Talip ERCAN
  • 01/01/1970 Son günceleme: 20/03/2013 23:11
  • 18.305

Her mevsimin kendine has bir güzelliği, üslubu, yansımaları varsa da İlkbahar mevsimi ben ve birçok insan için daha farklı güzellikler ifade edebilmekte.

Gerçi bu sene fazlaca bir Kış Mevsimi göremedik ancak dengesiz geçen günler haftalar pek çok insanda sağlık problemleri de yaşatmadı değil. Şahsen ben 1 ay süren bir öksürük serüvenini yaşadım, bu süre zarfında 3 ayrı doktor ve her birinden alınan farklı ilaçlarla tedavi yoluna gittim. Ne sigaramız ne de sağlığımıza etki edecek başka da bir alışkanlığımız olmasa da bu süre zarfında endişelenmedim değil. Neyse artık İlkbahar’a girdik ve spor dolu günlerimiz başladı.
 
Beykoz Belediyesince düşünülen “Mahalleler Yürüyor” diyebileceğimiz faaliyetler için geri sayım başladı. Kış süresince televizyonlara mahkûm olan yemeklere fazlası ile dadanan hanımlarımız için de güzel bir etkinlik olacak gibi. Bakalım en fazla hangi mahallemiz sakinleri ipi göğüsleyecek. Toplum olarak müthiş bir rahata düşkünlük hali oluştu, iki adım yürümekten aciz kullar olup çıktık. Etrafınıza bir bakın ne kadar da fazla obozitenin esiri olmuş insanımız var. Maalesef yıllar içinde dengesizce alınan kiloların geri iadesi yıllar süren çabalar gerektirmekte. Bizler Beykozlular ise bu konuda biraz daha avantajlı sayılırız çünkü o kadar çok yürüyüş alanlarımız var ki…
 
İLÇE FUTBOLU ÇÖKTÜ MÜ?
 
Evet, pek çok kişinin aklında olan bir cümle bu ve cevabı da bir o kadar acı. Öncelikle sorunun cevabını vermek gerekirse maalesef çöktü… Ne demişler balık baştan kokar. Beykoz 1908 A.Ş. Takımının bu sezon ligde kalabilmesi için müthiş bir çıkış yakalaması gerekmekte ki bu kadro ve bu yetenekteki isimlerle bu başarılabilir mi cidden endişeliyim. Geçen sezon daha da kötü bir durumda iken ara transfer döneminde takıma monte edilen futbolcu kardeşlerimiz ve Teknik Direktörümüz Hüsnü Kurtez ve de Rahmetli Günay Haznedaroğlu ağabeyimiz ile müthiş bir hava yakalanmıştı. Gelen arkadaşlar takımda oynayan diğer arkadaşları için itici bir güç oldu ve zor başarılıp ligde kalındı. Ya bu sene? Bir kere takıma ara transfer döneminde gelen isimler vasatı aşamadılar, yani oynadıkları mevkilerde yer alan diğer futbolculara alternatif olabilecek bir futbolu yansıtamadılar. Buradan suçu onlara havale etme düşüncesinde olduğum çıkmasın onların kapasiteleri bu idi.
 
Dedik ya ilçe futbolu çöktü, gelin bir bu sezonu anımsayalım. Gümüşsuyuspor Takımı şampiyon olarak İstanbul Süper Amatör Lige 1 sezonluk aranın ardından geri döndü. Paşabahçespor takımı son maçından galibiyetle ayrılıp Süper Ligde kalabildi, Çubukluspor ligde ikinci yarıda korku ve stres dolu anlar yaşayıp bitime birkaç müsabaka kala ligde kalabildi. Kavacıkspor da keza öyle, son anda ligde kalabilen bir ekip oldu. Burada Kamil Çolak ve futbolcularını kutlamamak olmaz. Ve yılların Anadoluhisarı İdmanyurdu, ben bu takımı bir türlü anlayamadım kadrosuna bakıldığında ilçe futbolunda kendine yer bulabilecek kalitede isimleri vardı, yönetimine bakıyorsunuz Beykoz’da her zaman gündeme gelebilecek, gündem oluşturabilecek isimlerden oluşmakta peki ama nerede yanlış yaptılar? Bazı futbolcu kardeşlerime rastlamaktayım ki para almadan oynadıklarını ifade etmekteler. Şimdi Anadoluhisarı İdmanyurduspor’un gecesi aklıma geldi, yüzlerce davetli ve bir o kadar da eğlenceli, neşeli geçen bir organizasyon. Acaba buradan hiçbir gelir elde edilemedi mi ki bunun futbolculara yansıması gerçekleşmemiş. Yeşil-sarılı ekip tesislerinin yıkılmasına harcadığı mesainin yarısını takımına harcasa idi her halde durum daha farklı olabilirdi.
 
BEYKOZ ARENA NE AŞAMADA SAYIN İLGİLİ VE BİLGİLİLER!
 
Sokakta, maçta yani her ortamda rastladığım Beykoz sevdalıları bu soruyu bana, bende muhataplarına sorayım dedim. Sahi ne oldu Beykoz Arena Projesi? Gerçi Beykoz 1908 A.Ş.Takımı ligde tutunma mücadelesi verip de işi zor mu zor iken yapıldığında burada inşallah İstanbul Süper Amatör Lig müsabakası oynamak zorunda kalmayız.
 
Çoktandır kafamda olan bir konu var ki o da spora yapılan yatırımın 100 de 100 geri dönüşümünün olacak olması. Yani eskiden cebinde bol para olan kimileri kulüp yönetimlerine gelir 2 verdiyse 4, 10 verdiyse 20 gösterip harcama kalemlerini kafalarına göre yazdırırdı. Toplum bu konu “Kara para aklama” olarak nitelendiriyordu. Ya şimdiler de? Devlet diyor ki spora yatırım yapın harcama listesini bana ibraz edin 100 de 100 vergiden düşelim. Nerede bunu yapacaklar… Yani toplum olarak işimizi yasal zeminde yapmama gibi kötü bir alışkanlığımız var. Yani bir spor kulübüne alacağınız 2 çift formaya verdiğiniz 3-5 bin liranın karşılığını vereceğiniz vergiden düşme hakkınız varken üstüne üstellik forma reklamında adınız ve firmanızın isminin her ortamda görünme gibi, medyadaki fotoğraflarda gözlemlenebilme gibi bir şansınız varken bu ne iştir anlayamadım gitti.
 
İLGİLENİRSENİZ BİR ÖNERİM OLACAK!
 
Tabii ki bu ciddi bir çalışma gerektiren bir konu. İlçeyi yönetenlerin bence bu konuda birer spor danışmanları olmalı. Bu seçilen kişiler ilçe sporu ile ilgili geniş bir inceleme yapmalı. Sonrasında ilçenin şöyle yüksek kesimlerinde oturanları ile bir toplantı düzenlenmeli ve yapacakları katkılar resmileşmeli. Ben sanmıyorum ki çağırılacak iş adamlarından oluşturulacak havuza yapacakları katkı nedeni ile yan çizenin olması. Hem 100 de 100 vergiden düşüş de var ki buna kimse hayır demez. Sonrasında bu toplanan meblağlar ortak bir paydada kulüpler gerek madden gerekse diğer hizmetler ile dağıtılabilir. Bir kulübümüz 2 yaş kategorisinde lige giriyorsa 5’inde girebilecek ve sporla buluşan gençlerin çocukların sayısı bir anda artacak. İş sadece futbol ile de bitmeyecek, kulüplerin voleybol, basketbol ve özellikle de atletizm, kros gibi ilçeye en uygun spor branşlarında mücadelelere dahil olması mümkün olabilecek. Peki bu kulüpler antrenör ücretlerini nasıl mı karşılayacak? Yahu yanı başımızda Anadoluhisarı’nda bir spor akademisi var ve burada okuyan özellikle son sınıflarda bilgili isimlerin kulüplere dahil edilmesi ile hem de cüzi rakamlarla mümkün olabilecek Yeter ki bu işleri yapabilecek dirayet yerel yöneticilerde bulunsun.
Yazarın Yazıları