Ekrem VANLI
  • 25/03/2017 Son günceleme: 25/03/2017 13:27
  • 9.429

Cumhurbaşkanlığı Sisteminin öncelikle demokratik bir hükümet sistemi olduğunu bilmeliyiz.

Bu yeni sistemde Cumhurbaşkanı doğrudan halka karşı sorumludur. Halk Cumhurbaşkanını ve meclisi kendisi seçer. Halk hükümeti doğrudan kurar. Bu sisteme özetle “millet hükümeti” diyebiliriz.

Bu sisteme neden ihtiyaç olduğuna değinmek gerekirse, yakın tarihe gittiğimizde 2007 yılında, Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesini öngören Anayasa değişikliği teklifi, halk tarafından %67 oranında oy ve destek alarak kabul edildi. 2014 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, halk siyasette ve yönetimde etkili bir Cumhurbaşkanı istediğini gösterdi. Ancak icra makamının Cumhurbaşkanı ve Başbakan olması ile yetki alanlarının karmaşıklığı sebebiyle çift başlılık ortaya çıktı ve bu durumu düzeltmek için Anayasanın değişmesi ve halk oylamasına gidilmesi ihtiyacı doğmuştur.

Cumhurbaşkanlığı sisteminin en önemli konu başlıkları arasında, siyaset dışı yollarla iktidar olma yolunu kapatmasıdır. Mevcut sistemde yürütmenin zayıfladığı dönemlerde etkili olan siyaset dışı güçlerin Cumhurbaşkanlığı sisteminde boy göstermesi kolay olmayacağı ve Türkiye’de geçmiş yıllarda olduğu gibi siyasi istikrarsızlığın önüne geçilmesine sebep olacaktır.

Meclise bağlı olarak bürokrasiyi yöneten hükümetin karar almada zorluk çektiği parlamenter sistemin aksine iyi bir yönetimle birlikte Cumhurbaşkanlığı sistemi, karar almada daha süratli, olacağından ülkemizin daha hızlı şekilde kalkınmasına sebep olacaktır.

Yetki karmaşası ve çift başlılık konuların sonuca olarak, Cumhuriyet tarihimizde 94 yılda 65 hükümet kurulmuştur. Kurulan hükümetlerin ortalama süreleri maalesef 1,5 yıla tekabül etmektedir. Bu sonuca baktığımızda geçmiş tarihimizde zayıf koalisyon hükümetlerin bir hayli fazla olduğu görülmektedir. Mevcut parlamenter sistemde yürütme, yasama organının içinden doğmaktadır. Yürütme ve yasama organlarının ayrı olması gerekir iken iç içe bir sistem mevcuttur. Yürütme yetkisini Cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlar kurulu paylaşmaktadır. Buda sistemde çift başlılığa ve yetki karmaşasına yol açmaktadır. (SETA)

Cumhurbaşkanlığı sisteminde tek adamlık ve diktatörlük riski var mıdır? Yeni sistemde Cumhurbaşkanlığı görevine süre sınırı getirilmektedir. Bu konu ise tek adamlık riskini ortadan kaldırmakta olup, ülkemizde serbest seçim yapılması ve birçok siyasi partinin mevcut olması bu iddiaların asılsız olduğu açık bir şekilde ortadadır.

En önemli sorulardan birisi ise rejim değişikliği mi olacak sorusu, Cumhurbaşkanlığı ve parlamenter sistem hükümet sistemidir. Hükümet sistemi; yasama, yürütme ve yargı organlarının kuruluşu ve aralarındaki ilişkileri ifade eder. Demokratik devlet yönetimin aksine halk oylaması yapacağımız teklifte böyle bir madde yoktur. Tam aksine sistem değişikliğinin en önemli amaçlarından biri demokratik sistemi kesintiye uğratan ve kilitlemeye sebep olan vesayetçi yapıları ortadan kaldırmaktır.

Cumhurbaşkanının meclisi tek taraflı fesih etme yetkisi var mıdır sorusuna gelecek olursak, Cumhurbaşkanlığı sisteminde fesih yetkisi yoktur ancak hem Cumhurbaşkanı hem de Meclis seçimleri yenileme kararı alabilir. Böyle bir durum olursa Cumhurbaşkanı seçim yenileme yetkisini kullanırsa bir görev döneminden feragat etmiş olur.

Bütçe oluşturmada kim yetkilidir ve denetimi nasıl olmaktadır? Öncelikle mevcut parlamenter sistemde bütçeyi hazırlayıp teklif eden ve onaylayan merci aynıdır. Cumhurbaşkanlığı sisteminde ise bütçe Cumhurbaşkanı ve bakanlar tarafından hazırlanır ve Meclis’in onayına sunulur. Meclis’in bütçeyi kabul etmeme ve denetleme yetkisi bulunmaktadır. Meclis bütçeyi kabul etmediği takdirde bir sene öncesinin bütçesi değerleme oranı nispetinde artırılarak yürürlüğe girer ve sistem tıkanıklığının önüne geçer.

Cumhurbaşkanlığı Sitemi Meclis’i geri plan atıp etkisizleştirecek midir? Kanun yapma, değiştirme ve kaldırma yetkisi Meclise aittir. Para basılmasına, savaş ilanına ve uluslararası anlaşmaların onaylanmasına karar vermek görevleri arasındadır. Meclis araştırması, Meclis soruşturması, soru önergesi ve genel görüşme yollarıyla yürütme organını denetler. Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun 7 üyesini Meclis atarken 4 üyesini Cumhurbaşkanı atar.

Anayasa Mahkemesi ise; Anayasa değişikliklerinin, kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve TBMM İçtüzüğünün Anayasa’ya uygunluğunu denetleme ve bireysel başvuruları karara bağlama yetkisine sahiptir.

En çok tartışılan konulardan biriside “Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin kanun veya kanun hükmünde kararname gibi midir? Cumhurbaşkanı kanun çıkarabilecek mi sorudur. Cumhurbaşkanlığı tipi hükümet sistemlerinde Cumhurbaşkanı’na yürütme alanını düzenleme yetkisi verir. Cumhurbaşkanlığı sisteminde Cumhurbaşkanı yürütmenin başıdır. Yürütmenin başı kararname çıkarma yetkisi verilmez ise sistem mevcut sistem gibi işleyemez hale gelecektir. Ancak burada en önemli konu, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri kanun ve kanun hükmünde kararname hükmünde değildir. Kararname Anayasa ve kanunların altında yer alır. Ayrıca kanunla düzenlenen bir alanda Cumhurbaşkanı kararname çıkaramamaktadır. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde ise kanun hükümleri uygulanmasını içerir. Son olarak Cumhurbaşkanı’nın çıkardığı kararnameyi Meclis kanun ile yürürlükten kaldırma yetkisine sahiptir.

Türkiye uzun yıllardır hükümet sistemi tartışması ve otuz yıldır da tamamen yeni ve sivil bir anayasa yapma gayreti içindedir. Başarısızlığa uğrayan çeşitli girişimlerden sonra iki siyasi partinin uzlaşması ile 10 Aralık 2016 tarihinde TBMM’ye sunulan Anayasa değişiklik teklifi, gelen eleştiriler doğrultusunda Komisyonda birtakım değişiklikler yapılarak 26 Ocak 2017 tarihinde TBMM’de kabul edildi ve Cumhurbaşkanı tarafından imzalanarak halkın onayına sunuldu.

16 Nisan 2017 tarihinde ülke olarak geleceğimizi şekillendirecek bir sistem için referanduma doğru hızla yol alıyoruz. Oyumuzu kullanırken tarafsız bir şekilde mevcut sistem ile teklif edilen sistemin arasındaki farkları değerlendirip, ülkemizin geleceği için getirilerini ve götürülerini düşünmek gerekmektedir. Bu oylamayı siyasetten bağımsız olarak değerlendirmek karar verme açısından isabetli olacaktır.

Yazarın Yazıları