Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Erdal ÖZTÜRK
Erdal ÖZTÜRK

Haram, helal, kul hakkı…

Haram, helal, kul hakkı dinimizde çok net bir şekilde ayrıntılarıyla belirtilmiştir. Hiç benim tarzım değil, hiç benim eğitim aldığım bir konu değil. Tabiri caizse ihtisas alanlarımın dışında kalıyor.

Peki niye böyle bir makaleyi kaleme alma ihtiyacı hissettim. Her ne kadar ihtisas alanıma girmese de, inanan imanlı bir Müslüman olarak yetiştim. Çocukluğumdan beri camilere gideriz. Birbirinden değerli imamlardan çok vaazlar dinledik. Dinlediğimiz bu vaazlar birbirinin hep benzeri olduğu için, ayrıca kaynağı birinci rehber kitabımız Kuran-ı Kerim'den geldiğinden dolayı farklılıklar içermiyor.    

Ayrıca anne Oflu, baba Oflu, dindar bir aileden geliyoruz. Haramın korkusu,helalin lezzeti, kul hakkının affı olmadığını mutlak hesabı olduğunu bilenlerdeniz.

İnsanların günlük hayatlarında bazen şaşar beşer olma ihtimalleri vardır. Rabbim şaşıranlardan eylemesin.  İmamlara düşen görevlerinin başında bunları hatırlatmaktır. Son zamanlarda imamların cenahında haram, helal ve kul hakkı ile ilgili vaazlarda seyrekleşme olduğunu bende görenlerdenim.  Yazayım dedim, hem de biraz farklı yazayım dedim.

Neticesinde her ne kadar Oflu olsak ta hoca değiliz. İnsan gündelik hayatında her türlü haksız kazancı sağlamak için elindeki tüm imkanları kötüye kullanıyor. Terazide oynar, darasında oynar, raf fiyatlarında oynar. Ticaretin normalinin dışına çıkar. Bol bol kazanç sağlar. Kamunun imkanlarını istediği zimmetine kullanır. On olan rakam 50 olur. İhalesi tam adrese olur. Yarısı sana yarısı bana olur. Ohhh ne ala? Eskiden paravan şirketler kurulurdu. Çakılmasın diye, düzenek fark edilmesin diye. Şimdi ona bile gerek duyulmuyor. Birinci derecede akrabalar, karısı, kocası, kardeşi, bacanağı, kayınço, enişte alenen doğrudan alım satım yapılıyor. Bu ne yüzsüzlük, bu ne pişkinlik, bu nasıl teşkilat?

Teşkilat içi sanki AVM, her türlü pazar mevcut. Bilumum inşaat, gıda, turizm, TV, ajans, matbaa, et tavuk dünyası, elektrik, elektronik akla gelebilecek her sektörün her bölümü bulunuyor.  Ayrıca her planın, imarı, ticaret alanı, konut alanı bir çizgi çek trilyonluk rantlar. Ohhh oturduğun yerde gelsin milyarlar. Yetmedi birde döviz altın zenginleri çoğaldı. Az veya çok bunlar sistemin irili ufaklı arızaları.

Yazdığım gibi… Oradan buradan parayı buldun. Serveti yaptın, gayrimenkulleri birbirine ekledin. Sonra ne olacak? Sonrası vakti zamanı gelecek, Azrail tepene dikilecek. Ne bir nefes ileri, ne bir nefes geri. Göçüp gideceksin, servet kalacak dünyada, eşin, çocukların, gelinin, damadın, servetin tadını zevkini çıkarırken, sen başlayacaksın haramların hesabını vermeye. Kul haklarının karşılığını fitil, fitil vereceksin. Rabbim ne buyuruyor? Bana borçlu gel, kula borçlu gelme. Bu kadar kul hakkı yiyip, harama bulaşmaya değer mi?  Bunun hesabı yok mu zannediyorsun? Mirasçılarına helalin dışında haram ile şişmiş serveti bırakmaya değer mi?

Büyüklerimizden hep dinlerdik, mehdi geldiğinde yeryüzüne önce işe imamlardan başlayacakmış. Bu hatırlatmaları yapmayan imamlar sizlerde maddi olmasa da manevi olarak bu haram servetlere sessiz kalmayınız.  Hatırlatma görevinden geri kalanlara benden söylemesi. Görevini yapmaya çalışan sadece imamlar değil, tüm ehil insanların önünde saygıyla eğiliyorum.

Birde bu haram bütçe ile servet yapanların, diğer insanlara tepeden bakması yok mu? Bazılarına bende denk geliyorum. Tamamıyla kriterleri varlıklara endeksli, diğerleri kaç paralık adam. Ben bunlarla karşılaşıyorum. Mutlaka sizlerde karşılaştığınız oluyordur. Oysa bizim zenginliğimiz bütçe rakamlarına onların erişmesi imkansızdır. Bir emekli maaşım var, krallar gibi yaşıyoruz. Serveti koruma kollama telaşımız yok. eksiğiyle, gediğiyle Rabbimizin huzuruna çıkmaya da hazırız. Ölüme de hazırız. Ya sizler, nasıl can verecek, nasıl helallik alacaksınız.  

Bu yazıyı siyasi mesajlar içermesi için yazmadım. Bu tür insanlar toplumun her katmanında çıkabiliyor ve çeşitli siyasi partilerde kümelenme yapıyorlar. 

Erdal ÖZTÜRK
Erdal ÖZTÜRK HAKKINDA

1964 yılında Üsküdar'da dünyaya geldi. İlkokulu Fatin Hoca'da, ortaokulu Ziya Yüksel'de okudu. Şişecam Meslek Lisesi'ni bitiren Öztürk vatani görevini Balıkesir'de yerine getirdi. 27 yıl Şişecam'ın Paşabahçe Fabrikasında çalıştı ve yine buradan emekli oldu. 6 yıl süreyle CHP'de İlçe Yönetim Kurulu üyeliği, sekreterlik ve başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu. 10 CHP'den Beykoz Belediye Meclis Üyesi olarak seçilen, Erdal Öztürk bu süre içerisinde Meclis'te dönem dönem Kültür Turizm, Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler, Hukuk ve İmar Komisyonu üyeliklerinde bulundu. Bir dönem İBB meclis üyeliğine seçilerek görev yaptı. Beykoz Belediye Meclis Üyeleri Derneği (BEYMEZ) kurucu başkanı ve halen bu görevi sürdürüyor. Beykoz Spor Kulübü, Gümüşsuyu Spor Kulübü, Beykoz Kızılay, Beykoz Polis Hizmetleri Derneği Yönetim kurullarında görev yaptı. Halen Beykoz Vakfı Yönetim Kurulu üyeliği görevini sürdürüyor. Bir dönem Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek'e danışmanlık görevi yaptı. 25 yıldır kesintisiz köşe yazarlığını Dost Beykoz'da sürdürüyor. Gümüşsuyu Mahallesi'nde oturuyor. Evli ve iki çocuk babasıdır

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER