Nöbetçi Eczaneler“Salt benim tespitim olmadığı aşikâr. “Erdoğan’ı seviyor ve destekliyorum ama AK Parti’den her geçen gün soğuyorum” diyenlerin sayısı her geçen gün artıyor.
”
Elbette böyle düşünenlerin bildik bazı vakıalardan dolayı haklılık payları var, yok değil. Ancak, imama kızdım diye ne abdest bozulur, ne de namaz terk edilir. Bu gün her zamankinden daha fazla ihtiyacı var bu ülkenin AK Parti’ye. Zaman soğumak, şikayet etmek değil, inisiyatif alma, “ben varım” deme zamanıdır.
Eski İl Başkanı Selim Temurci için kime sorsanız “çok düzgün, namuslu, adam gibi adam” der. Doğrudur, filhakika ben de öyle düşünüyorum.
Lakin 39 ilçede adı ihaleyle, şaibelerle anılan, insanlara tepeden bakan, nitelikli ve ehil insanları uzaklaştırıp partiyi küçülten, partinin kapılarını vatandaşa kapatan yöneticilere, ilçe başkanlarına bu kadar tahammül etmenin bir bedeli olacaktı. Selim bey maalesef bu bedeli ödetmediği için bedel ödedi.
Yeni İl Başkanı gelir gelmez istişare kanallarını sonuna kadar açarak parti içindeki tüm dinamikleri ayrı ayrı görüşme odasına aldı, alıyor. İlgiyle izliyoruz, dileriz dağ fare doğurmaz.
Dileriz AK Parti’yi mahalle mahalle, ilçe ilçe, il il giderek halkın umudu olmaktan çıkaranlara “durun bakalım! Ne yapıyorsunuz?” denir artık.
Haddimiz değil ama kendisine tavsiyem; her ilçeden 3 gazete tespit etsin ve temsilcileriyle bir araya gelsin. Eminim bir araya geleceği bu gazetecilerin kendisine anlatacak şok şeyleri vardır.
Ve tabi bu parti için karşılık beklemeden; ailesini, işini-gücünü ihmal edip, yıllarca yollara düşen, mücadele eden ciddi bir güruh var. Bu gün sadece seçimden seçime hatırlanan ama her ihtiyaç duyulduğunda Tayyip Beye duydukları vefa nedeniyle hiçbir şey olmamış gibi yine en önde koşan bir güruh. Küstürülmüş, incitilmiş, partiden dışlanmış on binler…
Yeni İl Başkanı’nın, seçimden seçime hatırlanıp bir akşam yemeğiyle gönlü alınan(!) bu vefalı insanların gönlünü kazanmanın bir yolunu da bulması gerekiyor.
Selim Bey’in yapmadığı bir şeyi daha yapsın, Tayyip Bey’in partili cumhurbaşkanı maddesini anayasaya neden koyduğunu iyice düşünsün.
Mesela neden çok konuşulmasına rağmen eski ve tecrübeli isimlerden biri değil de bu genç yaşta kendisi il başkanı oldu. Bunu da etraflıca düşünsün.
Partiyi küçültüp daracık kalıplara sokan ilçe başkanları ve yöneticilerin istifa etmeye niyetlerinin olmadığı çok açık. 2019 Mahalli Genel Seçimlerine şurada 13 ay kalmışken Allah aşkına daha neyi bekliyoruz.
Şimdiden 2019’un potansiyel Belediye Başkan Aday Adayları çeşitli eğitim-kültür faaliyetleri üzerinden siyaset mühendisliğine soyunurken daha fazla kulağının üzerine yatmak kime ne kazandırır?
2019 seçimlerini insanları yine işiyle, ekmeğiyle tehdit ederek, zorla imza attırarak kazanmayı düşünüyorsanız benden söylemesi, bu sefer tutmaz!
Vesselam…
Sinan KAVRAKOĞLU HAKKINDA
Sinan KAVRAKOĞLU... 1969 yılında Rize’de dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladı. Yüksek öğrenimini İ.T.Ü SMF DMYO’nda yapan Kavrakoğlu eğitimini yarım bırakarak 1990 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’ne gitti. Burada yaklaşık 1 yıl kalarak Photo-finishing sistemlerine yönelik teknik eğitim aldı. İyi derecede İngilizce bilen Kavrak aile şirketinde ithalat ve dış ilişkiler sorumlusu olarak görev aldı. Avrupa ve Uzakdoğu’da birçok uluslararası fuar organizasyonuna katılan Kavrak sık sık yurt dışı ziyaretlerde bulundu. 1995 yılında evlendi ve 1998 yılında Beykoz’a yerleşti. 2002 yılında Kader Gür’le tanıştı ve Dost Beykoz’un gazete formatında yayınlanmasına öncülük eden isimlerden oldu. Haber Müdürü olarak başladığı Dost Beykoz kariyerine şu an Sorumlu Yazıişleri Müdürü olarak devam ediyor. Kavrak’ın www.antoloji.com sitesinde yayınlanan bazı şiir denemelerinin yanı sıra “Yazmış Bulunduk” ve “Dost Yazılar” adlı iki kitapta derlenmiş makaleleri yer almaktadır.
YORUMLAR