Elhamdülillah referandum sürecini de kazasız belasız atlattık. CHP'li kardeşlerimiz kaç aydır, 'hayırlı olsun' diye diye ülkenin 'hayrına' bir sonuç çıkmasına vesile oldular.
CHP; 'bu da mı gol değil? Şokunu atlattıktan hemen sonra başladı 'şike, şike' türküsünü söylemeye.
Özgür 'çocuk' seçimden 1 hafta önce seçmenlerine; 'bu seçimde hile hurda olamaz, sandığa gidin ve oyunuzu kullanın. SEÇSİZ programı olduğu için oy hırsızlığı olma ihtimali yok' dediğini unutup, seçimlerden hemen sonra; 'referandum yenilenmeli' gibi akla ziyan açıklamalar yaptı. Genel Başkanlarından tutunda, CHP İlçe örgütlerine kadar herkes 'bu anayasayı tanımıyoruz' gibi talihsiz ifadeler kullandı. Hele bir CHP yetkilisi işi iyice abartıp; kendi sandık müşahitlerini ve az buçuk bu hususlarda bilgi sahibi kimseleri adeta 'aptal' yerine koyan saçma/sapan açıklamalar yaptı. Yok, efendim neymiş? Bu mühürsüz zarflar; evet oylu bir şekilde dışarıda dağıtılmışmış ve sandık kurullarına oy kullanmaya gelen seçmen, mühürlü zarfı alıp, mühürsüz evet oylu zarfı sandığa atmışmış.
Yahu siz insanların aklıyla dalga mı geçiyorsunuz? Sizin beyinleriniz mi küf tutmaya başladı. Ben sandık müşahitliğinden tutunda, ilçe seçim kurulu üyeliğine kadar birçok seçimde resmi görev yapmış bir kişiyim. Şu lafı benim bulunduğum ortamda söylese bu yetkisiz yetkili, arkasına bakmadan kaçar gider. Niye mi? Çünkü söylediğinin ne kadar saçma olduğunu o zatta gayet iyi bilir.
Hani büyüklerimizin bir sözü vardır; 'eğri oturup, doğru konuşalım' diye. Bende diyorum ki; 'hem doğru oturalım, hem de doğru konuşalım'
Bu zamana kadar her seçimde 'oylar çalındı' yalanlarıyla seçmenini ve parti mensuplarını kandıran CHP üst düzey yöneticileri ve bir kısım yazar, çizer takımı. Artık bırakın bu bayatlamış politikaları da şu son referandumda halkın vermiş olduğu mesajı adam gibi okuyup doğru bir yol haritası çizin.
Zarf mühürlemesinin aslında tamamen gereksiz bir teferruat olduğunu hepiniz gayet iyi biliyorsunuz. O mühürsüz zarflı oyların sayılması gerektiğini de gayet iyi biliyorsunuz. O mühürsüz zarflı oylar sayılmasaydı, ona da 'vatandaşın anayasal hakkı engellendi' diyerek 'haklı' olarak itiraz edecektiniz. Ne bilelim? Bu 'mühürsüz zarf' işinin sizin bir oyununuz olmadığını..
Geçmişten bir anıyla konuyu toparlayalım.
2009 Yerel Seçimleri’nde, İlçe Seçim Kurulu üyesi olarak görev yapıyordum. Beykoz Belediye Başkanlığı seçiminde Yücel Çelikbilek ve Alaattin Köseler başa baş mücadele etmiş ve ipi Ak Parti; Çavuşbaşı oylarıyla göğüslemişti. Resmî sonuçlar açıklanmadan, CHP adayı Sayın Köseler kurulumuza Çavuşbaşı oyları ve iptal oylarının yeniden sayılması itirazında bulunmuştu. Kurulda CHP adına Avukat Seyit Usta vardı. Bu referandum kurulunda da olduğu gibi. Çavuşbaşı itirazı, yasaya 'aykırı' olmasına rağmen kurulda oy çokluğuyla reddedildi. Bakınız oy çokluğu diyorum. 7 kurul üyesinin 4'ü ret, 3'ü kabul oyu vermişti. Yani bir kurul üyesi, ret yerine; kabul oyu kullansa iş değişecekti. Seçim yasasına göre itirazlar önce sandıklara yapılır. Sandıkların bütününe itiraz yapılamaz. Ama bu apaçık ortadayken; kuruldan bir üyenin tavrının belirleyici olmasıyla itiraz reddedildi. Yani ne demek istiyorum? Yasada belirtilenin aksi bir karar da alınabilirdi.
İptal oylarının tekrar sayılması talebi de oy çokluğu ile kabul görmüştü. Yapılan inceleme sonucu iptal edilip geçersiz sayılan ama aslında geçerli olan oyların hepsinin AK Parti oyları olduğunu gördük. Hatta CHP'nin iptal olması gerektiği halde kabul edilmiş oylarının da azımsanmayacak kadar fazla olduğu da gözümüze çarpmıştı. O dönemde de bu dönemde de CHP adına kurul üyesi olan Av. Seyit Usta "tamam bu sandıkların hepsine bakmaya gerek yok" diyerek meseleye kani olmuştu. Bizde gerekli tutanakları imza edip işi uzatmadan resmî sonuçları ilan etmiştik.
O dönemde İlçe seçim kurulunda her şey net, ayan beyan ortadayken; dışarıda esen hava çok farklı olmuştu. Yok, kurula torbalarla oy getirildi mi denmedi? CHP, Çavuşbaşı'nda yapılan usulsüzlük sebebiyle seçimi kaybetti mi denmedi. Daha neler neler? 'Yavuz hırsız, ev sahibini bastırır' misali.
Son söz.
Buradan CHP Beykoz ilçe Başkanı Sayın Mahir Taştan beye sesleniyorum: Müsait olduğunuz bir zamanda, mekânını sizin belirleyeceğiniz bir yerde, buluşalım ve bu konuyu etraflıca konuşalım. Hatta Facebook'tan da canlı yayınlayalım. İstediğiniz kadar da CHP'li örgüt üyesi yanınızda olsun. Teklif var ısrar yok.
