Beykoz İlçesinde sportif faaliyetlere en geniş şekilde yer veren medya organı olmamız nedeni ile geride bıraktığımız 2012 senesinde yaptığımız haberler ile haklı bir gurur duyduk.
Tabii ki Beykoz’da spor denince hemen akla futbol gelmekte. Diğer spor dallarında faaliyette bulunan Kulüplerimiz bir-ikiyi geçmemekte. İlçemizde büyük bir genç potansiyeli mevcut, onları sporla buluşturabilmek için ciddi manada çalışma sarf edilmesi şart gibi. Şu teknoloji çağında biraz olsun sanal alemden insanlarımız kurtarmak zorundayız. Ne yazık ki ilçe sokaklarına bakıldığında obozite sınırında olan pek çok genç ve çocuğa rastlanılmakta. Korkarım ki bundan 5-10 sene sonra bu yaş kitlesinin yarıdan fazlası bu sorunun muhatabı olacak.
Peki Beykoz’da neler yapılabilir? Hangi çalışma yapılmalı ki insanlarımız sporla buluşabilsin, onu hayat felsefelerinin arasında katabilsin. Bu işi için bence en önemli kurum okullar olmakta. Okullarda spora önem verilmeli ve her genç ve çocuk saptanacak yetenekleri nispetinde değişik spor branşlarına yönlendirilmeli. İlçedeki bütün okullarda birçok spor dalında takım yarışmalarına katılmalı. Tamam bizlerinde bildiği kadarı ile Recep Şahin Köktürk Spor Salonunda Okullar arası müsabakalar yapılmakta, dereceye girenlere kupa ve madalyaları takdim edilmekte. Ancak acaba bütün okullar bu zevkli ve heyecanlı müsabakalara dahil olabilmekte mi? Bu konuda Okullarında Spor Salonları bulunanlar ne kadar şanslı ise bulunmayanlar bu derece uzak durmakta etkinliklere. Yakın mesafede okullar diğer komşu okullara salonlarını bir şekilde uygun saatlerde verebilmeli.
Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen bir programda Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek kısacası-Mahalleler Yarışıyor- şeklinde tanımlayabileceğimiz bir etkinliğin başlayacağını beyan etti. Doğrusu güzel bir çalışma olacağı kanaatini taşımaktayım. Mahalleler düzenlenecek spor yürüyüş etkinliklerine bakalım kaç kişi ile katılabilecek. Ben şahsen kendi ikamet ettiğim Paşabahçe Mahallesi adına katılma düşüncesindeyim. Çevremdeki insanlara da bu konuda bilgi aktarımında bulunmaya başladım bile.
Bu sayıda Beykoz 1908 A.Ş.Takım ile ilgili gelişmelerden düşüncelerimi aktarmak yerinde Beykozspor Basketbol Takımının izlediğim müsabakalarına ilişkin görüş aktarımında bulunacağım. Ben şahsen son iki iç saha müsabakasından büyük bir keyif aldım. Tamamı Beykoz’da oturan gençlerden kurulu kadro yetenekleri kapsamında müthiş bir mücadele örneği sergilemekte. Son iki maçın ilkinde yaptığı tüm maçları kazanan grup Lideri Düzce Belediyespor’u konuk eden takımımız maalesef hakemleri geçemedi. Bir sonraki iç saha maçı olan Bahçelievler Belediyespor maçında ise ilk 3 periyodu önde kapatmamıza karşın üst sıra liglerinde oynamış tecrübeli isimler ağırlığını koyunca mağlubiyette kaçınılmaz oldu.
Şu bir gerçek ki Beykoz İlçesine her spor branşında gelen takımlar ilçedeki tribün gücünü dikkate alıp en kolay yolu tercih etmekte tahrik… Bunu fazlası ile hissedip yaşamaya başladık. Tamam Türkiye genelinde sporda fanatizme kaçan tribün gerçeği var ancak Beykoz ilçesinde taraftarların takımlarına ne derece bağlı olup en zor şartlarda bile destek olma gerçeğinin herkes farkında. O halde tribünleri tahrik et, el kol bacak hareketlerini fazlaca yap, ufak çarpmalarda kamyon çarpmış gibi kendini yere at, tribünlere bakıp çaktırmadan tahrikkar hareketlerde bulun alın size kazanılacak bir maç. Bu gerçeği dediğim gibi son iki Basketbol maçında fazlası ile yaşadık. Ne yazık ki bunun da önüne geçilemiyor. Meseleye bir de bu açıdan bakmakta fayda var diye düşünüyorum.
