Hiç kimse üzerine alınmamış!

Çoğu kere kendimi ağzım bir karış açık kalmış, yaşananlara bir anlam yüklemeye çalışırken buluyorum.

Anlam yüklemeye çalışıyorum zira yaşadığım yer olan Beykoz benim için önemli olduğundan, içinde yaşayanları da önemsememezlik edemiyorum; aidiyet duygum biraz fazla gelişmiş sanırım.

Sanırım bu yüzden kararlarımı verirken çok düşünüyorum ve çok tuhaf veya yanlış görünse bile yaşananlara bir anlam yüklemeye çalışıyorum ve ona göre karar vermeye gayret ediyorum.

Zaten bu yaşıma kadar hayattan öğrendiğim çok önemli derslerden biri de “hiç bir şeyin göründüğü gibi olmadığı” gerçeği…

Ancak bazen –hatta çoğunlukla- bu durum Beykoz’da tutmuyor.

Son makalemde kaleme aldığım konu mesela. Beykoz’da yaşayıp nüfus kaydını memleketine aldıranlar!

Hiç kimse üzerine alınmamış.

Ben en azından Beykoz Kaymakamlığı’nın Nüfus Müdürlüğü ile bir çalışma yürütmesini ve Muhtarları da bu çalışmaya ortak etmelerini beklerdim.

Hiçbir şey yapmasam Kavacık Muhtarı Yusuf Kesici’nin sözlerini ihbar kabul eder ve o binada yaşayan ve nüfus kaydı nerede olduğu meçhul olan insanlara yasaları uygulardım.

Demek ki Dost Beykoz’un Beykoz önceliği, yapılan haberlerin ve kaleme alınan makalelerin hukuki zeminde yer bulmasına yeterli olmuyor.

Ben bunu yerel basının yetersizliğine ve ciddiyetsizliğine bağlıyorum.

Gazeteciliği kişisel nefretlerinin önüne maskeleyerek, eleştiri özgürlüğünü hakaretle karıştıran, birkaç entelektüel cümleyle de hakaretlerini süslediğini zanneden çapsızların bol olduğu bir camiada ciddiye alınmayı beklemek zor olsa da; özellikle Beykoz’u ilgilendiren toplumsal meselelerde bunu bekliyoruz. Aksi halde boşuna kafa patlatıyoruz demektir…

Kader Gür, Ferda Kazancıbaşı, Erdal Öztürk, Mehmet Ali Anafarta, Muharrem Kaşıtoğlu, Nimet Er, Raif Öztük, Melih Perçin, Murat Miniç, Talip Ercan, Dr. Mahmut Akyıldız, Muhammed Aslan, Asım Özdemir…

Bu arkadaşlarımın yanında yine içimizden çıkmış ve sosyal hayatın çeşitli kademelerinde önemli görevlere gelmiş, sorumluluk almış nice arkadaşlarımız.

Hepimizin ortak noktası önceliğimizin Beykoz olmasıdır…

Kalemlerimizden dökülenlerde gerçeğe aykırı hiçbir şey bulamayacağınız gibi, asla seviyesizlik ve çapsızlıkla anılmamıza yol açacak bir zavallılığın içinde de olmayız.

Dost Beykoz’un bir numara olmasının ardındaki en önemli neden disiplin ve vizyonla birlikte yazarlarıdır.

Huzurlarınızda hepsine teşekkür etmek isterim.

Vesselam…

Sinan KAVRAKOĞLU HAKKINDA

Sinan KAVRAKOĞLU... 1969 yılında Rize’de dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladı. Yüksek öğrenimini İ.T.Ü SMF DMYO’nda yapan Kavrakoğlu eğitimini yarım bırakarak 1990 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’ne gitti. Burada yaklaşık 1 yıl kalarak Photo-finishing sistemlerine yönelik teknik eğitim aldı. İyi derecede İngilizce bilen Kavrak aile şirketinde ithalat ve dış ilişkiler sorumlusu olarak görev aldı. Avrupa ve Uzakdoğu’da birçok uluslararası fuar organizasyonuna katılan Kavrak sık sık yurt dışı ziyaretlerde bulundu. 1995 yılında evlendi ve 1998 yılında Beykoz’a yerleşti. 2002 yılında Kader Gür’le tanıştı ve Dost Beykoz’un gazete formatında yayınlanmasına öncülük eden isimlerden oldu. Haber Müdürü olarak başladığı Dost Beykoz kariyerine şu an Sorumlu Yazıişleri Müdürü olarak devam ediyor. Kavrak’ın www.antoloji.com sitesinde yayınlanan bazı şiir denemelerinin yanı sıra “Yazmış Bulunduk” ve “Dost Yazılar” adlı iki kitapta derlenmiş makaleleri yer almaktadır.

Hiç kimse üzerine alınmamış!

Sinan KAVRAKOĞLU HAKKINDA

YORUMLAR

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

SON HABERLER