Nöbetçi Eczaneler“Türkiye’nin Cumhuriyetçiler, gericiler ve kimliksizler olarak üç gruba ayrıldığını düşünüyorum. Ben Cumhuriyetçilerin yanında yer almaya karar verdim.” Bu sözler bir meczuba ait olmasa gerek.
Dost Beykoz’da yayınlanan habere göre Elitiz dershanelerinin ortaklarından olan Ufuk Tan’ın eşi Adil Tan kısa bir süre önce katıldığı CHP Beykoz İlçe Teşkilatı’ndaki programda parti rozetini takarken bu sözleri sarf etmiş.
Bu çok iddialı ve talihsiz sözler hem Türk halkının CHP’ye oy vermeyen istisnasız % 80’ini gerici veya kimliksizilan ediyor, hem de olmazsa olmazımız olan Cumhuriyet’i CHP’nin tekeline alıyor.
Bu çok iddialı sözler Türk halkını % 80 gerici, kimliksiz ve % 20 CHP’li olmak üzere ikiye bölüyor…
Tan’a göre; 35 milyon 17 bin 315 seçmenden 27 milyon 717 bin 81 kişi gerici, kimliksiz veya Cumhuriyet karşıtı.
Tan’a göre TBMM içerisinde bulunan 549 milletvekilinin 450’si gerici veya kimliksiz. Diğer 99 CHP’li milletvekili ise cumhuriyetçi. Yazık, çok yazık…
Yine, Adil Tan’a göre; eğitimli olabilirsiniz, prof da olabilirsiniz, hatta hâkim, savcı, eğitimci, bilim insanı, yazar, asker, büyükelçi, hatta başbakan, cumhurbaşkanı da olabilirsiniz. Bu kriterler ve aldığınız eğitim önemli değildir. Zira bu nev-i şahsına münhasır insanın sözlerine göre CHP’li değilseniz veya oy vermediyseniz Cumhuriyetçi değilsiniz, ya gericisiniz ya da kimliksiz…
Bu adam bu sözleri sarf ederken hiç kimse çıkıp da “hop kardeşim, ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu”diyememiş mi? Hassasiyetinden emin olduğum birçok yetkili isim bu talihsiz sözler karşısında adı geçen şahsı uyarma ihtiyacı duymamışlar mı? Yoksa bu ifadeler CHP’li dostlarımızı bağlamıyor mu?
Adil Tan’a birisinin ülkeye bir tane Deniz Baykal’ın yeteceğini, Beykoz’da çok daha ciddi sorunlar olduğunu hatırlatması gerek.
Düşünsenize çevrenizde CHP’ye üye olmayan veya oy vermeyen yüzlerce tanıdığınız var, belki siz de onlardan birisiniz ve parti rozetini yeni takmış olan biri, daha üyeliği onaylanmadan ülke halkının % 80’ini gerici, daha da beteri kimliksiz ilan ediyor.
Beykoz’da siyaset yapacak olanlar Beykoz’u kucaklamazsa, Beykoz’un kangren olmuş sorunlarına yönelik projeler üretmek yerine bölücü ve onur kırıcı söylem ve eylemler peşinde koşarlarsa hiçbir yere varamazlar. Beykoz’un en son ihtiyacı olan şey neredeyse % 80’i başörtülü olan Beykozluların inancına “bez parçası” saygısızlığını göstermek veya % 75’ini “Cumhuriyet karşıtı” ilan edip, “gerici ve kimliksiz” diyerek hakaret etmektir.
Parti rozetini taktığı anda bu keskin sözleri sarf eden Adil Bey’deki bu değişimi taktığı rozete bağlarsak eğer,rozet öncesi Adil Bey’i hangi gruba koyacağız? Gerici mi? Kimliksiz mi?
Sinan KAVRAKOĞLU HAKKINDA
Sinan KAVRAKOĞLU... 1969 yılında Rize’de dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladı. Yüksek öğrenimini İ.T.Ü SMF DMYO’nda yapan Kavrakoğlu eğitimini yarım bırakarak 1990 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’ne gitti. Burada yaklaşık 1 yıl kalarak Photo-finishing sistemlerine yönelik teknik eğitim aldı. İyi derecede İngilizce bilen Kavrak aile şirketinde ithalat ve dış ilişkiler sorumlusu olarak görev aldı. Avrupa ve Uzakdoğu’da birçok uluslararası fuar organizasyonuna katılan Kavrak sık sık yurt dışı ziyaretlerde bulundu. 1995 yılında evlendi ve 1998 yılında Beykoz’a yerleşti. 2002 yılında Kader Gür’le tanıştı ve Dost Beykoz’un gazete formatında yayınlanmasına öncülük eden isimlerden oldu. Haber Müdürü olarak başladığı Dost Beykoz kariyerine şu an Sorumlu Yazıişleri Müdürü olarak devam ediyor. Kavrak’ın www.antoloji.com sitesinde yayınlanan bazı şiir denemelerinin yanı sıra “Yazmış Bulunduk” ve “Dost Yazılar” adlı iki kitapta derlenmiş makaleleri yer almaktadır.
YORUMLAR