Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Muharrem ERGÜL
Muharrem ERGÜL

Hemşerim nerelisin?

Son günlerde şu sözü sık sık duyuyorum. “Sevdamız Beykoz” kimileri sesini daha da yükselterek “Her şey Beykoz için” diye bağırıp, çağırıp ya da yazıp bu klişe sözlerle ortamlarda varlıklarını sürdürmeye çalışıyorlar.

Dönüp sorsanız onlara “Beykoz için ne yaptınız?” diye. Cek’li cak’lı, miş’li muş’lu içi boş cevaplar alırsınız.

Özellikle de bu sözleri “siyasette yer kapmak için” söyleyenleri gördükçe içim cızz ediyor.

Yaşadığı yerle gönül bağı kurmadan siyaset bağı kuranların “Beykoz Sevdası”, gerçek “Beykoz Sevdalılarının nazarına da bir anlam ifade eder mi bilemiyorum.

Konuyu biraz daha açıp meseleye geleyim.

Bir köye, mahalleye, beldeye veya şehre aidiyet hissetmek ve kendini oralı bellemek ve yaşadığı yere hizmet etmek neredeyse kutsal bir görevdir. Yani, yaşadığın, doyduğun, havasını soluyup suyunu içtiğin yere hizmet vatana hizmettir.

Malumunuz, yaşadığımız Beykoz, 1960 yılından itibaren Anadolu’dan gelen göçlerle büyük bir yerleşim yeri haline geldi.

Dolayısıyla Beykoz’un nüfus yapısı hayli değişti. 1960 yılından önce Beykoz’da yaşayan ailelerden bir elin parmaklarıyla sayılacak kadar ancak kalmıştır.

İşte Anadolu’nun çeşitli yerlerinden Beykoz’a gelen hemşehri grupları hala Beykozlu  mu olalım yoksa geldiğimiz şehirli mi kalalım diye kararlarını vermiş değiller!

Etrafınıza bir bakın bunu rahatlıkla göreceksiniz. Mahallelerinizdeki hemşehri derneklerinin siyayasetteki rollerini hemşehriliklerinden güç alarak oynadıkları ayan beyan ortadadır.

Hani “Beykoz sevdası”? Hani”Beykoz’luluk”?

Bunda hiçbirimiz masum değiliz. Lafa gelince Beykoz, icraata gelince “Hemşerim sen nerelisin?”

Ya oralıyız ya da Beykoz’lu.

Beykoz’un bu samimiyet’e olan ihtiyacı her geçen gün biraz daha artıyor.

“Sevdamız Beykoz” diyenlerin gerçekten Beykoz sevdalısı olması kalbi temennimdir.

Burada iş yine hemşehri dernelerine düşüyor. Bu dernekler Beykoz’a yabancılaşma yerine, Beykoz Sevdasını arttırmaya çalışırlarsa bu büyük bir kazanım olur. Maddi ve manevi olarak Beykoz’luluğa destek olmak ya da olmamak sınavından bu dernekler mutlaka geçmelidir.

Arkamda şu hemşehri grubu var, bu hemşehri grubu var diyen ehliyetsiz, liyakatsizlerin yaşadığımız yeri dizayn etmelerine fırsat da vermemiş olur bu hemşehri dernekleri.

Herkesin ata, dede toprağını sevmesi, geldiği memleketini sevmesi asla yadırganacak bir durum değildir. Ancak yaşadığı, doyduğu yeri hala benimsememiş olması yadırganacak bir durumdur.

İnancımızda Sıla-i Rahim diye çok güzel bir geleneğimiz vardır. Uzak akrabaları ziyaret iyi ilişkiler kurulması hep tavsiye edilir.

Ancak bu yaşadığın yeri ihmal etmeyi de gerektirmez.

Yaşadığımız yeri sevmek, korumak, benimsemek her birimizin üzerine vazifedir.

İşte bir yere sevdalı olmak bu vazifeyi yerine getirmekle olur. Yoksa hala ben oralıyım, ben buralıyım demekle mesele hallolmuyor.

Vicdanımızı siyasetin yerine koyup hemşehri gruplarını arkamıza alarak Beykoz’lu olamayız. Hemşehri gruplarının da bu konuda daha özenli olması Beykoz’luluklarını test edecektir.

Hep derim hemşehrilik iyi bir duygudur ama ya hemşehricilik öyle mi?

Muharrem ERGÜL
Muharrem ERGÜL HAKKINDA

Aslen Kuzey Kafkas göçmeni. Aile Trabzon ve Ordu kökenli. Beykoz doğumlu. İlk, orta ve lise öğrenimini Beykoz’da yaptı. Yüksek öğrenimini Marmara Üniversitesinde tamamladı. Beykoz Paşabahçe Ortaokulu’nda Türkçe Öğretmenliği yaptı. (1980-1982) Ardından aynı okulda Müdür Yardımcılığı yaptı. (1983) Daha sonra müdürlük sınavlarını kazanarak; Beykoz Anadoluhisarı Ortaokulu Müdürü oldu. (1984) 1987 yılında kamu görevinden ayrılarak özel sektöre geçti. Birleşik Yayın Dağıtım Şirketi Genel Müdürü oldu. İki yıl bu görevi sürdürdü. Aynı görevine paralel olarak, Türkiye’nin ilk ve saygın kitap dergilerinden biri olan “KİTAP DERGİSİ’NİN” editörlüğünü yaptı. 1989 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol’un davetiyle yeniden Kamu görevine döndü. Milli Eğitim Bakanlığı Müşavirliği yaptı. (1989-1991) Bakan değişiminden sonra Milli Eğitim Bakanlığı Devlet Kitapları Genel Müdür Yardımcılığına atandı. (1990-1993) 1993 yılında Beykoz Milli Eğitim Müdürü oldu. 1994 yerel seçimlerinden sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Özel Kalem Müdürü oldu. (1999) Ardından 2004 yılındaki yerel seçimlerde Ak Parti’den Beykoz Belediye Başkanlığı’na aday oldu. Yüksek oranda bir oy alarak “AK PARTİ’NİN” ilk Beykoz Belediye Başkanı seçildi. 2009 yerel seçimlerinde aday olamadı. 2010 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Müşavirliğine atandı. 2012 yılından itibaren İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlık Danışmanlığı görevini sürdürmüştür. Eğitimcilik ve yöneticilik dışında Uzun yıllar Kanlıca, Beykoz ve Anadoluhisarı kulüplerinde amatör ve profesyonel olarak futbol oynadı. Yine Beykoz’da birçok sivil toplum kuruluşunda kurucu olarak görev aldı. Yayınlanmış dört kitabı ve yüzlerce makalesi bulunmaktadır. Türkiye’de birçok belediyede yöneticilik dersleri verdi. Yurtiçi ve yurtdışında birçok seminer konferans ve panele katıldı. Halen Beykoz Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyeliği yapmaktadır. Evli ve üç çocuğu bulunan Muharrem Ergül orta derecede İngilizce bilmektedir. Yaşadığı yer olan Beykoz’dan ve sokağından hiç ayrılmamış olup, Beykoz ve Beykozluluğu İstanbul ve İstanbulluluğuyla özdeşleştirmiş bir Beykoz çocuğudur.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER