Büşra ŞEN ÇOBAN
  • 01/05/2015 Son günceleme: 01/05/2015 19:35
  • 10.375

Bu yazı, bu hayatta “hata” dediğimiz şeylerin “hata” olmadıkları üzerine yazılmıştır.

Bu günlerde hayata dair öğrendiğim o kadar şey var ki. Herkesin bir olgunlaşma evresi vardır. Bazıları yirmili yaşlarda bazıları otuzlu yaşlarda bazıları daha da erkendir. Olgunlaşma durumları çevreye, yaşanan durumlara ve en önemlisi de hatalara göre kendini gösterir. Ben de bu günlerde öğrendiklerimi hatalarıma ve seçimlerime bağlıyorum. Olgunlaşmama vesile oldukları için de aslında hatalarımı seçimlerimi, öğrendiklerimi seviyorum.

Çok şey öğrenmek rahatsız eder insanı. Sırtına bir yük bindirir ama olgunlaştırır. “cahillik mutluluktur” felsefesini de kabul ederim. Bir şeyi bilmenin verdiği acıyı ve olgunluğu hissederiz. Örneğin aldatıldığını bilmeyen kadın daha mutludur aldatıldığını bilen kadına nazaran.       

Dostoyevski “Acı ve acı çekme; büyük bir zekâya ve duyarlı bir yüreğe sahip kişiler için her zaman kaçınılmazdır’’ der. Tabi yine seçim bizdedir, bilmeden mutlu olmayı mı yeğleriz yoksa öğrenip acı çektikten sonra olgunlaşmanın verdiği mutluluğu yaşamayı mı yeğleriz?  Ben ikinciyi tercih ettim. Çünkü her şey insan içindir. Ve de yaratılışımızın bir parçası olan şey de hata yapmaktır.        

Eğer siz günah işlemeseydiniz, Allah sizi helak eder ve yerinize günah işleyip, peşinden tövbe eden kullar yaratırdı.’’(Müslim, Tevbe, 9) Rasulullah’ın  böyle söylediği iddia edilirken biz daha hatalı insanları neden hor görür ve kınarız.           

Hata” kelimesini vurguladığımda bile rahatsız oluyorsunuz değil mi? Evet olsun.
Hatalarımızı düşünmek için güzel bir başlangıç. Kısa bir meditasyon yapalım;
Şimdi hatalarımızı düşünelim, aklınıza gelen sizi rahatsız eden, vicdanınızda bir sancıya sebep olmuş ve şu an düşünmek istemediğiniz hatalarla yüzleşin. Yüzlerinizin kasları anlamsız bir gerilim içine giriyor değil mi? Kalbinizde ufaktan kıpraşmalar da oldu muhtemelen. Olsun iyi gidiyoruz. Meditasyon işe yarıyor demektir. Şimdi yaptığınız hataların sebeplerini düşünün mantıklı ve o anda olması gereken sebeplerse eğer “başka türlüsü olamazdı” diyorsanız. Zaten bu hatayı size yaptıranın çevre ve şartlar olduğunu biliyorsunuzdur. Eğer hatanız kendi seçimleriniz ve iradeniz sonucu meydana geldiyse bu hata da sizi anlık da olsa mutlu etmiş sonuçlarını önceden kabullenmiş olduğunuz hatalardır.            

Hatalar konusunda insanlardan “kesinlikle beklemezdim” demeyin çünkü hata dediğimiz şey çoğu zaman anlıktır. Bir anda ağzınızdan çıkan birkaç sözle başlar ve şaşkınlığınız sonrası da ilerler, durduramazsınız. Yirmili, otuzlu yaşlar en çok şey öğrendiğimiz ve de en çok hata yaptığımız yaşlardır.             

Ben hatalardan bahsettikçe aklınıza gelen hataların çoğu muhtemelen kadın erkek ilişkileri üzerine olmuştur. Doğrudur. Çünkü böyle olması gerekir. İnsanlar hayattaki en büyük seçimlerini duyguları ve mantığı arasındaki ilişkiler üzerine yapmışlardır. Örneğin evlilik; istemediğiniz biriyle evlenmeniz bir hata mıdır? Bence değildir.  O dönem yapılması gereken karşı koyamamış olduğunuz bir şeydir.            

Bu meseleye bireysel bakıldığında hata diye bir şey yoktur. Yani bence ben hata yapmadım. Fakat toplum benim yaptıklarıma hata diyor. Hata yapan biz değiliz. Bu etiketi yapıştıran toplumdur. Gereksiz pişmanlıklar duymak yersizdir. Olgunlaşmaya çalışmak, eylemlerimizden birer anlam çıkarmak çok önemlidir.           

Lise dönemindeki birçok öğrenciyle çalışıyorum. Çocuklarımız çok hata yapıyor. “Yapmaz” demeyin. Hata en çok da onlar içindir. Onların bize ihtiyacı var. Bizim de bize ihtiyacımız var. Otobüste hapşıran gencin bizim “iyi yaşa”mıza, köşe başındaki yaşlı amcanın bizim ‘merhaba’mıza, ağlayan bir çocuğun başının okşanmaya ihriyacı var. Kolllarımızı açıp bütün insanlığı kusurlarıyla kucaklayamıyorsak kollarımız neden var?       

Bu yazıyı okumayı tamamlamadan önce sizden iki şey isteyeceğim. İlk olarak yaptığınız hatalardan ötürü kendinizi affedin, ikinci olarak da size çok değer vermiş fakat yaptığı hatalardan ötürü kabullenemediğiniz birini affedin ve bu sayfayı iki kişiyi affetmiş olarak değiştirelim.          

Hatalarımızın farkına varabilmek ve sonrasında öğrendiklerimizden mutlu olmak dileğiyle...

Yazarın Yazıları