“Beykozlunun verdiği yaşam mücadelesinin aşılamayacak kadar ağırlaşmasında bu günkü siyasi yapılanmanın sorumluluğu tartışılacak boyutlara ulaştı.
”
3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra tek partili iktidardan kaynaklanan istikrar havasının ülkenin her tarafına olduğu gibi Beykoz’a da yansımaları olmuştu… Gözle görülür bir iyileşme olmadıysa da vatandaş en azından umutluydu… Merkezi yönetimin tek partili olmasını fırsat olarak gören Beykozlu, yerel yönetimi de kendi içinden birisini seçerek güçlendirmek istedi.
Tamam.
Karar verildi….
Acaristanbul yıkılacak… Diyelim.
Peki bu tartışmanın odağı olan Beykoz ve diğer isimler bu sonuçtan ne kazandı.
İzlediğimiz şekliyle değerlendirdiğimizde; Ergül’ün, direnerek, yıkıma sıcak bakmadığını dolaylı da olsa ifade etmesi, zaten alamadığı Ankara güvencesi ve desteğini daha da hafifletince olayların seyri değişti. Değişti değişmesine de, Ergül, son kararın açıklandığı basın toplantısında; “Adalet yerini buldu, Vicdanen rahatım” gibi cümlelerle, önceki politik çizgisiyle çelişti. Entellektüel bir başkanken aniden varoşlara sığınan Ergül’ün bu sözleri hoş karşılanmadığı gibi, onu iyi tanıdığını düşünen insanlar üzerinde şaşkınlık yarattı.
İşte bunun adı siyasetti…
Bu kararın alınış biçimi ve yedi encümen üyesinin tavrı Beykoz’un tarihine kaydolmuştur… Tartışmaları yıllarca sürecektir… Hatta seçim kampanyalarında kullanılacaktır.
Halk bunu değerlendirecektir !..
Selam ve Sevgi ile…
YORUMLAR