A. Raif ÖZTÜRK
  • 09/10/2017 Son günceleme: 09/10/2017 09:40
  • 4.849

Asrımızda en çok şikâyet edilmekte olan bir hastalık, unutkanlıktır.

Her birimizin mazisinde, unutkanlığımız yüzünden düştüğümüz birçok kötü hatıralar vardır.

Meselâ, çok önemli bir randevuyu unuttuğunuzda, kaybettiklerinizi, mahcubiyetlerinizi ve pişmanlıklarınızı hatırlayınız.

Çok sevdiğiniz hamile eşinizin, size sipariş verdiği çok önemli bir nesneyi unuttuğunuzda, eve gelip tam istirahate çekildiğiniz zaman ve ecza hanelerin veya o satış yerinin kapandığında sorulduğu zamanki pişmanlıklarınızı hatırlayınız. Veya benim aklıma gelmeyen, sizin hatırladığınız diğer unutkanlık pişmanlıklarını da bunlara ekleyiniz.

Bu unutkanlık pişmanlıkları ve kaybettikleriniz için, elbette birçok bedeller ödediniz veya telâfi imkânı buldunuz. Fakat konumuz olan O’nu veya onları unutursanız, hem kaybettiklerinizi telâfi imkânınız hiç olmayacak. Hem de bedeli hiç ummayacağınız kadar çok büyük ve çok ağır pişmanlıklar getirecek…

Peki, O’nu veya onları asla unutmamamız gerekenler nelerdir?

CEVAP: Öncelikle bizleri hiç yok iken var eden, tüm bedenimizi kusursuz yaratarak, her an kudretini ve nimetlerini üzerimizden esirgemeyen Yüce Rabbimiz Allah’tır cc. Çünkü Yüce Rabbimiz Haşir suresi 19. âyette bizleri şöyle uyarıyor. “Allah’ı unutan, bu yüzden Allah’ın da kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın.”  “İşte onlar gerçekten yoldan çıkmış kimselerdir.”…

Kâinatın en doğru sözlüsü olan Peygamber efendimiz SAV de bizlere şöyle buyurmaktadır: “Allah’ın hakkını koru ki, O da seni korusun. Allah’ın hakkını koru ki, O’nu her daim yanında bulasın. Bir şey isteyeceğin zaman, Allah’tan iste. Yardım dileyeceğin zaman, Allah’tan dile. Bil ki, bütün varlıklar sana yardım etmek üzere bir araya gelseler, Allah’ın dilediğinden başka yardımda bulunamazlar. Sana bir zarar vermek üzere elbirliği etseler, Allah’ın takdir ettiğinden başka bir zarar da veremezler.” (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 59.)

Diğer unutulmaması gerekenler de her birimizin şu fani dünyaya gönderiliş sebebidir, her an sınavda oluşumuzdur, ölüm, haşir, Kıyamet, Mahkeme-i Kübradır.

Çünkü Câsiye sûresinde Yüce Rabbimiz bizleri şöyle uyarmaktadır: “Siz bu günü yaşayacağınızı nasıl unuttuysanız, biz de bugün sizi unutuyoruz. Şüphesiz varacağınız yer, ateştir. Size yardım edecek kimse de yoktur.”

Peki; bu çok önemli konuları unutmamanın formülü ve çaresi var mıdır?

Elbette var: Hiçbir sanatkâr eserinin zarara uğramasını istemediği gibi, Yüce Rabbimiz olan Sâni-i Hakîm de biz eserlerinin zarara uğramasını ve yanmasını istemez. Bu nedenle bizleri, gönderdiği Kılavuz Kitap Kur’ân ile Peygamberi SAV ile ve Peygamber varisleri olan Gerçek İslâm âlimleri ile uyarmaktadır.

"Ey iman edenler! Allah'a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği Kitab'a (Kur’âna) ve daha önce indirdiği kitaplara iman edin.”.. (Nisa, 4/136)

Bu âyette iman edenlere, “iman edin” buyurulmasını, Peygamber varisleri olan gerçek İslâm âlimleri, “her gün ve sürekli imanınızı takviye ediniz anlamına geldiğini bildiriyorlar. Hatta bazı mezhep imamları, mesela İmam Eş’ârî “îman ilminin delillerini araştırmanın vacip olduğunu, araştırmayı terk edenin ise âsî olduğunu” te’yid ediyorlar.

Peki, bu keşmekeş asırda bir mümin, bu vecîbeyi nasıl yerine getirebilir?

CEVAP: İman ilminin delillerinin, asrımız insanının idrakine göre derlenip toparlandığı eserlerden en önemlisi, en etkilisi ve en verimlisi ise Risale-i Nur eserleridir. İşte bu nedenledir ki daha dün, yani 01-03 Ekim 2017 arası 40’ı aşkın ülkeden 120 bilim adamı akademisyenler, İ.İ.K.V. rehberliğinde, İstanbul Haliç Kongre Merkezinde bu eserlere olan övgülerini haykırdılar. (Bu övgü haykırışları için 600’ün üzerinde bilim adamı müracaat etmiş, 3 güne ancak 120’si sığdırılabilmiştir.)

İşte bu nedenledir ki en ünlü merkez vaizlerimizden Timurtaş hoca da; “..Vallahi benim elime fırsat geçse, Risale-i Nur eğitimini İlkokuldan Üniversiteye kadar mecbur ederdim. İstikbalde, bütün okullarda okutulacak eserler, Risale-i Nurlardır” diye haykırmaktadır.

Ben de işte bu nedenlerle İman ilminin delillerinin, asrımızın idrakine göre derlenip toparlandığı eserlerin en önemlisi, en etkilisi ve en verimlisi Risale-i Nur eserleridir” diyorum.

Çünkü yukarıda arz edilen “UNUTULMAMASI GEREKENLERİ unutturmayan ve her zaman canlı tutarak sevdiren” en etkili çözüm de bu güzide eserleri sürekli okumaktır ve dinlemektir. Vesselam…

Yazarın Yazıları