Salih ŞİŞMAN
  • 14/08/2018 Son günceleme: 17/08/2018 12:16
  • 40.469

Herkesin malumu, zina kavramı kısaca aralarında nikah akdi olmayan insanların yaptığı cinsel ilişkidir.

...Bu fiil asırlardır her toplum ve düşünce tarafından yerilmiş ve suç olarak görülmüştür.

İslam dini ise bu fiili büyük günahlardan saymış, Kur’an ve hadislerde bu fiilin kişiye ve topluma zararları anlatılmış ve bu günahın işlenmemesi emredilmiştir.

Hatta Kur’an’da İsra Suresi 32.ayeti kerimede “Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayasızlıktır ve çok kötü bir yoldur.” denilerek sadece zina yapmayın emriyle sınırlı kalınmamış, üstüne insanı zina fiiline götürebilecek davranışların da engellenmesini emretmiştir. Yani bir nevi ateş ve barutun yan yana gelmemesini emretmiştir.

Konumuz zinanın İslami boyutunu anlatmak değil elbette. Bugün aklı başında olan herkes zinanın yasaklanmış bir fiil olduğunu bilmektedir. Üzerini çizmek istediğim konu, insanların çoğunun akıllarında belki zina yapma niyeti yokken yukarı da verdiğim ayeti kerimede de belirtilen hususa dikkat etmeyerek hal ve davranışlarla yakınlaştıkları kimselerle bu fiili işlemeleridir. Bu yakınlaşmaktan ve hal ve davranışlardan diye bahsettiğim kavramlar günümüzde farklı farklı anlaşılabildiğinden ve kısa bu yazı üzerinden meramımı da anlatamayacağımdan ötürü bu detaya girmek istemiyorum. Haliyle bilişim sayfamızı ilgilendiren hususuna giriş yapmak istiyorum.

İnternetin yayılmasının en büyük zararlarından biri de porno endüstrisi olmuştur. 2000’li yılların başından beri porno endüstrisi, teknolojinin her gelişimini takip etmiş ve kendini her yeni teknolojiye adapte etmiştir.

Günümüzde futbol endüstrisinin gelişimi ve devasa bütçesi her platformda anlatılır olmuştur. Porno endüstrisi de dünya üzerindeki aşırı talep sonrası her gelişimi takip edecek devasa bütçelere ulaşmış ve cebimize kadar rahatlıkla girmiştir.

Akıllı telefonlar çıkana kadar sadece belli sitelerde ve dosya paylaşım programları üzerinden ulaşılabilen bu sektöre, artık video paylaşım siteleri, sosyal medya paylaşımları, video paylaşım siteleri vs. üzerinden çok kolay ulaşılabilir hale gelmiştir.

Bundan 10 yıl kadar önce çocuğunun bilgisayar başında ne yaptığını merak eden bir ebeveyn tamamen olmasa da bir kontrol mekanizması kurmuş ve en azından bilgisayarı oturma odasına kurarak buradan çocuğunun hangi tarz sitelere girdiğini veya ne yaptığını az çok görebilmekteydi.

Fakat bugün akıllı telefonlar insanların yataklarının başında hatta yorganlarının altında insanlarla beraber yatmaktadır. Bir insan kolaylıkla bu tarz video veya yasadışı sitelere rahatlıkla girebilmektedir.

Ya da siz bir çocuk değil bir yetişkinsiniz. O zaman bunlara zaten daha rahat erişebiliyorsunuz.

Konu her ne kadar mahrem gibi gözükse de öyle değildir. Onun için açık açık yazma gereği hissediyorum. Peki bu yazıyı yazma amacım ne?

İş o kadar zıvanadan çıkmış durumda ki evinde ve okulunda fırsat buldukça bu tarz videolara giren gençleri mi ararsınız ya da işinde bir boşluk bulduğunda bu videoları izleyen yetişkinleri mi?

Bu işin haram helal gözetmeyip zevk alan bir kısmı olduğu gibi, nefsine yenik düşüp kurtulamayanlar ve kurtulmak isteyenleri de mevcut. Bu zamana kadar genç arkadaşlardan çeşitli çeşitli tepkiler aldım. Abi biz bu işten nasıl kurtulacağız? diye.

Hatta 40’lı yaşlara gelmiş, çoluk çocuk sahibi bir arkadaşımın bir sohbet esnasında bana bu durumdan dert yanmış ve gözleri yaşarmıştı. Bu arkadaşım hem dinen haram fiilin altında ezilirken hem de bu tarz videoları izledikten sonra aklına eşinin ve çocuklarının geldiğini söylemiş ve vicdan azabı çektiğini söylemişti. Dediğim gibi bu arkadaş evli barklı bir arkadaşımızdı. Bekarları ve gençlerin durumunu düşünün artık.

Bu arada buraya kadar anlattıklarımızda sadece bu tarz videolar üzerineydi. Zinanın fiiliyata dönüşmüş hali değildi. Artık zina sonrası maddi ve manevi kayıpları da ayrıca düşünün.

Sonuç olarak ayette de buyurulduğu üzere bu tarz videoları izlemekte zinaya yaklaşan yollardan biridir. Bu yollara ne kadar girilirse zina fiiline o kadar yaklaşılmaktadır.

Hasılı bir şeyler yapılmalı. Eğer kişi İslami hassasiyetlere sahipse dine yönelmeli. Belki bazıları, çoğu Müslüman da bunları yapıyor deyip eleştiride bulunacak. Ama bunda anlaşılmayacak bir durum yok. Müslümanım diyenler İslam’ın hükümlerini yerine getirmiyorsa bu o Müslümanların kabahatidir. Kusursuz olan İslam’dır. Müslümanlar değil. Haliyle manevi bir yönelim şart.

İkinci olarak ise maddi yönelimlerde artırılmalı. Yetişkinse işinde veya sosyal çevresinde daha çok vakit geçirebilir hale gelmeli. Gençler spor, hobi alanları vs. gibi alanlar oluşturularak bu kanallara yönlendirilmeli. Boşta kalan gençler daha çok sıkıntıya düşüyor çünkü.

STK ve yerel yönetimlere bu konuda çok önemli görevler düşüyor. Bir şey yapılmıyor demiyorum ama sonuç olarak dişe dokunur gelişmeler olmuyor. Örneğin yöresel derneklerimiz dahi bu konuda daha aktif olabilir. Yöresel eğlencelerle geçiştirilen dernek faaliyetleri farklı organizasyonlarla çoğaltılabilir veya dernek ve vakıf merkezleri gençlerin daha aktif kullanabileceği alanlar haline getirilebilir. Camiler hele ki camilerin kesinlikle “yaşlılar rehabilitasyon merkezi” görünümü değiştirilmeli. Diyanet camiası bu konuda bir şeyler yapmaya çalışıyor ama buna cami cemaatinin ve yerel halkın da destek olması gerekiyor. Ne bileyim, boğaza nazır ve ne işe yaradığını halen anlayamadığımız Türkiye’nin en yüksek kule minareli camisini yaptık diye övüneceğimize, gençlere yatırım yapılarak onlarla övünülmeli.

Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle…

Yazarın Yazıları
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz