Eski bir bakan anlatmıştı; Bakanlığı zamanında Türkiye ‘deki üniversiteler ve iş dünyasının işbirliği yapması için bir çalışma yapılmış.
Önce üniversite hocaları ile toplantı yapıyorlar, üniversite ve iş dünyasının işbirliği yapmasının faydalarını anlatıyorlar. Toplantı sonucunda üniversite camiası şöyle bir cevap veriyor; biz o kapitalistlerle iş birliği yapmayız!
Aynı şekilde, iş dünyasının temsilcileri ile bir araya gelip Türkiye’nin gelişmesi için üniversite ve iş adamlarının işbirliği yapması gerektiğini ifade ediyorlar ve karşı taraftan şöyle bir cevap alıyorlar; biz o komünistlerle iş birliği yapmayız!
O günkü zihniyet buydu. O zaman 1980 yılında bütün Türkiye’nin toplam ihracatı 2 milyar dolardi.
Ama zihniyet değişti!
Rahmetli Turgut Özal ile bu değişiklik başladı ve nihayet Recep Tayyip Erdoğan döneminde Türkiye gerçekten dünle karşılaştırıldığı zaman hayal edilemeyecek noktalara geldi.
Bu gün, 170 milyar doları aşan ihracatları konuşuyoruz ve önümüzdeki yıllarda 500 milyar dolar ihracat hedefliyoruz.
Üretim ve sanayi çok önemlidir.
Üretim, sonucunda iç piyasa için gerekli mal ve hizmetler imal edilir, böylece dışarıya döviz gitmemiş olur. Ayni zaman da üretilen mal ve hizmetler yurtdışına satılır, ülke ye döviz kazandırılır buna ihracat denilir.
Bendeniz müteahhitlik yapıyorum. Ama bir dönem dış ticaret yaptım. İhracat ve üretim bir ticari faaliyet olmasının ötesinde, manevi hazzı olan vatana hizmet boyutu bulunan bir iştir.
Bu nedenle hep söylüyorum; üretim yapan, ihracat yapan insanlar, vatansever insanlardır. Onlara madalya takılmalıdır.
Bu meselenin bir diğer boyutu daha var ki, oda sosyal açıdan önemlidir.
Ne kadar çok üretim olursa o kadar çok istihdam meydana gelecek, memleketin işsizlik meselesinin çözümüne katkı sağlanmış olacaktır.
Bu nedenle; üretim yapan, ihracat yapan iş insanlarına zorluk çıkarmak yerine, azami kolaylık sağlanmalı, memleketin kalkınmasının önü açılmalıdır.
İş insanları her geçen gün organize olmalı, daha çok iş ve aş için çalışmalı, dernekler kurmalıdır.
Yukarda bahsettiğimiz gibi, çok şükür artık zihniyet değişti.
Birçok organizasyonlar meydana geliyor, iş dünyası ve üniversite güzel işbirliği yapıyor, sivil toplum kuruluşları çalışıyor.
Bunlardan birisi olarak İOSİD; İKİTELLİ ORGANİZE SANAYİ İS İNSANLARİ DERNEGİ kurulmuş ve İstanbul da faaliyet göstermektedir
Ben dernek hakkında ilk bilgiyi dernek yönetim kurulu üyesi, Fahriye Erbil hanımdan aldım. Kendisi; biz bu derneği, sanayicimizin sesi olmak için kurduk, buradaki tek sivil toplum kuruluşu bizim dernektir, İkitelli organize sanayi bölgesi Türkiye'nin en büyük, Dünya’nın üçüncü büyük organize sanayi bölgesidir; dedi.
Daha sonra ,dernek genel sekreteri İslam Tiryaki bey ,beni dernek faaliyetleri hakkında bilgilendirdi;İOSİD Şubat 2019 tarihinde kuruldu.400 üyemiz bulunmaktadır. Misyonumuz; İkitelli de bulunan KOBİ leri bir araya getirip, daha fazla üretim, ihracat, istihdam için işbirliğini artırmaktır. Derneğimiz; işkur, ihracat yönetimi, İngilizce kursları konularında çalışmalar yaptı. Konferanslar düzenliyor.
Deprem felaketlerin de, yardım kampanyası yaptık.2021 yılında kimsesiz çocuklar için projemiz olacak inşallah.
STK' lar gelişim için, sosyalleşme için, iyi mecralardır. Biz gençlik için organizasyonlar yapmaya çalışıyoruz.
Almanya ,Rusya ,İran’la ortak çalışma yapıyoruz.KKTC ile ortak organizasyonlar olacak.Vatana hizmet Yerli ve milli üretimin teşviki için gayret ediyoruz.
20.01.2021 tarihinde dernek başkanı Ahmet Akkaya beyle konuştum; Derneğimiz iş dünyasının sorunlarını dile getiren, üretim odaklı bir dernektir.
Sanayiye faydalı olmak istiyoruz. Takım ruhu ile çalışıyoruz.
Eğitim, ARGE ve diğer projelerle İOSİD, herkese açık bir kuruluştur.
Biz, birleştiren olmak istiyoruz. Eskiden hayal edemeyeceğimiz şeyler, bu gün yapılıyor, çok şukur ediyoruz; dedi.
Ayni gün, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Nurettin Nebati bey, bir Webinar ile güzel bir konferans verdi.
Sayın Bakan Yardımcısı, Ekonomi okumuş, doktora yapmış, ticaret yapmış, şimdide icra makamında bulunuyor.
Bu gerçekten güzel bir durum. İs hayatının içinde bulunan, vergimi nasıl öderim, işçimin maaşını nasıl hallederim, nasıl işimi çeviririm, nasıl ayakta durmayı başarırım, diyen bir insanın ekonomi bakanlığında görev alması, iş dünyası için bir kazançtır.
Sayın bakanımız, su şekilde bir konuşma yaptı;
Webinar iyi oluyor, ama birebir yüz yüze görüşmek, her zaman daha farklı güzel bir şey. Küreselleşme aslında ne menem bir şeyki, Çin in Vuhan kentindeki birisinin öksürmesi, başkalarının hasta olmasına sebep oluyor.
Bu dönemde bütün Dünya' da çok sıkıntılı bir süreç yaşandı.
Türkiye' de ise, Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi ile bu hafif geçiyor.
İş dünyası ile ilgili olarak birçok şey yapıldı, kısa çalışma ödeneği verildi, bu çok faydalı oldu. Hem şirket çalışanlarına, hem de şirket idaresine kolaylıklar sağlandı.
Türkiye inşallah %6,7 büyüme ile bu yılı geçirecek. Farklı sektörlerde değişik rakamlar olabilir, ancak genellikle pozitif neticeler ortaya çıkmıştır.
İhracatta rekor kırılmıştır. Bu özgüvenle, 2021 yılına girilmiştir. Önümüzdeki dönem, normalleşmeye geçilecek inşallah.
Uluslararası kuruluşlar, Türkiye’nin pozitif göstergelerine ilk başta inanmadı. Simdi ise, Türkiye için daha iyimser bakış açısına sahip hale geldiler.
Türkiye istikrarlı bir piyasaya sahiptir.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, piyasadaki durumuna göre vaziyet alınıyor.
KDV indirimlerini yaptık, benzer sorunları hızlı bir şekilde çözüyoruz. Tek bir internet ortamında, bütün işlerin takip edilebileceği bir sistem kuruyoruz. Dijital ortam altyapısı kuruluyor.
Yeter ki, üretim yapılsın, yatırım olsun, ihracat yapılsın.
Otobanlar, hızlı trenler, köprüler, iletişim imkânları en iyi düzeye gelmiştir.
Artık Türkiye ‘de iş tamam olmuştur.
Bizim özgüvenimiz yüksek olmalı, moralimiz iyi olmalıdır.
Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Türkiye ye ve tüm insanlığa güzel günler göstersin; dedi.
Biz de bu temennilerin gerçekleşmesini tüm kalbimizle destekliyoruz ve ülkemiz gelişsin kalkınsın arzu ediyoruz. Bu memleket için çalışan herkesin yolu açık olsun diyoruz.
