Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

İnsanlığa ve Halka hizmet edenler, Cennetlik mi?

Çok merak edilen ve çok sorulan bir soru: “Halka hizmet, hakka hizmettir.” ..Veya “İnsanlığa hizmet edenler veya Edison vb. gibi ampulü, elektriği, otomobili, uçağı vs. keşf etmek gibi veya diğer yönlerden de halka çok faydalı işler yapanlar Cennetlik olmaları gerekiyor” Vb. gibi yakıştırmalar yapılıyor. Acaba öylemi?…

Bu soruyu enine boyuna tahlil ederek, net cevabı bulmaya çalışacağız. Neticede ise sözlerin en güzeli ve en dorusuyla, bu sorunun net cevabını arz edeceğim.

Hizmeti; en geniş anlamı ile toplum yararına gönüllü etkinlikler sergilemek diye tanımlayabiliriz. Efendimiz SAV, “Bir kavmin efendisi, ona hizmetkâr olandır” buyuruyor. (Beyhaki, Şuabu’l-İman, XVII, 408) “Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse, Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim Müslüman’ı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır.” 

İnsanlığa hizmetin, Allah cc indinde de takdire şâyan olduğu, Âyet ve Hadisi Şeriflerde çok net olarak bildirilmiştir. Ancak, her insan tek fert olarak mutlak bir yaratılış ve şu Dünya misafirhanesine gönderiliş maksadı vardır. ÎMAN ve KULLUK…

Zâriyât S., 56. Âyet çok net: Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” Buradaki ANCAK ifadesi çok önemlidir. Yani, “başka maksatla değil”, “gerisi teferruât”, “diğer işleri, başarıları, hizmetleri, bu maksat yerine getirilmesi halinde değerlendirilecek,” anlamındadır.

Birkaç örnek: 1. Devlete bir vergi borcunuz tahakkuk etmiş. Diğer yandan siz camiler yapmış olsanız, vergi borcunuzdan bir kuruş bile ödemiş olmazsınız…

2. Siz askersiniz, Genelkurmay başkanı sizi başka bir ülkeye, önemli bir silah veya cihaz temini için gönderdi. Siz o iş ile ilgilenmek yerine, oradaki halkın ihtiyaçlarını karşılıyorsunuz. Hatta sabahtan akşama kadar kan-ter içinde kalarak, okullarını, camilerini temizliyorsunuz ve onarıyorsunuz. Dönüşünüzde siz, Genelkurmay başkanınıza “sizin emrinizi yerine getirmedim ama şunları yaptım” deseniz, âkıbetiniz ne olur?…

3. Çok önemli bir sınavdasınız. Sorularla ilgilenmeyip, belki de çok daha önemli konulardan bahsetseniz, o sınavda sıfır almaz mısınız? Belki de “bizimle dalga mı geçiyorsun?” diye azarlanabilirsiniz, değil mi?

İşte aynen böyle; bizler şu Dünya misafirhanesinde “Îman ve Kulluk” adına sınavdayız. Ana maksat İman ve Kulluk yerine getirilmeden, tabir câizse ağzımızla kuş bile tutsak, takdir edilen cezaya müstahak oluruz. İnsanlığa ve halka hizmetlerimiz, ana gâye ve esas maksattan sonra yapılırsa, bir anlam kazanır. İşte o zaman takdire ve üstün mükâfatlara şâyân olur. İnsanlığa yapılan hiçbir hizmet, buluş ve başarılar; o kişinin tek bir namaz borcuna, oruç borcuna, kul hakkına, ihanetlerine, gıybet ve iftiralarına karşı hiçbir işe yaramaz. Aynen yukarıdaki üç örnekte olduğu gibi… 

Yapılan hizmetlerin Allah cc indinde geçerli olmasının altın kurallarından birkaçı:

  1. Hizmetlerde istikamet ve ihlâs üzere (Allah cc rızası için, gayet samimi ve menfaat beklentisiz) olmak.
  2. Yaptığı hizmetten şımarıp kendini diğer insanlardan üstün görmemek.
  3. Bu fırsatı kendisine verdiği için, Allah-u Zülcelal’e şükretmek…

İşte sözlerin en güzeli ve en dorusu ve anlattıklarımızın net özeti:

Kehf S. 103-104.Â.: De ki: “İşleri (Dünyada yaptıkları) yönünden, âhirette en büyük kayba uğrayanların kimler olduklarını bildireyim mi? Onlar o kimselerdir ki dünya hayatında yaptıkları işlerin karşılıkları hep boşa gidecektir. Hâlbuki (onlar) kendilerinin güzel güzel işler yaptıklarını sanırlar.

105. Â.: İşte onlar Rab'lerinin âyetlerini ve O'na kavuşmayı inkâr etmiş, bu yüzden de yaptıkları iyi işler boşa gitmiştir.”

Demek ki; insanlığa ve halka hizmetlerimiz, ancak ve ancak Allahın cc âyetlerine inanmakla ve ona göre yaşamakla geçerli olacakmış. İnşallah Edison da, insanlığa ve halka hizmet eden diğer kahramanlar da bu şartlara hâiz olmuşlardır. Lâ ya’lemül gaybe, illellah… (Bizim bilmediklerimizi ve gaybı Allah bilir.)

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER