Kalırsam ‘Hayır’ oyu vereceğim!

2014 yerel seçimlerinde Yalova'da yaşanan trajediyi hatırlarsınız. Malum gazeteler "Demokrasinin güzelliği" sosuyla sunmuşlardı bu trajediyi. AK Parti adayının CHP adayına bir oy farkla Yalova'yı teslim ettiği seçimden bahsediyorum.

AK Parti adayı bu ağır yenilgiden sonra mutlaka bir özeleştiri yapmıştır. İncittikleri, ötekileştirdikleri, tercih ettikleri ya da belki de çalışma arkadaşlarının yanlış telkinleriyle haksızlık yaptığı insanlar şöyle bir gözünün önünden geçmiş ve en azından bir "KEŞKE" kelimesi dudaklarından dökülüvermiştir.

Her zaman söyler dururum; siyasi kadrolarda lider dahi olsa bir kişinin çok iyi olması yetmiyor. Bütün kadroların, ekibin çok iyi olması gerek. Zira bir tek kişi bütün bir kadronun iyi niyetli çalışmalarını, emeğini yerle yeksan edebiliyor. Bu çok önemli detayın kıymeti 2019 seçimlerinde daha iyi anlaşılacak diye düşünüyorum. Zira 2019'daki yerel ve genel seçimler, eğer bir takım şeyler düzeltilmez ise inanın AK Parti'nin kıyameti olabilir…

Bunları neden anlatıyorum? 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin neredeyse bire bir aynısı oldu bu referandum. Bir farkla. Hayır oyu veren AK Parti seçmeninin yerini Evet oyu veren doğu ve güneydoğu seçmeni aldı!

Ve sonuçlar malumunuz. Bazıları için zafer görünse de AK Parti davasını ve hedeflerini içselleştirmiş yığınlar için, kurucu irade için aslında büyük bir hayal kırıklığı. Düşünsenize; Üsküdar'ı kaybetmişiz, Eyüp'ü kaybetmişiz. Yahu İstanbul'u kaybetmişiz be!

İstanbul demişken, İBB'yi anmadan geçmek olmaz…

Referanduma 15 gün kala bir kardeşim geldi, bizi ne zannediyorlarsa sıkıntısını anlatıverdi. Küçüksu'da dükkanları var. Uzun süredir boşmuş. Kurumsal bir firma şube için kiralamış. Anlaşmışlar. Ancak dükkanın sadece içinde kanal, boya, yer döşemesi gibi küçük çaplı bir tadilat gerek. Bir şey olacağına ihtimal vermedikleri için başlamışlar tadilata. O da ne? Boğaziçi İmar Cumhuriyeti'nden zabıtalar tepelerine binivermiş. Kapıyı 15 bin TL'den açmışlar. Durumları yok. Baba küplere binmiş haliyle. "Abi ne yapacağız biz bu parayı veremeyiz ki?" dedi çocuk. AK Parti İlçe Teşkilatı'ndan bir isim söylemişler onu aramış. Belediyeden üst düzey bir yetkili arkadaşımızı söylemişler onu da aramış. Sonuç mu? 5 bin TL'yi paşa paşa ödemiş. 20 gün önce gübreleme ve diğer hazırlıklar için memleketi olan Rize'ye gitmesi gereken aile, sırf referandumda oy kullanmak için bütün işlerini 1 ay geciktirmeyi göze almışlar. Lakin bu gelişme üzerine, "kalırsam HAYIR oyu vereceğim" diyerek referanduma 4 gün kala kendisinin dışında üç oyu daha alıp Rize'ye gidivermiş baba.

İşte Yalova'yı tam da burada kaybettik!

Türkiye'nin birçok yerinde bu yüzden kaybettik.

Ankara'da da bu yüzden kaybettik! Beykoz'da da bu yüzden hedefin çok çok gerisinde kaldık. Hatta Çavuşbaşı analizimize bakacak olursanız Beykoz'u kıl payı nasıl kazandığımızı görürsünüz.

Bu yüzden…

AK Parti'nin gündemi MHP'nin yüzde bilmem kaç evet oyu vermesi değildir!

AK Parti seçmeninin % 8'inin neden hayır oyu verdiğidir!

Selametle kalınız…

Sinan KAVRAKOĞLU HAKKINDA

Sinan KAVRAKOĞLU... 1969 yılında Rize’de dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladı. Yüksek öğrenimini İ.T.Ü SMF DMYO’nda yapan Kavrakoğlu eğitimini yarım bırakarak 1990 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’ne gitti. Burada yaklaşık 1 yıl kalarak Photo-finishing sistemlerine yönelik teknik eğitim aldı. İyi derecede İngilizce bilen Kavrak aile şirketinde ithalat ve dış ilişkiler sorumlusu olarak görev aldı. Avrupa ve Uzakdoğu’da birçok uluslararası fuar organizasyonuna katılan Kavrak sık sık yurt dışı ziyaretlerde bulundu. 1995 yılında evlendi ve 1998 yılında Beykoz’a yerleşti. 2002 yılında Kader Gür’le tanıştı ve Dost Beykoz’un gazete formatında yayınlanmasına öncülük eden isimlerden oldu. Haber Müdürü olarak başladığı Dost Beykoz kariyerine şu an Sorumlu Yazıişleri Müdürü olarak devam ediyor. Kavrak’ın www.antoloji.com sitesinde yayınlanan bazı şiir denemelerinin yanı sıra “Yazmış Bulunduk” ve “Dost Yazılar” adlı iki kitapta derlenmiş makaleleri yer almaktadır.