Yıllardır Beykoz’a ait ve de özellikle spor faaliyetleri konusunda yazdığımız yazılar ortada, arşivlerde durmakta...
30 Mart seçimleri öncesinde yazmış olduğum son iki köşe yazımda bu seçim dönemine ait bazı aktarımlarım olmuştu. Ve de demiştim ki seçim iki parti arasında geçecek... Bu cümleleri naklettikten sonra okuyan bazı dostlarım gerek gönderdikleri yorumlar ile gerekse de üçüncü şahıslar vasıtası ile bana ulaşan mesajları ile bizi siyasetten anlamamak ile, ahde vefa duygusu ile kendilerini görmezden gelmekle eleştirdiler. 30 Mart seçimlerinin sonuçları ortada, yani her partinin aldıkları oy oranları belli var mı başka konuşulacak konu! Kimse kimseyi hangi partiye oy verecek diye zorlayamaz, kızamaz, eleştiremez.
Şimdi bizleri sadece spora dön, başka işlere girme diye eleştirenler en fazla neye kızdı biliyor musunuz, seçimleri 2009 sonuçları ile değerlendirme yapmalarını istememe. Kaldı ki bunu hem köşe yazılarımda, hem kendi özel bloğumda, sitemde devamlı surette dile getirdim. Bazı dostlarımız kızdıkça kızdı, birçok kişiden duyduğum gibi hani 26 bin oy, hani 20 bin oy oranınız? Efendim şuydu, buydu, oydu başlangıç kelimeli cümleleri artık sarf etmeyiniz.
BÖYLE İLGİNÇ SEÇİM ORTAMI GÖRMEDİM
Ben ömrü hayatımda bu kadar ilginç, karma karışık bir seçim ortamı görmedim her halde bir daha da görmem. Ne Kimin hangi partide olduğu anlaşılabildi, ne de gittikleri yeni partilerindeki doku uyuşmazlıklarına anlam verebildiler. Ortalık, hain, sattı bizi cümlelerinden geçilmedi. Her parti değiştirene aynı gözle bakılmasına kesinlikle anlam veremedim. Bir kere herkes hür iradeleri ile çeşitli partilerden yana tercihlerini yaptı. Kaldık ki bizler her ne kadar siyasi mevzularda yazmıyorsak da bizlere eleştiri getiren değerli dostlarımızın da geçmişte nasıl bir birlerine hakaretler yağdırdıklarını da gördük, en azından Fecbook ortamında hiç birşey gizli kalmıyor.
Ülkemizde ve Beykoz’da demokratik ortamda bir seçim dönemi daha geride kaldı. Keşke her bir siyasi parti siyasi görüşleri, ülkemize ve ilçemize yapacakları ana temalı bir seçim stratejisi izlese idi. Birçoğu Armut piş ağzıma düş misali ülke genelinde yaşanan olayları yan ceplerine koymak sureti ile bir yol izlediler. Oy nerden gelsin diyerek, ülkeden önce kendi partilerini ön planda tuttular. Ne oldu şimdi peki? Oylarınız ne kadar arttı? O çok güvendiğiniz malum çevrelerden kaç oy kapabildiniz? Milletin gönlünde her zaman yer bulabilen partiler aynı durumu muhafaza edebildi mi ya da edebilecek mi? Bunu sadece alınan oy oranı ile kurtarabilecekler mi?
Ben buradan gerçek manada partileri için, Beykoz’da yerel yönetime gelebilmek için tüm siyasi partilerde canla-başla çalışan, ama samimi niyetlerle çalışan tüm sevenlerine, yönetimlerine bu demokrasi yarışına yaptıkları katkılardan dolayı bir vatandaş olarak teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Şimdi her bir parti seçim sonuçlarını olabildiğince objektif biçimde yorumlamalı. Özellikle Beykoz Belediye Meclis Üye Aday Listelerindeki isim belirleme yanlışlıkları, sıralama tercihlerindeki hatalardan dolayı kaybettikleri oyları şöyle bir rakamsal boyutlarda ortaya çıkarsın. “Yahu ortada bir mağduriyet vardı, vatandaş da olaya öyle baktı” demeden önce kendileri ile yüzleşebilmeli. Küstürdükleri ile helalleşebilmeli, onları yeniden kazanmanın yollarını aramalı. İthal isimler ile doku uyuşmazlığı yaratan isimler ile bir daha aynı acı dolu tabloları kendileri açısından yaşamamalı diyorum.
YENİ DÖNEMDE SPORTİF ANLAMDA NELER YAPILMALI!
Son cümlelerimizi gelin spordan yazalım. Evet, Yücel Çelikbilek seçimi kazandı hayırlı-uğurlu olsun. Beykoz İlçesinde kanayan bir yara var, vatandaşların içlerini yakan bir konu var Beykozspor... Artık geride kalanları, yaşananları unutup bu konuyu mutlak surette çözmek şart. Konunun muhatapları belli, hesabı-kitabı ortaya koyup, karşılıklı helalleşip büyük Beykozspor için ciddi bir yapılanma sürecine gidilmeli. Olaya sosyal bir olgu olarak bakabilmeli, bir zamanlar tribünlerde ve ilçe genelinde aktif 5-10 bin izleyeni-seveni olan Beykozspor’u ayağa kaldırmak, ilçe gençliğini de yeniden Beykozspor çatısı altında buluşturabilmek düşünülmeli. Çünkü bu olay gerçekten de can sıkıcı bir hal haline geldi. Özellikle de o kulüp binasının durumu biran önce her ne yapılacak ise gözden geçirilip, Beykozluların buluşma noktası olacak bir şekle bürünmeli. Bu arada Başkan Yücel Çelikbilek’in Paşabahçe ve Ortaçeşme Sahaları ile başlayan katkıları en kısa zamanda Kavacık ve Çavuşbaşı Sahaları, Küçüksu Yenimahalle tesisi ve Kanlıcaspor Tekke Mevkii sahasının yeniden futbola açılması ile devam etmeli. Buralarda futbol oynayacak, antrenman yapacak her bir sporcu kötü alışkanlıklardan, çeşitli madde bağımlılıklarından da onları alıkoyacaktır.
