Katillere Beykoz’dan öfke yağdı

  • 0
  • 10693
Katillere Beykoz’dan öfke yağdı
Katillere Beykoz’dan öfke yağdı
Katillere Beykoz’dan öfke yağdı
Katillere Beykoz’dan öfke yağdı
Katillere Beykoz’dan öfke yağdı
Katillere Beykoz’dan öfke yağdı
Katillere Beykoz’dan öfke yağdı
Katillere Beykoz’dan öfke yağdı
Katillere Beykoz’dan öfke yağdı
Katillere Beykoz’dan öfke yağdı
Katillere Beykoz’dan öfke yağdı
Katillere Beykoz’dan öfke yağdı

Mısır ve Suriye’de yaşanan katliamlara tepki amacıyla Tarihi Beykoz Çayırı’nda düzenlenen programda El Sisi ve Beşşar Esad’a öfke yağdı.

Mısır’da yaşanan olaylara dikkat çekmek ve tepki göstermek amacıyla, Beykoz Belediyesi veÖzgür-Der işbirliğiyle 'Mısır Halkıyla Dayanışma Gecesi' düzenlendi. Gecenin konuşmacıları arasında yer alan Vakit Yazarı Gazeteci Abdurrahman Dilipak"Kasımpaşalı delikanlı" diyerek Başbakan Erdoğan'ı övdü.Abdurrahman Dilipak, "Şu Kasımpaşalı delikanlı var ya? Hani şu ağlayan Başbakan? İnanın şu anda İslam Dünyası'nın neresinde aday olsa, en az Türkiye'deki kadar oy alır. Kimse Tayyip Erdoğan'ı tanımaz. Aslında bu, sizin dualarınızın bereketidir" diye konuştu.

Mısır Halkıyla Dayanışma Gecesi'ne AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, Beykoz Belediyesi eski Başkanı Muharrem Ergül, Beykoz Belediye Meclis Üyesi ve Dost Beykoz Yazarlarından Erdal Öztürk, AK Parti Beykoz İlçe Başkanı Adem Sefer, AK Parti Beykoz Gençlik Kolları Başkanı Fatih Sağlam, Vakit Gazetesi Yazarı Gazeteci Abdurrahman Dilipak, Özgür - Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, İHH yöneticilerinden Av. Gülden Sönmez ve Beykozlu vatandaşlar katıldı.

Metin Külünk: Adeviye Meydanı’na selam

Beykoz Çayırı'nda gerçekleştirilen Dayanışma Gecesi'nde ilk olarak AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk söz aldı. "Mısır'daki mazlum kardeşlerimizin, büyük bir direnişin habercisi olan Adviye Meydanı'na selam etmek için... Şam'da Halep'te şehit olan katil Esad'ın kimyasal silahlarıyla şahadet şerbetine kavuşan kardeşlerimize selam durmak için... Onlarla yüreklerini paylaşmak, onların yüreklerine dokunmak, onların yüreklerindekini Beykoz'da semayla buluşturmak için bir araya gelmiş, güzel yürekli insanlar!" diyerek kalabalığı selamlayan Milletvekili Metin Külünk, şunları kaydetti:

"Hiç endişeniz olmasın ki, yaşadığımız bu süreç, büyük bir dirilişin habercisidir. Onlar şahadetleriyle yolumuzu aslında aydınlatmaktadırlar. Sakın ha Adviye'de Halep'te şehit olan, Bağdat'ta şehit olan insanlara sakın gözyaşı dökmeyin. Onlar, canlarını Allah'a cennet karşılığı satan yiğitlerdir. Asıl tefekkür etmemiz gereken, bu coğrafyanın içine düşürülmek istendiği bu zilletten ayağa kalkışın mücadelesini verebilmektir"

Yücel Çelikbilek: Yüreklerimiz buruk

Ardından kürsüye çıkan Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek de "Yüreklerimiz buruk, kalplerimiz kırık, içimiz acılı..." diyerek başladığı sözlerine, şu şekilde devam etti:

"Mısır'da Suriye'de yaşanılanlar artık çağımızda olmaması gerekenlerdir. İnsan Hakları'na inananlar, demokrasiye inananlar, halkın oylarına saygı gösterilmesi gerektiğine inananların, bunlara karşı duruşlarının farklı olması lazım. Ancak bunlara bizlerden başka, belli ülkelerden başka kimsenin kılını kıpırdatmadığını görüyorsunuz. Bu utanç onlara yeter. Bu rezillik diyebileceğim tavır, onlara yeter"

Dünyanın ve Birleşmiş Milletlerin yeniden sorgulanması gerektiğini ifade eden Çelikbilek, insanların öldüğü bir yerde menfaatin de söz konusu olamayacağını belirtti. İptal edilenBeykoz Çayır Festivali'ne de değinen Başkan Yücel Çelikbilek, şunları söyledi:

"Biliyorsunuz, bir hafta önce bir etkinliğimizin başlaması lazımdı. Ancak önce Mısır'da daha sonrada Suriye'de gerçekleştirilen kimyasal silah saldırıları sonrası ölenlerin aziz hatıraları karşısında bizim yüreksiz olmamız, hissiz olmamız, duygusuz olmamız Beykoz Halkı'ndan beklenemezdi. Biz de dedik ki, bu Çayır Festivalimizin belli bir kısmını kültür anlamında devam ettirelim. Ama bu Çayır'da her akşam, Mısır'ı unutturmayalım, hatırlatalım. Suriye insanlarını hatırlatalım ve insanlarımız asla gönüllerden oradaki kardeşlerimizi çıkartmasınlar"

İnsanlar ölürken, biz nasıl gülelim

"Allah'tan dileğimiz bir daha hiçbir İslam ülkesinin başına, kardeşlerimizin başına bu sıkıntıların gelmemesidir" diyen Beykoz Belediye Başkanı Yücel ÇelikbilekBeykoz'daTürkiye'de ve dünyanın pek çok yerinde geceleri kılınan namazların, gündüzleri tutulan oruçların, indirilen hatim ve duaların Mısır'daki Suriye'deki Müslümanlar için olduğunu kaydetti. Evlerde eğlence yapılmamasına yönelik tavsiyelerde de bulunan Başkan Çelikbilek,"Orada insanlar, yıpranırken, ölürken, katliama maruz kalırken, bizim bu anlamda çok fazla gülmeye hakkımızın olmadığını bilmemiz lazım. Biz onlar için bugün gülmeyeceğiz ki, yarın da onlar -inşallah böyle şeyler olmaz- onlar da bizler için aynı hissi taşısınlar" şeklinde konuştu.

Vakit Yazarı Gazeteci Abdurrahman Dilipak ise konuşmasına, pek çok farklı sahih hadis kitabında yer alan 'sevap kazanmak' konusundaki bilgilerle başladı. "Herkes, kendinin adının zikredilmesini istiyor" diyen Dilipak, şunları söyledi:

"Eğer kendiniz için bir şey istiyorsanız, onun 1 sevabı var. Allah size karşılığını 1 katıyla verecek. Eğer komşularınız için bir şey yaparsanız, onun karşılığı olarak 10 katıyla verecek. Eğer akrabalarınız için yaparsanız, 100 katıyla verecek. Ama yardım ettikleriniz, hiç tanımadığınız kişilerse ve yalnızca Allah'tan karşılık bekleyerek yardım yapıyorsanız, bunun karşılığı 700 katıdır"

Biz adalet istiyoruz, barış istiyoruz

Hıristiyan ya da Yahudi bir kişiye zulmetmesi halinde, o kişilerin hakkını gelip kendisinden soran kişinin ‘Allah rızası’ kazanacağını ifade eden Dilipak"Biz adalet istiyoruz, barış istiyoruz, hürriyet istiyoruz. Bir Müslüman, bir gayrimüslime haksızlık ederse bizim duracağımız yer bellidir. Bizler yalnızca Suriyeli, Mısırlı oldukları için bugün onların yanında değiliz. Onlar, mazlumdurlar. Onlar Müslüman olmasalardı da biz onların yanında olmakla emrolunduk" diye konuştu.

Mısırlı ve Suriyeli direnişçilerin, İslam ümmetinin vahdetine vesile olduğunu söyleyen Vakit Yazarı Gazeteci Abdurrahman Dilipak, İslam Ülkeleri arasında çizilen sınırları sorguladı."Aynı din, dil, tarih, coğrafya, kültür. Bunları ayıran neydi? Kimdi bu? Bu sınırları çizenler, kimdi bunlar?" diye soran Abdurrahman DilipakMısır ve Suriye’nin uzak olmadığını, babası doğduğunda 'tek devlet' olduklarını belirtti. "Aynı halkın çocuklarıyız biz, aynı halkın ümmetiyiz. Kıblemiz bir bizim, kitabımız bir" diyen Dilipak, egemenlerin kurduğu düzenin yıkılmaya başladığını kaydetti. Vakit Yazarı Gazeteci Abdurrahman Dilipak,"Biz, âlemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmetiyiz. Zalimlerden korkmayın, Allah'tan korkun" dedi.

Sisi tarafından insanlar katledildi

Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya ise "Allah'ın rahmeti sizlerin ve yeryüzünde direnen bütün Müslümanların üzerine olsun inşallah" diyerek başladığı sözlerine, bir süredir çok acı ve görenleri kahreden görüntülerle güne başlandığını kaydetti. 14 Ağustosgünü Mısır Genelkurmay Başkanı Orgeneral Abdülfettah Said Hüseyin Halil el Sisitarafından insanların katledildiğini söyleyerek, "Bir hafta geçti aradan, 21 Ağustos tarihinde bu sefer katliam sırası kasap Beşar'a gelmişti. Şam'da şu anda binlerle ifadelerle kardeşimizin, mazlumun vahşice katledilişine şahit olduk" diye konuştu.

Rıdvan Kaya, şöyle dedi:

"Akıl almaz görüntüler yaşanıyor Ortadoğu'da... Ekranlardan, gözlerimizin, zihinlerimizin kalplerimizin içine katliam, vahşet görüntüleri akıyor ve dünya genelinde müthiş bir sessizlik, umursamazlık, aldırmazlık görülüyor. Bu tablo, elbette sorgulanmayı gerektiren bir tablodur. Maalesef, dünya genelinde etkin güçler, kurumlar, kuruluşlar; dünyayı siyasi, askeri ve medya ile yöneten güçler, Müslümanların katledilişine karşı üç maymunu her zaman oynadılar ve bir kere daha oynuyorlar. Buna aslında şaşıracak bir durumumuz da yok. Bugüne kadar olduğu gibi Mısır ya da Suriye'de Müslümanların katledilişinden rahatsızlık duymalarını doğrusu beklemiyoruz. Peki, o zaman neden şikâyet ediyoruz? Bir kere daha bu ikiyüzlülüğü, bu sahtekârlığı, aldatıcılığı teşhir etmek için. Bir kere daha onların maskesini indirmek için bunları vurguluyoruz"

Ramazanın ilk iftarını Adeviye’de yaptık

İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakfı (İHH) yöneticilerinden Av. Gülden Sönmez de "Rabbimiz şahitliğimizi şehitlik sevabı gibi saysın. Hayatımızı da şahit ve şehit kılsın inşallah" diyerek başladığı sözlerinden sonra şunları kaydetti:

"Yaklaşık bir buçuk ay önce Adeviye Meydanı'ndaydık. Mısır'daki direnişin hemen başladığı günlerde... Ramazan'ın ilk iftarı... Adeviye Meydanı'nda iftar sofrasında Mısırlı kadınlarla ve Mısırlı çocuklarla beraberdik. Özellikle kız kardeşlerime seslenmek istiyorum. Mısırlı kadınlar, keskin nişancıların kurşun hedeflerine karşı, tanklara karşı, bu kadar zulme karşı, nasıl oluyor da bu meydanları doldurmaya devam ediyorlar, nasıl oluyor da Esmalar, o kurşunlara karşı göğsünü gere gere duruyorlar? Onun sırrını açıklamak isterim size. Mısır'daki kadına soruyorsun: 'Niçin buradasın?'. Şöyle diyorlar: 'Direnmek, yaşamaktan daha onurlu ve daha insancadır.' Oradaki kadın, onursuz yaşayacağına, esir yaşayacağına, tekrar askeri rejim altında zulüm görerek yaşayacağına benim çocuğum ölsün, onurlu bir şekilde şehit olsun, diyor. Bu bir duruştur arkadaşlar. Bu, insanca, Müslüman’ca ve adam gibi duruştur. İşte Adeviye Meydanı'nı dolduran insanların durumu bu.

Lütfen, Suriye'deki kardeşlerinize, Mısır'daki kardeşlerinize, sadece eylemlerinizle değil, maddi manevi ne yapıyorsanız, gün dayanışma günüdür, gün yardım günüdür. Mısır'ın şehitlerinin çocuklarını, çocuklarınıza kardeş alın. İHH olarak biz o muhtaç şehitlerin, muhtaç ailelerin çocuklarını, kendimiz sahiplenme konusunda bir girişim başlattık. Onlara evlerinizde, dualarınızda destek verin. Bizim çocuklarımız, hiçbir sebeple bu katliamları hak etmiyorlar. Hiçbir çocuk da hak etmez. Ama biz, zalimlere hak ettikleri cevabı vermek zorundayız. Kaybedecek hiçbir zamanımız yok"

9 yaşındaki çocuktan Esad’a beddua

Bu arada konuşmacıların yanına yaklaşan ve adının Fatih olduğu öğrenilen 8-9 yaşlarında bir çocuk, mikrofonu isteyerek şunları söyledi:

"Beşar Esad. Cehennemin dibini boyla! Allah sana en kötü cezayı versin!"

Beykoz Çayırı'nda gerçekleştirilen Dayanışma Gecesi'nde Özgür Der Müzik Grubu olanGrup Yürüyüş de konser verdi. Flüt, gitar ve kemanın yer aldığı konserde GrupAdanış veHuriyya adlı albümlerinden parçalar seslendirdi. Dayanışma Gecesi'nde ayrıca alana girişte kurulan stantta Grup Yürüyüş'ün CD'leri satıldı.

Haber Merkezi

Dost Beykoz Gazetesi Ekim 2012/1... 96. Sayı
Önceki Dost Beykoz Gazetesi Ekim 2012/1... 96. Sayı
Tebrik Edi-yorum
Sonraki Tebrik Edi-yorum
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz