Alman birinci televizyonu Cinayet Komiserliği İstanbul diye her hafta bir dizi yayınlıyor.
Cumartesi akşamları gösterilen bu dizide, Erol Sander isimli Türk sanatçı da başrol oynuyor. İnanın İstanbul’un bundan iyi reklamı olmaz. Çok iyi bir kameramanla İstanbul’un bütün görsel güzellikleri havadan gösteriliyor. Gelmeyenleri İstanbul’a cezbeden bir dizi… Terör olayları korkusu olmasa, bu diziyi akşamları 7 milyon Alman seyrediyor; Almanya’dan İstanbul’ a gelmeyen kalmaz.
Sayılarla İstanbul
Şimdi biraz bu güzel İstanbul’u sayılarla donatalım. İstanbul’umuzun nüfusu 16 milyon kişi, her yıl iç göçle 380 bin insanımız Anadolu’dan İstanbul’a geliyor. 39 ilçeden oluşan İstanbul’da; Türkiye’ de yaşayan 2 milyon kaçak göçmen, (bunlar Suriyeli değil) 1 milyon 400 bini kentimizde yaşıyor. Suriye’den kaçan 2 milyon 800 bin mültecinin de takriben 1,2 milyonunun İstanbul’da yaşadığından hareket ediliyor. İstanbul’umuz tüm güzellikleri içeriyor. Her ilçe belediyesi kendi bölgesinde olumlu işler yapma çabası içinde.
Beykoz’un çalışmaları
Beykoz Belediyesi son zamanlarda çok başarılı bir iş yaptı. Kanlıca ile Çubuklu arasındaki bir kıyıyı doldurarak; bu bölgede yürüyecek, balık tutacak ve bisiklete binilecek bir yol hazırladı. Bu Beykoz ilçesinin güzel bir hareketidir. Diğer taraftan Kanlıca’dan Anadoluhisarı’na kadar olan sahil şeridinde yalılar, özellikle sonradan yapılan yalılara, 2-3 metrelik duvar çekerek bu bölgeleri yürümek isteyenlere denizi göstermeme başarısını sunuyorlar. Çoğu kaçak yapılan bu yalıların esasında duvarlarının 80 santimetreyi geçmemesi lazımdır. Bu konuda İBB’nin ciddi bir yaptırımı olması gerekiyor.
Buna ilaveten Boğazın iki yakasında da Boğaziçi İmar, aldığı belirli paralar karşılığında yeni yapılanmaya izin veriyor. Bir taraftan Boğaziçi İmar, en ufak evinizde bir badana veya dış boya yapacak olsanız da size her türlü zorluğu çıkarırken; baktığınız zaman Otağtepe’de Kanlıca’da Yeniköy’de her türlü yeni yapılanmaya yahut kaçak kat yapmaya para karşılığı izin veriliyor.
Boğaziçi İmarın Marifetleri
Anadolu yakasında deniz kıyısındaki restoranlara baktığımızda, hepsinin Boğaziçi İmar’a belirli paralar karşılığında göz yumdurarak yeni alanlarını genişlettiğini görüyoruz. Mihrabat Korusu’nda yeni bir yapılanma var.
İstanbul’ a kıy(a)mayalım
İstanbul’un güzelliklerine güzellik katmak, bütün belediyelerin görevi fakat çirkinleşmesine de izin verilmemesi lazım. Bu konuda Büyükşehir Belediyesi’nin Boğaziçi İmar’ı kontrol altına alarak istediği gibi hareket etmesini önlemesi lazım... Diğer bir gelişme de İstanbul’u bu kadar büyük nüfusu kaldıramıyor. 3. Köprü de faaliyete geçti. Bu gelişmeler karşısında İstanbul’da trafik her geçen gün yoğun bir şekilde sürecek.
Bu açıdan Alman Televizyonunda gösterilen Cinayet Polisi İstanbul dizisindeki güzelliklere tekrar sahip çıkma durumuna gelmemiz lazım. Bu yıl bu güzel İstanbul’a maalesef turist fazla gelmiyor. Ruslar gelme şansına sahip değil; Almanlarda da büyük bir korku var. Bunu uzak ülkelerde de görüyoruz. Buna karşılık İstanbul’u Suriyeli mülteciler ve kaçak göçmenlerle doldurduk. Bu da bizim şehre yaptığımız büyük bir ihanet…
Bu konuda İstanbul’un yeni yasalarla akılcı bir şekilde yönetilmesi şart...
