Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

İsrail ve utanası İslâm ülkeleri

Aylarca düşünüp bir türlü yazamadığım, her seferinde boğazımın düğümlendiği, bazen de gözlerimin dolduğu bir konuyu ele alacağız bugün.

İsrail ve utanası İslâm ülkeleri

Aylarca düşünüp bir türlü yazamadığım, her seferinde boğazımın düğümlendiği, bazen de gözlerimin dolduğu bir konuyu ele alacağız bugün.

KONU: Sözde İslâm ülkelerinin yöneticilerinin, GAZZE hakkındaki gafletleri ve acıklı ahvâlleri.

1947’den önceydi. İsrail’in fanatik gençleri Kudüs’e baskın düzenleyip, tahrip etmişlerdi.

O günkü Yahudi liderleri ertesi sabah, “Biz bu gece korkudan, 57 İslâm ülkeleri bizlere saldırarak boğacaklar diye uyuyamamıştık. Oysa sabah bir-iki cılız kınamadan başka hiçbir şey olmadı” diye itiraf etmişlerdi. Çünkü o günkü İsrail devleti resmen kurulmadığı gibi, arkasında ABD ve diğer zalim ülkeler yoktu.

O günkü İslâm ülkelerinin yöneticileri, o gün pasif, pısırık ve GÂFİL olmayıp, o günkü Yahudilere hadlerini bildirselerdi, bugünkü barbar, zalim, saldırgan bir İsrail olmayacaktı.

İşte bu nedenledir ki, 2 seneden beri süregelen Filistin ve Gazze katliamlarının, işgallerinin ve soykırımların vebali, o günkü İslâm ülkelerinin liderlerindedir.

  • Peki, BUGÜNKÜLER NASIL?

Maalesef, İslâm ülkelerinin pısırıklıkları, gafletleri, hatta ihanetleri bugün de aynen devam etmektedir. SUMUD Filosuna 47 Ülkeden, 50 civarındaki gemilerle, 497 Aktivist içinde, sadece bir-iki İslâm ülkesinden katılım vardı.

“İhanetleri” dedim. Çünkü 2023’te Türkiye’den giden Hacı kafilesi başkanı Mustafa Efe hocam, Tavaf sonrasında GAZZE adına dua ettiği için, Suud polisleri tarafından tutuklanıp, tam 12 saat boyunca sorgulanmıştı. Kâbe’nin gölgesinde mazlumlar için ettiği o dua, suç sayılmış; ardından da birçok sanal algı ve iftirayla hedef hâline getirilmişti. Ne yazık ki yalnız o değil, aynı duayı eden onlarca Müslüman da benzer muameleye maruz kaldı.

Daha da acısı; bazı umre firmaları, “umreci kaybederiz” korkusuyla bu açık haksızlığı yumuşatmaya, meseleyi sıradanlaştırmaya çalıştı. Sanki dua etmek suç, mazluma sahip çıkmak fitne, susmak ise makbul bir edep olmuştu.

Bu nasıl bir ihanettir? Anlaşılır gibi değil…

  • Şimdi LÜTFEN ÇOK DAHA DİKKAT!

Kâinatın efendisi Hz. Muhammed SAV, bugünkü şu acı manzaraları, tâ 1500 sene önceden şöyle haber vermişti.

-“Yakında milletler, yemek yiyenlerin çanaklarına (sofralarına) başkalarını davet ettikleri gibi, size karşı (savaşmak için) birbirlerini davet edecekler.”

“O gün bu olay, bizim azlığımızdan dolayı mı olacak?”

“Hayır, aksine siz o gün kalabalık, fakat selin önündeki ÇER-ÇÖP gibi zayıf olacaksınız. Allah düşmanlarınızın gönlünden, sizden korkma hissini soyup alacak, sizin gönlünüzde ise VEHN olacak.” buyurdu. (Yani bunlar, onların VEHN’İ yüzünden olacak.)

-“VEHN nedir ya Rasûlullah?”

-“Vehn, dünyayı (fazlaca) sevmek ve ölümü kötü görmektir.” buyurdu. (Bkz. Ebu Dâvud, Heysemî.)

Yani, Dünya hayatını çok fazla sevdikleri, Ahiret hayatını geri plâna attıkları için, çok kalabalık olmalarına rağmen, uluslararası camiada hiçbir etkileri ve tesirleri olmaz.

İşte bugünkü İslâm âlemi; “..selin önündeki ÇER-ÇÖP gibi zayıf olacaksınız.” .. Hadis-i Şerif ifadesi gibi değil midir?..

  • ÇER-ÇÖP OLMAKTAN KURTULMANIN ÇÂRESİ NEDİR?
  1. “Tüm uyuyanları uyandırmak için, BİR UYANIK şarttır” atasözümüz gibi, tüm İslâm ülkelerinin Gâfil liderini uyandırmak için de bir uyanık, gayretli ve kararlı bir dünya liderine ihtiyaç var…
  2. O da bu konuda; hem tüm İslâm Ülkeleri liderleriyle, hem Türkî Cumhuriyetlerin liderleriyle, hem de gayrimüslim fakat vicdanlı ve bu konuda azimli ülke liderleriyle toplantılar yapıp, Dünyanın en büyük ittifakını kurmaya çalışıyor. Bizlere düşen de o ittifakın daha kısa bir zamanda kurulabilmesi için, azami gayretlerle desteklemektir.
  3. İsra Suresi, 4-5. Ayetler: “Biz kitapta(Kur’ân’da) İsrail oğullarına şu hükmü de bildirdik: ‘Siz ülkede iki defa fesat çıkaracak ve açık zorbalıklar yapacaksınız. Onlardan birincisinin vadesi geldiğinde, kuvvet ve şiddet sahibi olan kullarımızı sizin üzerinize musallat ederiz. Onlar sizi yakalayabilmek için evlerin aralarına bile girerek her tarafı didik didik edip araştırırlar. Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdür.”
  4. Muhammed (a.s.m) buyuruyor:
    “Müslümanlar, Yahudilerle harp etmedikçe Kıyamet kopmayacak. Harp olacak ve Müslümanlar onları kırıp mahvedecekler. Öyle ki, Yahudilerden bir kimse bir ağaç veya bir taşın arkasına saklanacak olsa, o ağaç ve taş “Ey Müslüman, arkamda bir Yahudi var, gel onu öldür,” diyecek.
    (Müslim, Fiten, 82.).
  5. Asrımızın Bedîsi olan Bediüzzaman Hz.’nin; “Ümitvar olunuz. (Ümitsiz olmayınız) Şu istikbal inkılâbı(devrimleri ve dönüşümleri) içinde, en yüksek gür sedâ, İslâm’ın sedâsı olacaktır.” ..müjdesi de inşâAllah tahakkuk edecek… Vesselâm.

NOT: Evet, Ateşkes imzalandı, fakat İsrail’e asla güvenilmez. “Hazır ol cenge, sulh-u salah istiyorsan.” Türkiye de zaten 20 senedir bunu yapıyor.

 

 

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

2 adet yorum var

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER