Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

​ İbretlik bir Temel Fıkrası…

Birkaç aydan beri; hiç kimselerin akıllarının uçlarından bile geçirmeyecekleri kadar beklenmedik olaylar ve ihanetler karşısında

Temel, Cemal, İdris, Dursun ve birkaç arkadaşı, eski bir taka ile balık tutmaya giderler. Münasip bir yer bulup oltalarını denize salarken, Temel konuşmaya başlar.

“Arkadaşlar, ha purasu Ermeni’lerin firar ederken kullandıkları sahildur. Pen tuymuştum ki, punlar puradan kaçarken, dalgalu tenuzde patmamak için, kıymetlu eşyalarunu denuza atmuşlar. Şimdi istermisunuz, piz paluk yerune o hazinelerden pirini bulalum? Ne tersunuz uşaklar?…”

Cemal cevap verir:

-“Aaah uşağum keşke! Pen hemen ha pu takayu yenilerum…”

İdris lafa karışır:

-“Hay ağzun pal yesun, pen de hemen evlenurum dâ!!!”

Dursun itiraz eder:

-“Ha uşaklar n’oliyusunuz? Piz adam teğilmiyuk? Ha puraya sekiz kişiyiz, ha bu arkataşlarun kafalaru kelmu? Pize de pir hisse yok midur?”

Derken, hazine hissedarları çoğalınca, hak sahiplerine paylar azalacağı için kavga iyice kızışır. Temel hiddetli bir şekilde bağırır:

-“Ha uşaklar, pu kün ha puraya paluk tutma fikrunu pen vermiştum. Onun içun hazinenun yarusu penum hakkumdur!!!”  Cemal itiraz eder:

-“Hadi canum sende, ha pu taga penumdur, hazinenun yarusu penum hakkumdur!!!”  İdris daha çok kükrer:

-“Ha pu sahile gelmek penum fikrim idi, sizu hazinenun tam üstüne pen keturdum. Hazinenun yarusu penumdur!!!”

Dursun ve diğerleri de bu menfaatten hisse kapmak için itiraz edince, korkunç bir kavgaya tutuşurlar. Birçoğu kan-revan içinde ve üst-baş yırtılmış vaziyette sahile çıkıp şehre varırlar. İlk işleri hastanede tedavi görüp, karakola gitmek olur. Şikâyetleri üzerine, oradan da âcilen mahkemeye sevk edilirler ve nöbetçi hâkimin karşısına çıkarılırlar. Hâkim bey yoklamadan sonra şikâyetlerini sorar ve Temel olanları bir-bir anlatır.

Bunun üzerine hâkim tekrar sorar:

“-Böylesine canciğer arkadaşları, bu kadar yaralayacak, hastanelere ve mahkemeye kadar, birbirine düşüren o kıymetli hazineyi, ben de çok merak ettim. Şimdi nerede o hazine?…”

Hep bir ağızdan cevap verirler:

“-Hazine-mazine yok hâkim bey, piz FARZ EDELUM temuştuk…”

***

Evet, dostlar, acaba bu fıkradan bizler ne hisse çıkardık? Bütün mesele burada. Ben ilk aklıma gelenleri arz edeyim, sizler daha anlamlı hisseleri eklersiniz…

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER