CHP Beykoz İlçe Başkanı iken Belediye Başkanı Adayı olan ancak seçimi kaybettikten sonra artık adının önünde bir 'unvanı' bulunmayan Hızır Yılmaz, seçim sonuçlarını değerlendirdiği basın toplantısında ilçe teşkilatı tarafından temize çıkarıldı.
Seçimi kaybetmesine karşın CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt'ün"Başkanım" diye hitap ettiği Hızır Yılmaz, CHP İlçe Başkanı Musa Aksu tarafından faturanın AK Parti Lideri Recep Tayyip Erdoğan'a çıkartılmasıyla birlikte AK'lanmış oldu. Ayrıca Hızır Yılmaz, Beykoz’da mülkiyet sahibi olması durumunda kendisinin bile AK Parti’ye oy verebileceğini ima ederek partilileri şaşırttı. Hızını alamayan Hızır Yılmaz,MHP’den Aday Adayı olan eski CHP’li Alaattin Köseler için ise skandal sözler sarf ederek,“Onun şerefi tartışılır” dedi.
‘Hızır Yılmaz çaycı mı olacak?’
İlçe Başkanı Musa Aksu, Beykoz'daki mağlubiyetin tek nedeni olarak AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı adres gösterirken, daha önce "Eğer Çavuşbaşı'nda yüzde 50'nin altında oy alırsam İstanbul'u terk kederim" açıklaması üzerine 'Hızır gibi'bir yeni iddia daha geldi. Hızır Yılmaz, "Gerekirse bu partinin çaycısı olacağım ama Cumhuriyet Halk Partisi'nde olacağım. Çavuşbaşı'nda CHP yüzde 50 oy alana kadar Beykoz'dayım" diyerek önceki iddiasını değiştirdi. Öte yandan CHP Beykoz İlçe BaşkanıMusa Aksu'nun da Hızır Yılmaz'ın da AK Parti'den söz ederken 'AKP' değil de 'AK Parti'demesi dikkat çekerken, Başkan Musa Aksu'nun Yücel Çelikbilek'in ‘rozet’ açıklamalarına atıfta bulunarak, CHP’lilerce “Beykoz Belediye Başkanı olarak tanımayacakları”imasında bulunması 'şok' etkisi yarattı. Hızır Yılmaz ise Beykoz seçiminin kaybedilmesinden dolayı Anakent Belediye Başkanını geç açıklayan CHP Genel Merkezi'ni başarısızlıktan dolayı sorumlu tuttu. Aday Adaylığı sürecinde ise parti içinde 'ayak basmaların' ve 'sınırı aşmaların' olduğunu belirten Hızır Yılmaz, bunda kendisinin de payı olduğunu ‘ilk kez’ itiraf etti.
Beykoz'daki CHP İlçe Merkezi'nde gerçekleştirilen basın toplantısını CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, CHP İlçe Başkanı Musa Aksu, CHP Gençlik Kolları Başkanı Ümit Serdal Okuyan ve Hızır Yılmaz gerçekleştirdi. CHP'li Meclis Üyelerinin ve partililerin yoğun bir katılım gerçekleştirdikleri toplantıda ilk sözü Başkan Musa Aksu aldı. Sözlerine "Biliyorsunuz yoğun bir seçim dönemi yaşadık. İyisiyle, kötüsüyle, çalışanıyla çalışmayanıyla bir emek sarf edildi" diyerek başlayan Aksu, seçimi kaybetmenin sorumlusu olarak AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı gösterdi. AK Parti'nin seçim sonrası Beykoz geneline astırdığı pankartları da eleştiren Aksu, CHP'lilerin alışagelen 'AKP' söylemini ilk kez 'AK Parti' olarak ifade edenCHP'li olarak da tarihe geçti! Daha sonrasında Hızır Yılmaz'ın da 'AK Parti' diyeceği açıklamalarında CHP İlçe Başkanı Musa Aksu şunları söyledi:
"Bu emeğin karşılığında her ne kadar biz Beykoz Belediye Başkanlığı'na aday gösterilse de bir Başbakanla seçimimize devam ettik. Seçim sonrası ise biz isterdik ki, centilmenlik olsun. AK Parti'nin yöneticileri seçimin zafer sarhoşluğu içinde pankartlar asmışlar: 'Yalan kaybetti, gerçek kazandı' diye. İnanın seçim döneminde biz hiç yalan söylemedik. Niye söyleyelim? Yalan söyleyecek bir şeyimiz yok. Biz gerçeklerle seçimi kazanacaktık. İleriki dönem kimin yalan söyleyeceğini, kimin hizmet edeceğini gösterecek. Halkımız da bunun farkına varacak ama iş işten geçmiş olacak. Ayrıca basında çıkan 'Başkan da olsam AKP rozetini çıkarmam’ diyen Belediye Başkanını biz nasıl tanıyalım? Bizim Başkanımız seçilmiş olsaydı, kesinlikle rozetini çıkarır, 250 bin kişinin Başkanı olurdu. Biz, Belediye Başkanı'ndan da bunu bekliyoruz."
CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt ise yerel basına seçim süreci süresince etkinliklerine katılmaları ve haberleştirmeleri dolayısıyla teşekkür etti. Basın toplantısına'dinleyici' olarak katıldığını vurgulayan ve bu anlamda da söyleyecek çok sözü bulunmadığını ifade eden Milletvekili Öğüt, yine de CHP İlçe Başkanı Musa Aksu'nun sözlerinin altını çizeceğini kaydetti. Başkan Aksu'nun 'Biz Çelikbilek ile değil Başbakan Erdoğan ile yarıştık' sözlerine atıfta bulunan CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, "Demin Başkan'ın söylediği şey çok önemli. Karşınızda yerel bir seçim yok, karşınızda Hükümetle bir seçim var. Bu, Beykoz ve Üsküdar da kendini çok net gösterdi. İkisinde de Hükümetle seçim yarışına girildi. Bizim 2B ile ilgili söylediklerimize karşılık ellerinden geleni yaptılar ve başka projeler geliştirdiler" dedi. Kendisinden sonra konuşma yapacak olan ve CHP içerisinde herhangi bir unvanı artık bulunmayan Hızır Yılmaz'a "Başkanım" diye hitap eden Milletvekili Öğüt, "Başkanım sanırım tüm bu konuları ifade edecektir" şeklinde konuşması dikkat çekti.
Milletvekili Öğüt'ün ardından kürsüye gelen Hızır Yılmaz da Cumhuriyet Halk Partisi'nin 90 yıllık ulu bir çınar olduğunu belirterek, "Bu çınar bir seçim kaybetmekle yıkılmaz. Bu çınara çamur atmakla da kimsenin eline bir şey geçmez" şeklinde konuştu. Hızır Yılmaz, şunları kaydetti:
‘Hızır Yılmaz, Erdoğan için diktatör dedi’
“Biz siyaset anlayışımızı koltuk kazanma üzerine kuranlardan değiliz. Biz, siyaset anlayışımızı önce siyasi ahlak üzerine kurarız. Biz koltuk için yarışmayız; biz halkın gerçeklerini, halkın sorunlarını; onun yanında mücadele eden siyaset ahlakı kazanmış siyasetçilerden olmaya çalıştık. Onun için kaybedilen hiçbir şey yoktur. Ben tecrübeli arkadaşlarıma derhal örgütün moralini düzeltmeye ve onunla da geçmiş 35 yıldır iktidarda olmamasına rağmen iktidarın nimetlerinden faydalanmak değil; haklının yanında duran parti üyelerine dik durmalarını öneriyorum. Kesinlikle. Biz neyi kaybettik? Biz kaybetmedik; kazanamadık. Evet, kazanmak için şartlar müsaitti. Ama biz, iktidarla yarıştık, onun yalanlarıyla, onun tehditleriyle yarıştık. Bunun altının çizilmesi... Hileleriyle yarıştık. Beykoz'da biraz daha az... Üsküdar'da mutlaka alınacak! ‘Başbakan burada oturuyor! Diktatör burada oturuyor’dediler. Mutlaka alınacak. Bugün Sayın Anakent Belediye Başkanımızla birlikteydik, tüm adaylar ve katılan arkadaşlarımızı tebrik ettik. Üsküdar'da dönen oyunları ve anlatılanları duysanız, Türkiye'de demokrasi değil, demokrasi oyunu oynandığını herhalde daha çıplak gözle görürdünüz.”
CHP'nin seçimi kaybetmesi konusunda tüm sorumluluğu, CHP'li olup aday gösterilmediği için oyunu CHP'ye vermeyen partililere yükleyen Hızır Yılmaz, "5 senenin hesabını onlar versinler" diyerek, şöyle dedi:
‘Hızır Yılmaz, kendisine karşı olanları istifaya davet etti’
"Beykoz'a gelince... Aday adaylığı süresince birbirimizi kırdık, doğrudur. Tamir etmekte zorlandık. Dilerim isterim ki, ileriki dönemlerde genel merkezimiz, bu kırılmalara hangi etkenlerin neden olduğunu da görür; o kırılmaların daha aza indirecek seçim yöntemlerini hayata geçirirler. Milletvekilimizin huzurunda da söylemiş olayım: Anakent Belediye Başkanımız çok geç açıklandı. Biz, yarıştığımız arkadaşlarla beraber, maalesef ilk dönem çok güzel giderken, 'Ben aday olmalıyım' denilerek zaman zaman ayağa basmalar, sınırı aşmalar olmadı mı? Oldu. İşte bunda bizim de katkımız var. O süreç bizi çok yıprattı. Kırılmalar, dökülmeler olmadı mı? Olacak. Ben kendi adıma konuşuyorum. Partisinin adayı kendisi değil diye partisine oy vermeyen bir CHP'li olduğunu düşünmek istemiyorum. Varsa, aynaya bakacak ve şimdi 5 yılın hesabını kendisi verecek. 'Ben olmadım, Hızır Yılmaz da olmasın' diyen bir Cumhuriyet Halk Partili olmaz. Öyle bir arkadaşım varsa, onurluca, şimdi gelsin partisine dilekçesini versin.
Bana karşı atılan iftiraları, parti içinde olsun dışında olsun, herkesi affediyorum. Hiç kimseye kinim yok. Öyle bir durum varsa yönetim gereğini yapar ben sadece adayım. Ancak yönetimin de gereğini yapacağından hiç kimsenin endişesi olmasın. Ben şahsen hiç kimseden şikayetçi değilim. Onlar aynaya baksınlar, aynadaki resimleri, gerçek kimlikleri onlardan şikayetçiyse o bana yeter.
Hızır Yılmaz: “Gerekirse partinin çaycısı olacağım!”
Beykoz'da özellikle Cumhuriyet Halk Partisi'ni terk edenler, çok ciddi iftiralar attılar. Milliyetçi Halk Partilileri tenzih ederim, hiçbirinden adıma bir iftira duymadım. Ama Cumhuriyet Halk Partisi'ni terk ederek, sadece işleri Cumhuriyet Halk Partisi'ne kaybettirmek olanlar, çok ciddi iddialarda bulundular. Denmedik kalmadı. Twitter üzerinden... Oğlum söylüyor, bir Twit atılmış, 'Hızır Yılmaz alkol komasına girdi, hastanede serum takıldı' demişler. Ey kuldan utanmazlar, siz Allah'tan da mı korkmuyorsunuz? Onlar şeref yoksunudur. Yine denmeyen kalmadı! Mafya dendi. Ümraniye'den geldi dendi. İşte Hızır Yılmaz burada. Hızır Yılmaz, 5 seneden 5 seneye partisinin kapısını çalmaz. Hızır Yılmaz Pazar günü seçimden çıktı, Pazartesi günü partisindeydi. Sonuna kadar da burada olacağım. Gerekirse bu partinin çaycısı olacağım ama Cumhuriyet Halk Partisi'nde olacağım.
Partisi için yan gelip yatanlara sesleniyorum! Daha küller kalkmadan, sakın ola ilçe başkanlığına başarısızlığı bahane edip, parti içerisini karıştırmaya kalkmayın. Başarısız varsa Hızır Yılmaz'dır. Ben tamamıyla sorumluluğu üzerime alıyorum. Yarın grup toplantısında başarısızlığımı söylersiniz, bir daha Cumhuriyet Halk Partisi'nin üyeleri bana yetki vermez. Bunu yapabilirsiniz. Ama cenaze evinde düğün olmaz! Birisi toplantı yapmaya kalkmasın, yemin ediyorum Cumhuriyet Halk Partisi'nin seçim sürecinde, o yağmurda bayrak asan gençleri, o toplantıları basar, sizi toplandığınıza pişman ederim. Buradan bir kez söylüyorum, bir daha da söylemem. Adamlar, Ağustos ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminin çalışmalarına başlamışlar, biz post kavgasına başlayamayız. Seçimi ben kaybettim. Bundan sonra gerekirse ömür boyu aday olmam, partimin başarısı için uğraşırım.
Hızır Yılmaz’dan Saadet Partililere: “Oylarını pazarlıklarla AKP’ye verdiler!”
Bu seçim bize çok yakındı çünkü mülkiyet konusu vardı. Biz bütün anketlerde, seçime 3 gün kalaya kadar 3 puan 4 puan öndeydik. Ama halk tehdit edildi. Bir mağduriyet olarak söylemiyorum, ben yenilgiyi kabul ettim baştan. Ne olursa olsun, yenildiyseniz, bunu kabul etmek bir erdemliktir, ben kabul ediyorum. Ama devletin olanaklarıyla para gücüyle, para dağıtmalar... İsim isim gelsinler biz verelim. 'Hayır' desinler, basın toplantısını beraber yapalım, isimleri verelim. 'Hayır' desinler, 'Biz yapmadık, bu çamur atmadır' desinler, ortak basın toplantısı yapmayı göze alsınlar, isimleri masanın üzerine koyalım. Bunu söylemek doğru olmaz ama bunu bilenler biliyor, halkımız da biliyor. Özellikle Çavuşbaşı'nda Yenimahalle'de 'Biz eğer kazanmazsak, Özel Proje Alanı'ndaki arazileri Milli Emlak'a geri veririz ve siz 2 misli 3 misli bedelle almak zorunda kalırsınız' diye tehdit ettiler. Başbakan, Kartal Mitingi'nde tehdit etti. AKP'nin burada adayı yoktu zaten, milletvekili tehdit etti. 'Hızır Yılmaz kim oluyormuş ki, tapu verecekmiş? Biz iktidarız, gerekirse Milli Emlak'a iade ederiz, gerekirse Çevre Bakanlığı'nın bünyesine teslim alırız, vermeyiz' diye insanları tehdit ettiler.
Çok ilginçtir, Pazartesi bir hanımefendiyle karşılaştım, emekli bir hanımefendi. Aynen şunu söyledi: 'Başkan kusura bakma, biz tapuya oy verdik'. Evet. Cumhuriyet Halk Partisi her şeye rağmen, bu baskılara rağmen, bu iftira kampanyasına rağmen, 51 bin 500 oy aldı. Bu arada kendi toplantılarında yemin ettirenler de gittiler oylarını AKP'ye verdiler. Onların kim olduğunu basın biliyor, onların toplantılarında and içildi. Gittiler oylarını ve duyduğuma göre pazarlık sonucu AKP'ye verdiler. Öyle olunca da iktidar gücü ve kendi partisinin oylarını pazarlık konusu yapan siyasi anlayışlar olduğu sürece de seçim kazanmak kolay olmuyor.”
‘Hızır Yılmaz’dan Köseler hakkında ‘skandal’ açıklamalar!’
Beykozlu vatandaşları anlamaya çalıştığını dile getiren Hızır Yılmaz, kendisinin deBeykoz'da mülkiyet sahibi bir kişi olması durumunda belki de AK Parti'ye oy verebileceğini ima eden sözler söyledi. CHP'den ayrılarak MHP'ye geçen ve burada Belediye Başkan Adayı olan Alaattin Köseler için ise 'ağır' sayılabilecek ifadeler kullanan Hızır Yılmaz, Köseler için "Şerefi tartışılır" diye konuştu. Hızını alamayarak yine Köseler için "Kestane oldu gitti"ifadesini kullanan Hızır Yılmaz, şunları söyledi:
“Özellikle, mülkiyet konusunda baskıya direnemeyip oy vermeyen yurttaşlarımızı kesinlikle anlıyorum. 80 yıldır sahip olduğu evi, kendisine karşı tehdit unsuru olarak kullanılan bir yurttaş... Ben de olsam ‘ne yapardım’ diye empati yapıyorum, kendimi onların yerine koyuyorum, onları anlamaya çalışıyorum. Onun için bütün Meclis üyelerimize, halkımıza asla sitem yok! Siz böyle yaptınız, şimdi bunlar başınıza geldi asla olmamalı. Demokrasiye inananlar, sandığa da güvenmek zorunda, sandığa da inanmak zorunda. Vatandaşın oyuna da saygı duymak zorundadır. Biz bu dönem 51 bin 500 yurttaşımızı inandırabilmişiz. Her şeye rağmen, bu ittifaklara rağmen... Hatta parti içerisinde iki defa aday olma şerefi verilen... Şerefi tartışılır şimdi... Neyin karşılığı başka bir partiye gittiğini sizlerin takdirine bırakıyorum... Ben bir gazeteye de demeç vermiştim seçimlerden sonra. Bir efsane gibi ortaya konulan kestane oldu gitti. Ama biz alanlardayız, buradayız. Bir daha sakın Cumhuriyet Halk Partisi'nde eğilim yoklamasına girmesin!”
CHP’lilerden ilginç tepki: “Oh, canıma değsin!”
Toplantı sonuna doğru ise ilginç bir an yaşandı. Hızır Yılmaz'ın Beykoz Belediyesi'nin tapu verdiğini söylediği bazı kişileri çağırarak 'Biz vazgeçtik' dediğini iddia etmesinin ardından, toplantıya katılan kimi CHP'lilerden 'Oh... İyi olmuş', 'Canıma değsin' sesleri yükseldi.Hızır Yılmaz ise bu seslere tepki gösterdi. Yılmaz, skandal basın toplantısı sonunda şunları söyledi:
"Arkadaşlar, bizim demokratlığımız, bize oy vermedi diye ona kötülük yapıldığı zaman 'oh be, iyi oldu' demekten geçmez! Biz, yeri gelir eziliriz, yeri gelir haklarını koruduğumuz kesimler tarafından horlanırız ama biz yine demokratlığımız gereği saygılı olacağız. Sahtekarlıklar o ayrı. Onun için bizim söylediklerimiz yalan değil arkadaşlar. Yurttaşları çağırıyorlar, 'Artık burayı size vermiyoruz!' diyorlar. Biz de soruyoruz: 'Oraları kime vereceksiniz?' diyoruz.
Belediye Başkanı çok Belediye Başkanı olmak istiyordu çünkü çok yolsuzluk dosyası vardı. Hele bir tanesi basına çıktı, Fırat yazdı onu. Bir konuda İçişleri Başkanı görüş istiyor. Diyor ki Belediye Başkanı: 'O binada projeye aykırılık yoktur'. Ama sonra tespit ediliyor ki, daireyi alan hanımefendi, baskı görünce mahkeme açıyor diyor ki: 'Ben geldim size sordum, bu binada eksik var mı? Eksik yoktur dediniz. Hatta ne ne olur ne olmaz diye İçişleri Bakanlığı müfettiş gönderdi, belgenin resmini çekebildim'. O belge bizde var. İçişleri Bakanlığı yalan söylüyor. Zannederim onunla ilgili yargılanacak, ondan kaçamaz. Çünkü o arkadaşımız haklarını sonuna kadar koruyacak, ben öyle inanıyorum. Baskından da korkacak bir arkadaşımız değil. Cumhuriyet Halk Partisi'nin Meclis Üyeleri ve örgütü olarak biz de yanında yer alacağız.
Hayal kurmaya devam ediyor
Ben bir iddia ortaya koydum: 'Çavuşbaşı'nda yüzde 50 oy almazsam, İstanbul'u terk ederim' diye. Birileri yazıyor: 'Ne zaman İstanbul'u terk edecek?' diye. Onlara şimdi kapak olsun: Hızır Yılmaz, Çavuşbaşı'nda CHP yüzde 50 oy alana kadar, Beykoz'u terk etmeyecek.”
Toplantıya CHP’nin Belediye Başkan Aday Adayları’ndan yalnızca Opr. Dr. Devrim Altıntaş’ın izlemesi dikkat çekti. Öte yandan Beykoz Belediyesi yetkilileri, Dost Beykoz’a özel açıklamalarda bulunarak, CHP İlçe Başkanı Musa Aksu’nun dile getirdiği “Yalan kaybetti, Gerçek kazandı” yazılı pankartların Beykoz genelinde kaldırıldığını bildirdi.
Haber Merkezi
