İhmal edilen ŞİFA kaynağı, HACAMAT

Bütün hastalıklarda doktorların, genel olarak tavsiye ettikleri üç önemli şey vardır.

Az yemek, yürümek ve kan vermek. İhmal Edilen Sünnetlere baktığımızda da bu üç önemli konuların en başta geldiğini görüyoruz. Bu nedenle de hastalıklara âdetâ zemin hazırlıyoruz. Bugün hem sağlık açısından, hem de ihmal edilmiş bir sünneti hatırlayıp yaşamak ve yaşatmak açısından, çok avantajlar elde edeceğiz inşallah…

Eski bir Çin tıbbi atasözü şöyle der: “Durgunluğun olduğu yerde, acı olur. Durgunluğu kaldırırsanız altından ağrı ve acı çıkar.”  Hastalıkların büyük çoğunluğu durgunluk, tıkanıklık ve tıkanıklıkla gelen enerji kaybı, ya da blokajlarla oluşur.

Yukarıdaki üçü ihmal edilen sünnetlerin son ikisinin gayesi, bu hastalıkların sebebini ve kaynağını izale etmektir. Birincisi ise son ikinin ihmali sırasında çok işe yaradığı gibi, israfı önleme konusunda da çok önemlidir…

·         Bu girizgâhtan sonra gelelim hacamat konusuna:

Hacamat olmak= “Kan vermek demektir” denilebilir, fakat çok eksik kalır.

Çünkü; Sünnet olarak tavsiye edilen Hacamat, beden'den kirli kanın, ilgili akupunktur bölgelerinden emdirilerek atılmasıdır. Tamamen tedavi edici özelliğe sahiptir. Kan vermekte ise kanın yenilenme faydası ve can kurtarmada kullanıldığından sosyal faydası vardır. Yılda 3 kez hacamat, en az bir kez de kan vermek tavsiye ediliyor…

·         Hacamatın müthiş denecek kadar önemli faydaları vardır:

Hacamat; kan ve lenf dolaşımını arttıran bir tedavi şeklidir. Otonom sinir sistemi üzerinde, işleyişi geliştirme özelliği vardır. Hacamatın en önemli faydası, hacamat yapılan bölgedeki ağrının geçmesi ve dokulardaki katılılığın yumuşamasıdır. Bu da taze ve incelmiş kan akışı anlamına gelir. Damarları ve arterler yoluyla kan ve plazma akışını arttırarak, temizlik ve detoksu (toksinleri atmayı) sağlar. Bu detoksifikasyon, sadece tek tedaviden sonra gözlenmeyebilir, ancak yaklaşık üç ile beş tedaviden sonra, kişinin cilt renginde bile belirgin bir iyileşme olacaktır.

Hacamat’ın şifasını bilen büyük âlimler üç ayda bir hacamat olurlardı. Çünkü, hacamat 70 çeşit hastalığa şifadır. Bunlardan, başlıca faydalarını arz etmeye çalışacağım.

1. Detoksifikasyon. (vücuttan toksinleri uzaklaştırma.)

2. Ciltteki tedavi (akupunktur) noktalarının uyarılması.

3. Metabolizma artışıyla hücre yenilenmesini teşvik etmek.

1- Vasküler (damar) geçirgenliği artar.

2. Baş, yüz, migren, diş ağrısı ve baş ağrısını tedavi eder.

3. Tembellik, uyuşukluk ve uyku problemlerinin üstesinden gelinir.

4. Kan damarlarında kan basıncı normalleşir ve damar sertliği azalır.

5. Astım, pnömoni ve angina pektoris olan insanlar için çok yararlı olur.

6. Göz tedavisinde görme keskinliği artar.

7. Erken adet kesilmesi (erken menopoz) önlenir.

8. Boğaz omuz, göğüs ve sırt ağrıları tedavi olur.

9. Kaslarda spazm, kramplar önlenir.

10. Romatizma ve gut hastalığının vücuttaki etkileri azaltılır.

11. Cilt hastalıkları, alerji, akne, ürtiker şikâyetleri tedavi olur. 

EN ÇOK FAYDALI OLDUĞU HASTALIKLAR: Yüksek kolesterol. Yüksek tansiyon. Kalp. Ürik asit. Migren/Baş ağrısı. İnme. Diyabet. Göz problemleri. Romatizma. Astım.Boyun/omuz sertliği/yorgunluk. Kolay soğuk algınlığı. Ayaklarda karıncalanma.Bacaklarda şişlik. Karaciğer hastalıkları. Vertigo (Baş dönmeleri). V.s.

·         Hacamatın Sünnet-i Seniyye yönü:

Ebu Kesbe el-Enmari (r.a.) de Resulullah’ın (SAV) başından ve iki omuzu arasından hacamat yaptırdığını ve “Kim bu kandan akıtırsa, herhangi bir hastalık için, bir başka ilâçla tedavi olmasa da zarar görmez.” buyurduğunu haber vermektedir.(Ebû Dâvûd, Tıb 4; İbn Mâce, Tıb 21)

Hacamatta, vücuttan kan emdirilecek noktaların bilinmesi önemlidir. Hadîslerde Peygamberimiz’in (SAV), mübarek başından, boynundan, omzundan ve ayağından hacamat yaptırdığını görmekteyiz. Fakat hacamat vücudun sadece bu azalarına değil, iç organlarla ilişkili akupunktur noktalarına ve organlara yakın bölgelere de uygulanmaktadır. İbn Abbas, Resulullah’ın (SAV) Miraç gecesinde, meleklerden oluşan bir cemaate her uğrayışında, kendisine meleklerin “Hacamat olmaya devam et! Ümmetine de hacamat olmalarını emret!” dediklerini nakleder. (Tirmizi, Tıb, 12; İbn Mâce, Tıb, 20; Ahmed b. Hanbel, I, 354)

·         Haftanın yedi günü içinde tavsiye edilen hacamat günleri şunlardır:

Pazar, pazartesi, SALI ve Perşembe günüdür.

Kaçınılması gereken günler ise: Çarşamba, Cuma ve Cumartesi günleridir. 
En uygun zaman dilimleri: Her hicri AY'ın yarısından sonrası, özellikle 17. 19. 21. günlerdir. Ancak, her “hicrî ayların 17’si, SALI gününe denk gelirse, o gün yapılan hacamatta, bir yıl etkili şifa vardır” meâlinde bir Hadîs-i Şerif de bulunmaktadır. Bazı senelere 1, bazı senelere de 2 gün salıya denk geliyor.

Bu seneye (yani 2013’e) 'iki özel' gün denk gelmiştir: 
1.) M. 29/Ocak/2013 SALI Günü. (Geçti.) Hicrî. 17/Rebiul Evvel/1434 SALI. 
2.) M. 22/Ekim/2013 SALI Günü. (Bu hafta). Hicrî. 17/Zilhıcce/1434 SALI günüdür. 
 

Kan verme kampanyasına “Kan ver-Can kurtar” sloganıyla 18-65 yaş arası Kadın-Erkek (herkes) davetlidir. Hacamat yaşı ise büyüme çağındaki çocukları bile kapsamaktadır. Fakat, uzman bir haccamın tavsiyesine göre hareket edilmelidir.

Slogan; “Hacamat yaptır=Sağlıklı ol ve Sünnet sevabı kazan.”

Uzman HACCAM (hacamat yapanlar) bugün için çok yaygındır. Ancak çok temiz, mutlaka uzman ve güvenilir kişiler tercih edilmelidir. Bendeniz bu konuda çok araştırmalar yaptım. Dört kupalı hacamatı 20 TL’sına yapan da var, 100 TL’sına yapan da var. Pahalı yapanlar çok uzman anlamına gelmiyor. Bu konuda da dikkatli olmalıyız.

Ben Fatih, K.Gümrük’te 30 TL’lık bir vizite ile yıllardır hacamat yaptırıyorum.

Çok memnun olduğum için telefonunu arz ediyor, hepinize sağlıklı yarınlar diliyorum:Uzman Haccam ve Eğitmen Yasin Keskin. 0537 570 72 19

(Bayanlar için Bayan Haccame vardır.)

A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…