Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Sinan KAVRAKOĞLU
Sinan KAVRAKOĞLU

Kalan 30 milyon yeter mi?

Yerel seçimler yaklaştıkça hayat daha bir hızlı akmaya başladı Beykoz’da...

Süreci yönetenler, sürece dahil olmak isteyenler, pozisyonunu korumak isteyenler, mevcut konumunu beğenmeyip aynanın karşısına geçip, “ben daha iyilerine layığım” diyerek yukarılara göz kırpanlar, seçimlere sayılı günler kalmasını fırsat bilip örtülü ortaklıklarla voliyi vuranlar, seçim harcamalarını kirli ihalelerle vatandaşın sırtına yıkanlar… Evet, bulunduğu konumu beğenmeyip daha yükseklere layık olduğunu düşünenler bu işin maliyetini çoktan hesaplamıştır. Hem de başarılı olamaması durumunda yedek akçesini de ayıracak şekilde.

Çok büyük paralar ister bu iş. Mesela İBB için aday adayı olursanız biraz da güçlü bir aday adayı iseniz reklamdı, tanıtımdı, TV’si, gazetesi vs 10 milyonu gözden çıkarın. Aday olduğunuzu varsayarsak -ki bence senin hiç şansın yok!- bu rakamı en az 5’le hatta 7 ile çarpmanız lazım…

Ankara siyasetine bakın, dönün bir de Beykoz’a bakın. İddia ediyorum, bu saatten sonra duyacağınız, gazetelerin manşetlerinde okuyacağınız, televizyonlarınızda izleyeceğiniz hiçbir haber Mart 2024’te yapılacak seçimlerden  bağımsız değildir. Aksini iddia eden ya siyasi kördür ya da bu kirli ilişkilerin tam göbeğindedir.

Akşamüstü, 2019’da yayınladığımız “bina fiyatına merdiven yapmışlar” başlıklı haberimizle ilgili Belediye Başkanı Murat Aydın’ın Kader Gür’e ve şahsıma açtığı 100 bin TL’lik tazminat davasının sona erdiği ve Murat Aydın’ın davayı kaybettiği haberini hazırlayıp gazeteye göndermiştim. Hemen akabinde oturmuş köşe yazımı hazırlıyordum ki  Beykoz siyaseti Kader Gür’ün usta kaleminden dökülen cümlelerle bir anda vites yükseltti. İkinci paragrafta işte bu hızdan bahsediyordum… Gür’ün yazısı yoldaki asıl bombanın işaret fişeği sadece. Bu konu derinlemesine incelendiğinde altından çok enteresan şeyler çıkacaktır ve biz bunun peşini bırakmayız. Gür’ün makalesinin son bölümündeki 70 milyon TL teşbihine halen gülüyorum. Kendimi bir anda derin bir empatinin içinde buldum: 2001 krizine kadar kendi alanımızda Türkiye’nin en büyük ithalatçısı ve toptancısıydık ve buna rağmen 70 milyon TL’yi ne merhum babam ne de ben hiçbir zaman bir arada görmedik. Bazıları hakikaten çok kısmetli! Neyse ki bu insanlar ama çalışarak ama ikili ilişkilerle vs gecekondudan zirveye yerleşmişler. Ben, atandığı görevden 3 yıl sonra alındığı halde 15 yıldır hiç emek vermeden, çalışmadan hayatını on numara devam ettiren insanlar tanıyorum yahu! 

Neyse! Geçelim…

Köşe yazımı 2018’den bu güne kadar Belediye Başkanı Murat Aydın’ın yaptığı Kültür ve Sosyal İşlerle ilgili bütçelere ve harcamalara ayıracaktım aslında ama gelin görün ki şu 70 milyonluk ihale, yazımın seyrini değiştirdi. Zira yıl yıl kültür müdürlüğünün bütçe artışlarına baktığınızda, bu sene yaşanan artışın ekonomik saiklerle pek de alakalı olmadığı zannına kapılıyor insan. Hatta hemen yıl yıl Kültür Müdürlüğünün bütçelerini yazıvereyim şuracığa, takdiri size bırakıyorum.

2018 yılı 16 milyon TL, 2019 yılı 24 milyon TL, 2020 yılı 30 milyon TL, 2021 yılı 30 milyon TL, 2022 yılı 30 milyon TL, 2023 yılı 100 milyon TL (Ali Bilir’e verilen 70 milyon TL’lik ihale buna dahil). 5 yıllık sürede sadece kültür müdürlüğüne 256 milyon bütçe vermişsiniz ve bu parayı konsere, festivale, bisiklete harcamışsınız.

Bakın kişi başına geliri 15 bin $’ın üzerinde olan bir ülkede yaşıyorsanız sanat-kültür etkinliklerine yılda 100 milyon TL hatta daha çoğunu harcar, kültürün, sanatın dibine vurursunuz. Boğaza karşı harika bir konser verip Beykozlulara, hatta tüm İstanbulluya Andrea Bocelli’yi canlı dinletebilirsiniz mesela. Bence çok da süper olur. 

Ama!

Emeklinin 7500 TL aldığı, memurun fakirlik sınırında yaşadığı, işçinin aç gezdiği bir ülkede, üstelik ülke ortalamalarının çok altında yaşayan insanların çoğunlukta olduğu Beykoz gibi bir ilçede, siz babanızın parasını harcıyor olsanız bile bir durur, düşünürsünüz.

Belediye başkanı ve ekibi olarak, bu halktan topladığınız vergileri önce kaliteli ve nitelikli hizmet olarak sunmak zorundasınız. Bu da iki parkla, üç meydanla, iki sahil bandı düzenlemesiyle, karpuz festivaliyle olmaz! Siz 5 yılda kültür için harcadığınız paranın yarısıyla dar gelirli vatandaşlar için kaç tane konut üretebilirdiniz, bunu hesaplarsınız!

2024 bütçesi 4 milyar olarak onaylandı Beykoz’un. 70 milyonu tek kalemde hemşeriye gitti bile! Şimdi 2024’ün sonunda 100 milyonluk bütçeden kalan 30 milyonun nasıl harcandığına ve yetip yetmediğine bakacağız!

Bu hızla giden bir başkan ve ekibine sizce yeter mi?

Sinan KAVRAKOĞLU
Sinan KAVRAKOĞLU HAKKINDA

Sinan KAVRAKOĞLU... 1969 yılında Rize’de dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladı. Yüksek öğrenimini İ.T.Ü SMF DMYO’nda yapan Kavrakoğlu eğitimini yarım bırakarak 1990 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’ne gitti. Burada yaklaşık 1 yıl kalarak Photo-finishing sistemlerine yönelik teknik eğitim aldı. İyi derecede İngilizce bilen Kavrak aile şirketinde ithalat ve dış ilişkiler sorumlusu olarak görev aldı. Avrupa ve Uzakdoğu’da birçok uluslararası fuar organizasyonuna katılan Kavrak sık sık yurt dışı ziyaretlerde bulundu. 1995 yılında evlendi ve 1998 yılında Beykoz’a yerleşti. 2002 yılında Kader Gür’le tanıştı ve Dost Beykoz’un gazete formatında yayınlanmasına öncülük eden isimlerden oldu. Haber Müdürü olarak başladığı Dost Beykoz kariyerine şu an Sorumlu Yazıişleri Müdürü olarak devam ediyor. Kavrak’ın www.antoloji.com sitesinde yayınlanan bazı şiir denemelerinin yanı sıra “Yazmış Bulunduk” ve “Dost Yazılar” adlı iki kitapta derlenmiş makaleleri yer almaktadır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER