlıkta, dayanışma ve ortaklığınız olduğu için, değil mi?..

Fakat şu mümtaz Türk halkı; Bu sinsi ihanetten sonra, sizin bu gizli manevralarınızı fark ve idrak edecek kadar basiret sahibi oldu. Akıllı insan bir kere aldanır ve ikinci kez aldanmaz. Fıkrada olduğu gibi; yılan tarafından ısırıldığı delikten, bir daha asla ısırılmaz.  

Nitekim de öyle olacağı son ara muhtar seçimlerde görüldü: Fetö partisi ve destekçileri için tam bir hezîmet… (Afyon Güney Beldesi 6 Haziran 2021 ara seçim sonucu: Cumhur: 1528 Oy. Millet: 117 Oy.)

  • Bu güzide halk, hem yıllarca fetöcüleri çok tehlikeli görüp, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bağırlarınıza basan bu zihniyeti, hem de şu FETÖ hainlerini bu engin ferasetle ve bu duygularla çok dikkatli bir şekilde izliyor ve gözlüyor. Vesselâm…

 

 

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER