Şeref KAÇMAZ
  • 16/11/2021 Son günceleme: 16/11/2021 17:55
  • 4.129

Helalleşmek insani bir mesele midir? İmanı bir mesele midir?

Neden helalleşmek ihtiyacı hissederiz? İnanmayan için helalleşmek bir anlam ifade eder mi?

Elbette Ahirete ve hesap gününe inananlar için henüz Dünya’da iken Helalleşmenin bir anlamı ve önemi vardır.

Cenaze namazı kılınan mevta için imam, varsa haklarınızı helal edin der, cemaat de büyük oranda helal olsun der, kimileri sessiz kalır ama haram olsun diyeni hiç duymadım, mevta kul hakkı ile huzura çıkmasın diye bu yapılır.

Askere giden kişi, bütün eş dost akraba ve arkadaşları ile helalleşir, gitmek var dönmek yok, dönmek var görmek yok düşüncesi ile iş garantiye alınır.

Hacca, Umreye giden de aynı şekilde helalleşir, ya da uzun bir yolculuğa çıkacak olan kişi de.

Çalıştığınız iş yerinden ayrılırken arkadaşlarınızla helalleşirsiniz, görev yaptığınız bir stk dan, parti yöneticiliğinden ayrılırken de birlikte görev yaptığınız insanlarla helalleşirsiniz…

Birini üzdüğünüzü, kırdığınızı, bir meselede haksızlık yaptığınızı düşünürsünüz ve hakkını helal et dersiniz, ya da birinin sizin için fedakarlık yaptığını, özveride bulunduğunu düşünür helallik istersiniz.

Bir ticaret ya da ortaklıkta karşılıklı hak geçmiş olma ihtimaline karşı, taraflarla helalleşirsiniz, hisseli kurbanda bile ayrılırken helalleşirsiniz, iş yaptırdığınız ustaya ücretini ödemiş de olsanız helalleşirsiniz.

Farkında olmadan bir söz ile rencide etmiş olabiliriz, trafikte, pide sırasında, fatura ödeme sırasında önüne geçmiş olabiliriz, bir gürültü ile uykusundan uyandırmış rahatsız etmiş olabiliriz, bir organizasyonda daha fazla yemek yemiş olabiliriz, sigaramızın dumanı, sobamızın dumanı, mangalımızın dumanı, çöpümüzün kokusu, yemeğimizin kokusu hatta ter kokumuz ile rahatsız etmiş olabiliriz… 

Helalleşmek toplumun çok büyük bir kesiminin hayatının önemli bir parçasıdır aslında ve çok farklı sebeplere dayalı olarak müracaat edilen bir kavramdır, gelenektir, meziyettir ama en önemlisi inançtır. Çünkü biz kul hakkı ile huzura çıkmaktan korkarız, kul hakkının ne büyük bir günah olduğunu biliriz, farkında değiliz belki ama gün içinde bile kaç kez kullanıyoruzdur kim bilir?

Birisi bizden helallik istedi ise, bize karşı bir haksız davranışı ya da maddi manevi bir borcu olduğunu, mahcubiyet ve bir pişmanlık duyduğunu düşünürüz. Helallik aynı zamanda bir özür mahiyetindedir. Helallik gerektirecek her ne davranış sergilenmiş ise bir daha tekrarlanmayacağının beyanıdır.

Dedik ya pişmanlıktır, öyle ise aynı zamanda bir af dilemektir, samimi ikrardır, hatanın görülmesi ve bu hatadan dönülmesi demektir. Büyük bir erdemdir….

Helallik isteyen, özür dileyen, af dileyen, pişmanlık gösteren bir kişiye bu erdeminden dolayı saygı duymaktan başka yapacak bir şey yok. Elbette, helalleşmeyi düşünüyorum demek, olumlu bir davranış olmakla birlikte helalleşmek anlamına gelmiyor.

Bize karşı ne yapılmış olursa olsun ‘Hakkını helal et’ diyen, pişmanlığını ifade eden, af dileyen, samimi ikrarda bulunan bu erdemi gösteren birine ‘benden yana Helal olsun, sende helal et’ demekten başka söz söylemek bize yakışmaz.

Bir suç işlersiniz, yargılanırsınız, ceza alırsınız, pişmanlık duyarsınız, iyi hal gösterirsiniz, devlet sizi af eder, ancak bu suç sicilinize işlenmiştir, siciliniz bozulmuştur ve birçok işi yapamazsınız. Geçmişte işlediğiniz suçları hayatınızın sonuna kadar işlemeyecek olsanız bile, gerçekten pişman olsanız bile mahkumiyetiniz ve siciliniz her zaman karşınıza çıkar…

Ticarette size defalarca kazık atan ortağınız sizden af dilese, helallik istese muhtemelen af edersiniz, peki yeni ortaklık kurar mısınız?

Bir dostunuz size ihanet etse sonra da af dilese, af edersiniz belki ama eskisi gibi dost olur musunuz?   

Hülasa CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nu, öz eleştirisi ve tarihi ile yüzleşmesi neticesi milletle helalleşme kararı almasını candan tebrik ediyorum, Milli Görüşçü muhafazakar bir seçmen olarak beni son derece umutlandırdı, umarım bu davranış diğer genel başkanlara da örnek olur ve umarım bu hamle siyasi değildir. Ancak şunu da belirtmem gerekir ki; vicdanlardaki mahkumiyet, beyinlerdeki travma, kalplerdeki yara, kuru bir helalleşme ile huzur bulmaz, daha net ifadelere ve daha somut uygulamalara ihtiyaç var.   

Adaletin Güçlü, Güçlünün de Adil Olduğu Bir Dünya’nın kurulması duası ile Allah’a emanet olunuz.

Yazarın Yazıları