Kader Gür Karadeniz TV’de konuştu

  • 1
  • 18175
Kader Gür Karadeniz TV’de konuştu
Kader Gür Karadeniz TV’de konuştu
Kader Gür Karadeniz TV’de konuştu
Kader Gür Karadeniz TV’de konuştu

Dost Beykoz’un İmtiyaz Sahibi Kader Gür, AK Parti ve CHP’deki Kongre süreçlerini değerlendirmek üzere Karadeniz TV’de canlı yayın konuğuydu.

"Erdoğan Türkiye için kendini feda eden bir insandır"

Yaklaşık 12 yıldır Beykoz’un tek basılı gazetesi olarak yayın hayatını sürdüren Dost Beykoz’un İmtiyaz Sahibi Kader Gür, AK Parti ve CHP’deki Kongre süreçlerini değerlendirmek üzere Karadeniz TV’de canlı yayın konuğuydu.

Karadeniz TV'de hafta içi her gün saat 17.00'de yayınlanan programa katılan Kader Gür, AK Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi'nde gerçekleştirilecek Kurultaylara dair düşüncelerini paylaştı. Dolu dolu geçen ve zaman zaman hararetli tartışmaların yaşandığı programda Kader Gür, gazetecilik bilgilerini ve deneyimlerini ekrandaki izleyicilerle paylaştı. Özel yaşamından çok özel bilgileri de cesurca ortaya koyan Dost Beykoz Başyazarı Kader Gür, 1 saat 11 dakika boyunca canlı yayında kaldı.

D Smart 151. Kanal ve Türksat 3A'dan yayın yapan Karadeniz TV'de hafta içi her gün saat 17.00'de ekrana gelen Haber Özel Programı'nın bu kez konuğu Dost Beykoz Başyazarı Kader Gür'dü. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın tarihte ilk kez halkoyuyla Cumhurbaşkanı seçilmesi sonrası AK Parti'deki gelişmelerin masaya yatırıldığı programın son bölümünde ise Ana muhalefet partisi CHP'de gerçekleştirilecek Kongre ele alındı. Recep Tayyip Erdoğan sonrası AK Parti'de hangi gelişmelerin yaşanacağı sorusuna ise Kader Gür, şu şekilde yanıt verdi:

Kader Gür: “AK Parti’de Erdoğan felsefesi sürecektir ama…”

"AK Parti'de şimdiye değin ufak tefek diye nitelendirilebilecek sorunların çok fazla büyümemesindeki en önemli neden Recep Tayyip Erdoğan'dı. Örneğin, yerel anlamda AK Parti teşkilâtına katılıp da sorun yaşayan ve daha sonra küsüp ayrılan kişiler, seçim olduğu zaman Recep Tayyip Erdoğan'a yardım edebilmek için küskünlüklerini bir kenara bırakıp koşa koşa çalışmaya gelmişlerdir. Şimdi ise tarihte ilk kez halkoyuyla Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan AK Parti'ye veda ediyor.

Her ne kadar Recep Tayyip Erdoğan felsefesi ve Recep Tayyip Erdoğan kültürünün devam edeceği dile gelse de... Artık küsüp gidenlerin geri dönmemesi olasılığı da ortadadır diye düşünüyorum. Genel Merkez'deki stratejiler farklı olsa da yerel bazda küskünlerin geriye dönmeyeceği gibi bir durum ortaya çıkabilir."

‘Bulaşık yıkadığı günleri hiç unutmadı!

Program sunucusu Çağlar Cilara'nın "Sizin ilginç bir hikâyeniz de var. Özellikle 28 Şubat sürecinde derin acılar çekmiş bir kişisiniz. Belki de bu yüzden Sayın Erdoğan'a 4 elle sarıldınız. Sayın Erdoğan'ın açtığı kapı size Cennet Kapısı gibi gelmiş olabilir mi?" sorusuna ise çarpıcı bir yanıt verdi. "Recep Tayyip Erdoğan'ın önünün açılması gerekiyordu. Bu ülkenin bağımsızlığa, demokrasiye ve özgürlüğe ihtiyacı vardı" diyerek sözlerine başlayan Dost Beykoz Başyazarı Kader Gür, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Ben 1997 yılında bir kamu kuruluşunda sınava girmiştim. Belki bunları ekranda anlatmak doğru değil ama ben hayatım boyunca 'aslını inkâr eden' birisi hiç olmadım! Geldiğim yerleri görerek yolumu çizmeye çalıştım. O dönemde, sınavı kazanarak yönetici olarak atanmayı beklediğim halde ben görev alamadım. Oradaki yapının içerisine giremedim. Beş yıl bana bulaşıkhanede bulaşık yıkattılar. Niye? Çünkü sistem kurulmuştu. Sistem, sizi kabul etmiyordu. Orayı bazı kişiler kendilerinin gibi görüyordu.

O dönemlerde bulaşık yıkarken, hep aynı şeyi düşünüyordum: 'Neden?' diyordum... 'Bu böyle olamaz!' diyordum. Benim gibi milyonlarca kamu kurumu çalışanı vardı. Aynı şekilde hakkıyla bir yere gelmesi gereken insanlara da bana yapılan muamele yapılıyor olabilirdi. Ben 'Ne yapmak lazım?' diye düşünüyordum ve o sırada Tayyip Bey Pınarhisar Cezaevi'ndeydi. Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili bir kitap yazmaya karar verdim."

Dost Beykoz Başyazarı Kader Gür, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili yazdığı "Esaretten Zirveye" adlı kitabının hikâyesini bu şekilde özetledi. Aslen Rize Güneysu'lu olan ve Recep Tayyip Erdoğan ile akrabalığı da bulunan Kader Gür, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a dair sevgisini dile getirirken zaman zaman duygulandığı da gözlendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dik duruşunun vatandaşlar için önemli bir özellik olduğunun altını çizen Kader Gür, kendisine peş peşe seçim kazandıran stratejilerin başında onun doğal ve samimi yapısı olduğunu da kaydetti. Türkiye’de yaşayan vatandaşların ‘lider’ olan kişilere karşı açlık yaşadığını ifade eden Kader Gür, gerçekten dik duruşuna inandıktan sonra ise o kişiye karşı daha hoşgörülü yaklaştığını anlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ardı ardına kazandığı seçimlerde, diğer partilerin kendisi hakkında kullanmak istedikleri hemen hiçbir söylemin işe yaramadığını vurgulayan Gür, Erdoğan’ın karizmasının, dil sürçmesi gibi basit konularda yaptığı hatalarının üstünü örtebildiğine dikkat çekti. Kader Gür, şunları kaydetti:

Kader Gür: “Tayyip Bey çıtayı yükseltmiştir!”

“Herhangi bir konuda bir siyasinin yaptığı hata, o kişinin kariyeri boyunca kendisini takip eder. Ancak Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü liderlerde bu böyle olmaz. Bakınız, Tayyip Bey ile ilgili hemen hiçbir hata hafızalarda yer edememiştir. Unutulmuş, gitmiştir. Neden? Çünkü halkımız, lider olan kişinin arkasından gider ve onun hatalarını görmezden gelir. Ancak lider özelliği olmayan kişilerin hatalarını da aynı şekilde abartır. Hafızasına kaydeder.

Recep Tayyip Erdoğan gibi Sayın Abdullah Gül de lider özellikleri olan bir kişiliktir. Her ne kadar AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan olabilmek için zamanı olmasa da partiye yeniden dönüş sinyali veren Sayın Gül’ün ben yeniden partinin başına geçeceğini düşünmekteyim. Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti’nin başında kaldığı süre boyunca, siyasi anlamda ‘çıta yükselten’ bir tavrının olduğunu biliyoruz. Ben bu anlamda yükselen çıtaya en uygun kişinin Sayın Abdullah Gül olacağı kanaatindeyim. Öte yandan Sayın Abdullah Gül’ün Erdoğan sonrası AK Parti’nin dağılmaması, birlikte tutunmaya devam etmesi konusunda da son derece önemli bir isim olduğu kanaatindeyim. Dışişleri Bakanlığı da yapmış Sayın Ahmet Davutoğlu da kuşkusuz önemli bir isimdir. Ancak gerek siyasi tecrübesi ve gerekse başarılı bir şekilde geçen Cumhurbaşkanlığı sonrası ben Sayın Abdullah Gül’ün çok daha bu görevi taşıyacak bir isim olduğunu düşünmekteyim”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yakın çevresini iyi bildiğini belirten Kader Gür, Başbakan Erdoğan’ın hapishaneye girdiği günlerin ailesi ve yakınları için çok zor geçtiğini ifade etti. “Tayyip Bey, ceza aldığı zaman bu cezasını erteletmişti. Biz hepimiz o dönemi çok zorlu geçirdik. Recep Tayyip Erdoğan bizim içlin o dönemlerde hep bir gözyaşıydı, hep hüzündü. Kendisine haksızlık yapıldığını düşündük” diyen Kader Gür, onun dürüstlüğüne de kefil olduklarını söyledi.

Dost Beykoz Başyazarı Kader Gür, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Tabi onun dürüstlüğüne olan kefaletimiz, 1997 yılı için geçerliydi. O günün Recep Tayyip Erdoğan’ı için bunu söyleyebiliriz. Yoksa bugün için bu konu tartışılamaz bile… hatta onun dürüstlüğünü tartışmamızın bile bizim bugün için haddimiz olmadığını düşünüyorum.”

Program Yapımcısı Çağlar Cilara, bu sırada Kader Gür’ün yazmış olduğu “Esaretten Zirveye” adlı kitabı ekranlarda gösterdi. Kader Gür’e dönerek, “Siz o dönemde aynı zamanda bu kitabı yazmaya karar mı verdiniz? Kamu görevlisi miydiniz?” sorusuna “Evet” yanıtını veren Kader Gür, kitabın Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlık koltuğuna oturduğu gün yayımlandığını anlattı. Esaretten Zirveye adlı kitabının şimdi Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlık koltuğuna oturmadan önce yaşadıklarını anlattığına dikkat çeken Kader Gür, o dönem için kitabın tanıtımı konusunda pek çok özel kanalın ‘çekingen’ davrandığını kaydetti.

Kader Gür: “2015’te kaybederse Kılıçdaroğlu bırakabilir…”

AK Parti’nin yanı sıra Cumhuriyet Halk Partisi’nde yaklaşan Kongre’nin de masaya yatırıldığı programda, Çağlar Cilara’nın sorularını yanıtlayan Kader Gür, fikirlerini ekrandaki izleyenlerle paylaştı. Mustafa Sarıgül’ün CHP’den İBB Başkan Adayı olması karşılığında, Türkiye’nin dört bir yanında ses getiren Değişim Hareketi’ni feshettiğini iddia eden Gür, Gezi Olayları sırasında dilden dile dolaşan dedikoduların da Sarıgül’ü başarısız kıldığını kaydetti. Beykoz Konakları’nda gizli toplantılara adı karışan ve kendisine inanan yüzbinlerce insanı Türkiye Değişim Hareketi’ni (TDH) feshederek ortada bırakan Mustafa Sarıgül’ün bundan sonra da siyasi başarı elde etmesinin ve yeniden halkın güvenini kazanmasının zor olacağını belirtti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden CHP Adayı olması ve Mustafa Sarıgül’ün de kendisini desteklemesi konularına da değinen Dost Beykoz Başyazarı Kader Gür, şöyle dedi:

“Bana soracak olursanız ben Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP’nin yola devam edeceğini düşünüyorum. Mustafa Sarıgül’ün desteği konusunu şu şekilde değerlendirmek isterim: Başka bir seçeneği yok. Mustafa Sarıgül siyaseti ‘yapabilen’ bir insandır. Ancak ‘iyi yapabilen’ bir insan olduğunu söyleyemem. Ben daha önce Deniz Baykal’ın karşısına çıkarken Sayın Sarıgül’ün kazanamayacağını kendisinin de bildiğini düşünüyorum. Mustafa Sarıgül o günkü hareketiyle hem Cumhuriyet Halk Partisi’ne hem de Türkiye’ye ‘liderlik’ özelliğini göstermek istemişti. Ancak anlattığım süreçte yaşananlar dolayısıyla da son seçimlerde artık bu vasfını yitirdi.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun ise siyaseten ihtirasları olan bir insan olmadığını sanıyorum. En azından benim aldığım izlenim bu şekilde. Yumuşak bir üslûbu var ve işin gerçeği sempatik de bir kişi. Dolayısıyla ben CHP’de yeniden seçildikten sonra Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2015 seçimlerini de kaybetmesi halinde CHP Genel Başkanlığı’nı kendiliğinden bırakacağını düşünüyorum.”

Haber Merkezi

İlçe Başkanı ile Bakanın PKK atışması
Önceki İlçe Başkanı ile Bakanın PKK atışması
AK Parti Beykoz İlçe Başkanı CHP İlçe Başkanını ziyaret etti
Sonraki AK Parti Beykoz İlçe Başkanı CHP İlçe Başkanını ziyaret etti