Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Kar yağışındaki avantajlar ve tefekkür deryaları

Kar yağışını seyrederken; bu ulvî manzaradan herkes çok farklı zevk, keyif ve haz alabilir.

Kimi manzara güzelliğine takılır, bol bol fotoğraflar çekerler. Kimi mikropları kırma özelliğini düşünürken, sağlık açısından ferahlar. Kimi de zirai bakımdan bereketli bir altyapı olduğunu düşünerek çok sevinir. Bir başka gurup SUSUZLUK ve KURAKLIK sorunlarımıza kesin çözüm olduğunu düşünerek, adeta bayram yaparlar.

Fakat kar yağışını seyrederken, şu yukarıda arz edilenlerden çok daha fazla ulvî keyif ve haz veren öyle bir bakış açısı var ki; kişileri tefekkür deryalarına daldırıyor. Üstelik te bu tefekkür bizlere, bir saatine tam bir sene nafile ibadet sevabı da kazandırıyor.

Bu sözlerimin asla bir iddia olmadığını ve gerçeğin tâ kendisi olduğunu anlamak için, haydi hep beraber, kar yağışını bu duygularla izlemeye çalışalım:

Yüce Rabbimizin İlminin SINIRSIZLIĞI, yağan kar tanelerinde de çok net görülüyor.

Kar kristallerindeki mucizevî güzellikler ve birbirinden mutlaka farlılıklar, 1611 yılından bu yana birçok ünlü araştırmacı bilim adamlarının dikkatlerini çekmiştir.

1611’de Johannes Kepler, 1665 Robert Hooke, 1950-54 Japon Ukichiro Nakaya, günümüzde ise Kaliforniya T. Enstitüsünden Kenneth Libbrecht vb. gibi bilim adamları, kar kristalleri üzerinde çok ciddi araştırma yapanlardan bazılarıdır.

Her biri, binlerce kar tanelerinin Kristalistik yapılarının şekillerinin, hepsinin “Altıgen Radyal Simetri” olduğu halde, birbirinin aynı olmadığına bizzat şâhit olmuşlar.

Yani, tümünün ortak görüşleri; Yüce Rabbimiz tarafından “yağdırılan TÜM kar tanelerinin, bir başka kar kristalinden mutlaka FARKLI oluşudur”…

Ayrıca, kar kristalleri üzerinde, yeni tekniklerle araştırmalar yapan Amerikalı Wilson Bentley, gördüğü muhteşem sanat karşısında çok etkilenmiş ve elli yıl boyunca sürekli kar kristali resmi çekerek bu kar tanelerini incelemiştir.

  • Bentley, keşfettiği kristal âleminin eşsizliğini ise şöyle dile getirmiştir:

Mikroskobun altında kar tanelerinin mucizevi güzellikte olduğunu keşfettim. Bu güzelliğin başkaları tarafından görülmemesi ve gerekli önemin gösterilmemesi, büyük bir kayıptır. Her kristal bir tasarım harikası ve hiçbir dizayn, bir daha tekrarlanmıyor…

Böyle bir hârika çeşitliliği, çok titiz ressam, sanatçı, mimar ya da bilim adamları, diğer örneklere benzetmeden BİNLERCE adet resim üzerinde denemeye kalksalar, hiçbirisi bunu asla gerçekleştiremez.

kar 1 bavHmF ui1

Şimdi lütfen daha önce de arz ettiğimiz ‘2000 Kelimelik bir LÜGAT’ örneğini hatırlayalım. 2000 Kelimelik bir lügatin içindeki kelimelerden farklı olarak, tek bir yeni kelime ekleyebilmemiz için, tüm 2000 kelimelerin aynı anda bilinmesi kesinlikle şart idi, değil mi? Aksi halde yeni ekleyeceğimiz bir kelime, oradaki kelimenin aynı olması kaçınılmazdır. Bu nedenle, önce mevcut kelimeleri ezbere bilmemiz gerekiyor…

kar 2 sCErFcCkiW

  • Şimdi de Dünya üzerindeki TÜM KAR TANALERİNİ düşününüz.
  • Şu anda yağdırılmakta olan SEPTİLYONLARCA kar kristallerinin hiç birisi, yekdiğerine benzemediği gibi, şimdiye kadar yağdırılanlardan tamamen FARKLI olduğu, artık bilimsel bir gerçektir. (Yukarıda arz edilmişti.)

İşte, bu SÜREKLİ FARKLI YARATIŞ, Yüce Rabbimizin her kar tanesi ile hem çok yakından tek tek ilgilendiğini, hem de İLMİNİN SINIRSIZLIĞINI ispat etmiyor mu? Allahü Ekber… 

Devam edelim:

Böylesine sınırsız bir İlme ve Kudrete sahip olan Yüce Allah, her birimizin, her hareketimizi, her isyanımızı ve günahımızı da tek tek izliyor ve kaydediyor.

Her birimizi SINAMAK için şu fâni dünyaya gönderdiğini ve nasıl hareket etmemiz gerektiğini de hem gönderdiği Kur’ân ile hem de Yüce Peygamberi Hz. Muhammed SAV ve O’nun SAV vârisleri olan Müçtehitler, kutup imamları, Din âlimleri ve Bedîüzzamanlar ile bizlere bildiriyor. 

Mutlaka sevk edileceğimiz Mahkeme-i Kübra da, tüm sevdiklerimizin ve tüm Peygamberlerin gözleri önünde, bunları sergileyerek yargılayacağını da VAAD ediyor. 

Dilediği anda yağdırmakta olan SEPTİLYONLARCA kar kristallerinin hiç birisini, yekdiğerine benzetmeyecek kadar SINIRSIZ bir İLME ve Kudrete sahip olan Yüce Rabbimiz, elbette tüm vaatlerini yerine getirmeye de muktedirdir…

İşte her kar yağışını, bu duygu ve düşüncelerle izlemeye muvaffak olabilirsek eğer, hem Yüce Peygamberimizin SAV, bir saatine bir senelik nafile ibadet sevabı kazanabiliriz. (Bkz.: Suyutî, Camiu’s-Sağir, II/127; Aclûnî, I/310.) 

  • Hem de ilk paragraftaki alınanlardan çok daha fazla ulvî zevk, keyif ve haz veren tefekkür deryalarına dalabiliriz.

En önemlisi de; Yüce Rabbimizin sınırsız İLİM ve KUDRETİNİ idrak ettiğimiz için, O’nun cc emir ve yasaklarına azami derecede dikkat ederek, şu fâni dünya hayatımızdaki SINAVIMIZI kazanabilir, Cennet bahçelerinde seyran edebiliriz, inşâAllah…

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER