Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Hangi sosyal mesafeye dikkat?

Eğer Corona ile ilgili sosyal mesafeye dikkat etmezsek, hem kendimizi, hem de diğer insanların sağlık ve hayatlarını çok ciddi tehlikelere atmış oluruz.

 

Bu konudaki sosyal mesafe ilân edildikten sonra, tüm dünya üzerinde insanlığın %90’ı uyum sağlamıştır.

Oysa hem dünya hayatımızın mahvına sebep olacak ve hem de Ebedî Âhiret hayatımızı Cehennem azabına dönüştürecek olan öyle tehlikeler var ki, onlar için sosyal mesafeler hiç umurumuzda bile değil!..

Hatta bu konudaki sosyal mesafeleri iptal ettirmek için, tüm şer güçler, genellikle TV yayınları, İnternet, medya, hatta eğitim sistemimiz de ittifak etmişler de farkında bile değiliz. MODA adı altındaki açık-saçıklıklar, diziler, TV programları, bazı reklamlar, hatta birçok ülkede terk edildiği halde bizde var olan karma eğitim, teşvik edici faktörlerin bazılarıdır.

Bu konudaki “sosyal mesafe emri” ise herhangi fâni bir kişinin değil, bizlerin ve Tüm Kâinâtın Yüce Yaratıcısının “ZİNÂYA YAKLAŞMAYIN” emridir. Bakınız, yaklaşmayı bile yasaklayarak, sosyal bir mesafe koyuyor. Ben bugün bu sosyal mesafeye uymamanın, özellikle dünya hayatımızdaki zararlarından, sadece özet olarak bahsedeceğim…

Son yıllarda, özellikle de son aylarda; ana haber bültenlerinde ve medyada, üzüntüyle, kaygıyla, hatta nefretle izlediğimiz en önemli haberlerden birisi, KIZ arkadaş-ERKEK arkadaş cinayetleri, tecavüzleri ve o genç kızları darp haberleridir. Bu sosyolojik arızalara üzüntüyle, kaygıyla, nefretle bakmak, hatta ağlayıp sızlamak yerine, “biz bu hallere nasıl düştük?” “Bu acıklı durumlardan nasıl kurtulabiliriz?” gibi sorulara çözümler aramak, sadece biz eğitimcilerin değil, hepimizin ortak derdi olmalıdır.

Âhir zaman insanı için hazırlanan Rehber (kullanım kılavuzu niteliğindeki) kitapta Yüce Rabbimiz; “Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur.” (İsra S., 32. Âyet.) Dikkat buyurunuz; “Zina yapmayın” yerine “zinaya yaklaşmayın” emri, “araya ciddi bir SOSYAL MESAFE koyun” anlamındadır.

Tefsirlerin bazılarında bu anlam şöyle açıklanıyor: Sadece zinadan değil, Zinaya meylettirecek davranış biçimlerinden bile uzak durun ve çok sakının! Çünkü hafife alınan o meyildeki gayrimeşru zevk bile, şeytanın da vesvese teşvikiyle, geri dönülemeyecek kadar etkili, lezzetli ve haz vericidir. Şayet böyle bir meyilde, diğer şartlar da uygun olursa, (en hafifiyle) dünyada 9 ay gayrimeşru ıstırap çektirecek veya kürtaj katili (!) olunacak, Âhirette ise Cehennemi netice verecek hataya düşersiniz” anlamı çıkmaktadır.

İnsanlığın Başmuallimi Hz. Muhammed’e SAV, "Sakın bir erkek, yanında bir mahremi de olmadıkça, yabancı bir kadınla yalnız kalmasın" prensibini bildirmiştir… [Buhârî,  Nikâh 111, Cezâu's-Sayd 26, Cihâd 140, 181; Müslim Hacc 424, (1341).] Âdetâ koruyucu hekimlik gibi…

İnsanlığın selâmeti için gönderilen bu kılavuzdan SAV, bu konudaki diğer tavsiye çeşitleri de şöyledir: "Beraberinde kocası olmayan kadınların yanına girmeyin, zirâ şeytan, insanoğluna (damarlardaki) kan gibi, hemen nüfuz eder. Yani, Üçüncüsü şeytan olur."

Elektriğin çarpmasının, barutun ateşle teması halinde patlamasının şakası olmadığı ve fıtratları gereği kaza veya ölümlere sebep olduğu kaçınılmazdır. Aynen bunun gibi; bulûğa ermiş olan, mahremi (kardeşi, anne-baba, teyze-dayı, amca-hala) olmayan genç kız ve erkeklerin de (evli veya dul olsalar da) yalnız birliktelikleri halinde, fıtratları gereği şeytanın tuzağına düşmeleri de o derece kaçınılmazdır.

  • Şu birkaç kesin kurallara rağmen, günümüzdeki anne ve babaların, “erkek arkadaş” veya “kız arkadaş” adı altındaki yaklaşımlara müsamaha nazarıyla baktıkları için, nasıl ciddi hatalar yaptıklarının, hatta acı ve gözyaşlarına sebep olacak cinayetlerin işlendiğinin ispatı olan haberlere de bir göz atalım:

Manisa'nın Yunusemre ilçesinde, Tennur Ö. (31), bir süre önce tartışarak ayrıldığı kız arkadaşı (!) Rabia Bayram'ı (23) ve kız arkadaşının annesi Fatma Bayram'ı (48) öldürüp, başına dayadığı tabanca ile intihar etti…

Adana'da kız arkadaş (!) meselesi yüzünden çıktığı belirtilen kavgada, 15 yaşındaki Taner Salman'ı bıçaklayarak öldüren şüpheli tutuklandı. 

Bayraklı'da, Y.Y. (18), bir süre önce ayrıldığı kız arkadaşının (!) yeni erkek arkadaşı (!)  Doğuş Ömer Şafak'ı çıkan tartışmada bıçaklayarak öldürdü…

 (Allah ve Rasûlünün tüm ikazlarına rağmen, 17 yaşındaki bir kız tek başına, erkek arkadaş evine nasıl gidebiliyor?)

Sizler de her gün ana haber bültenlerinde yâ “kız arkadaşı” veya “erkek arkadaşı” cinayetlerine çokça şahit oluyorsunuz. Bu konudaki gayrimeşru müsamaha ve davranışlar arttıkça, kavgalar ve cinayetlerdeki artış da maalesef çığ gibi büyümektedir…

ÇÖZÜM: 1.) Aile büyüklerinin, Devlet ricâlimizin ve özellikle de ilgili Bakanlıklarımızın, bu konuya titizlikle eğilmeleri ve bu rezâletleri teşviklere karşı, ciddi tedbir almaları şarttır.

2.) Tüm okullarımızda, Din, îman ve ahlâk eğitimi özendirici ve ZORUNLU olmalıdır. Lütfen düşününüz: Allah’a ve O’nun cc. her şeyi gördüğüne, Meleklerin onları kameraya aldıklarına, âhiret hayatına, Mahkeme-i Kübra’ya ve yaptıklarının cezasının mutlaka Cehennem olduğunu bilen kişiler, hiç bu âdî cürümleri işleye bilirler mi? 

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER