Büşra ŞEN ÇOBAN
  • 23/12/2016 Son günceleme: 23/12/2016 22:01
  • 7.029

İki gün evvel arabada annemle birlikte işe geçiyoruz...

Kırmızı ışıkta beklerken gözüme takılan reklam afişi oldu bu yazıyı yazmama vesile olan. …Okulları; ismi oldukça değişik geldi. Her kurum ideolojisini ifşa eder. Örneğin; Nef holding “yapıya nefes ver” algısıyla başlamıştır. Sırf bu isim için bile bir firma ile çalışabilir. Ya da; İrfan, Birikim, Nun, İlim ve Fazilet okulları gibi birçok eğitim kurumu ile çalışabilirim…  Sadece ismi için değil tabi ki, fakat kaliteli bir kurumun ismi misyonunu açığa çıkarır.

Her neyse gel gelelim gördüğüm …Okulları reklam afişine. Bir Türk boyu ismi okulun adı. Sevdiğim, ilgilendiğim, sempatik de bulduğum bir Türk boyu adı. Dayanamadım sabahın 9’unda aradım okulu ve sordum. Okulunuzun yeri nerededir, öğrencim var ve kayıt etmek istiyorum. Sonra telefonda danışmadaki hanımefendi samimi bir şekilde konuştu benimle. Ben de okulun misyonu nedir merak ediyorum deyince, hanımefendi,  ‘okulumuz Türkçülük üzerine kurulmuştur’ dedi.

Ne kadar tuhaf geldi. Türkiye Cumhuriyeti’nde vatanını ve milletini seven bir eğitimci olarak yadırganması gereken bir durumdur bu. Etnik vurgu bu denli yapılır mı ki?

Bu bağlamda ilerlediğimizde “Hangimiz daha Türk’üz?” sorusuna  yanıt vermek hatta bu soruyu sormak ne kadar doğru?

Türkiye topraklarında doğmak, yaşamak büyük bir onur ve şükür sebebidir fakat antropolojik anlamda Türk olmak diye bir şey yoktur. ABD de bir deney yapılıyor. Farklı ülkelerden olan “ırkçı” olarak tabir edebileceğimiz insanlar ile soyları hakkında konuşuluyor. Hepsi kendi ırkının daha üstün olduğunu ve diğer ırklara nazaran daha onurlu gururlu olduklarını vurguluyor. Sonra bir tüp içine bu kişiler tükürüklerini test edilmek üzere bırakıyorlar. Bu testin sonucunda soylarının hangi ırka dayanmış oldukları tespit edilecek.

Bir hafta sonra ırkçı ağabeylerimiz, ablalarımız testin sonuçlarını öğrenmeye geliyor ve sonuç hüsran… Kafkaslardan nefret edende Kafkas ırkının DNA’ları daha baskın, Bangladeşlide Alman DNA’sı, İngiliz olan da yaklaşık yedi farklı DNA baskın geliyor vb. Bu kadar farklılık sonucu sadece gözyaşları getiriyor ve yıllardır benimsemiş oldukları ideolojilerini bir çırpıda yıktılar çünkü gerçeği gördüler.

Burada ayırmamız gereken husus milliyetçilik ve ırkçılık ayrımını iyi yapabilmektir. Milliyetçilik; vatanını milletini sevebilmek olursa doğru anlaşılmış ve yaşanmış olur. Ancak öyle doğmak, oralı olmak olursa milliyetçilik ırkçılık olur. 15 yaşında Berfin adlı şahıs Beşiktaş’taki patlamadan sonra “oh oldu çevik kuvvet polisine” yazarken, benim Afrikalı habeş arkadaşım Türk bayrağını sosyal medyada paylaşıp bir de şehitlerimiz için Kuran okuyorsa milliyetçilik sadece kalbi bir şeydir.

15 Temmuz günü hain saldırıyı gerçekleştirenlerin kimliğinde de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yazıyor fakat sözde. Üstünlük ırk ile ölçülemez. ALLAH’ın nazarında en değerli, en üstün olanınız, takvada en ileri olandır. (49/ EL-HUCURÂT -13) Daha üzerine söz mü söylenir.

Siyah ırk cahiliye devrinden beri aşağılandı, küçümsendi fakat Kâbe’ye yaklaşması bile yasak olan Bilal’ı Kâbe’nin üzerine çıkarıp ırkçılığı 1400 yıl önce ayaklar altına alan dinin adıdır İslam. Bilmezler mi Bilal Habeşi de bir siyahtı ve ilk ezanı okuma şerefi ona nail oldu.

Yapma; Türk, Afrikalı, Suriyeli, Kürt, Ermeni diye bölme. Sen de saf ırk değilsin olamazsın.

Yazarın Yazıları