Recep ÖNCEL
  • 16/12/2020 Son günceleme: 21/12/2020 20:41
  • 4.115

Genel Merkezi İstanbul’ da olan Birlik Vakfı tarafından kültürel etkinlikler yapılıyor, online konferanslar veriliyor.

Birlik Vakfı kurucularına baktığımız zaman, tanıdık isimlerle karşılaşıyoruz. Bunların içinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM eski başkanı İsmail Kahraman Beyleri ve  daha birçok seçkin  kişiyi görüyoruz.

Birlik Vakfı, Milli Türk Talebe Birliğinden başlayan bir milli şuur hareketidir. Bu hareketin  devamıdır.

MTTB 1980de 12 Eylül askeri darbesi sonrası kapatılmıştır. 1985 tarihinde hareketin devamı için Birlik Vakfı kurulmuştur. Vakıf 2008 yılından itibaren Türkiye genelinde şubeler açmaya başlamıştır.

Amaç; ‘İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır 'Hadis-i Şerifi'ne    uygun  davranmaktır. Peygamberimiz Efendimizin bu sözü doğrultusunda,  mili ve manevi değerlere bağlı insan’ yetiştirmektir.

Şu anda Birlik Vakfı  genel başkanlığını Mehmet Alacacı yapıyor. İstanbulda Hüseyin Öztürk ve Hüseyin Gözgü Bey ve yönetim kurulları merkez olarak, Türkiyenin diğer illerindeki şubelerde ve bulunduğu bölgelerde bu hizmeti üstlenmiş durumdalar.

Bana, konferansı Prof. Namık Ak haber verdi. Konferansta sunumu, Prof. Erman Tuncer yaptı. Prof. Tuncer, aslen diş hekimidir. Uzun yıllar hem akademisyenlik yapmış hem de pek çok alanda faaliyetler göstermiş. İslami hassasiyetleri olan, zarif, bilgili, entelektüel bir insan. Konuşma esnasında, çok güzel konulara temas etti.

Ben, Erman Hocanın konferansından istifade ettim. Okuyuculara faydalı olur düşüncesiyle, konferansta aldığım bazı notları aktarmak istiyorum.

İçinde yaşadığımız günlerde ciddi bir problem, olarak   Korona virüs salgın hastalığıyla mücadele ediyoruz.

Bu hastalıkla ilgili olarak, Müslümana yakışan şeklide temizlik  kurallarına dikkat etmemiz gerekiyor. Karantina şartlarına uymak önemlidir.

Allaha kulluk noktasında, hatalarımızı  gözden geçirmemiz gerekiyor. Allah’ a karşı görevlerimizi yapmak ve kul hakkı açısından hassas olmamız lazımdır. Kırgınlıklarımızı  ortadan kaldırmalıyız.

Bu nesil  MTTB neslidir. Çok çetin mücadeleler yaptı. Cesaretli oldu, onurlu oldu, korkmadan çalıştı, çok gayret gösterdi. Şimdi, bizler de korkmadan Hakk’ı söyleyelim, rızkın garantisi Allah’ tır. Rızka Allah kefildir. O Rezzak-ı âlemdir.

Allaha isyan edilmesine seyirci kalamayız, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyemeyiz. Bazen, şeytan; viran olası hanede çoluk çocuk var der, bizi hakikatleri  söylemekten alıkoyar, gözümüzü korkutur; korkmayacağız cesaretli bir şekilde hakikatleri söyleyeceğiz.

Emri bil- maruf, nehyi anil münker; yani iyiliği emretmek kötülükten men etmek çok önemlidir.

Bize ne, diyemeyiz! Gereğini söylemeli iyiliği çoğaltmak, kötülüğü azaltmak için uğraş vermeliyiz, emek sarf etmeliyiz.

Toplum hayatında bir arada olmak  camiler ve cemaat çok önemlidir. İnsanlar, her gün beş vakit namazla, haftada bir cuma ile senede bir ay  teravih ve yılda  iki kez bayram namazı ile biraya  geliyor. Birlik  oluyor.

Allah, adaletle  hükmetmemizi emrediyor.

Adalet mülkün temelidir. Adalet olamazsa sıkıntı olur. Memleket de düzen bozulur, kargaşa çıkar.

En güzel örnek Peygamber Efendimiz, bu  konuda misaldir. Mekkenin fethinden sonra, yedi kişi daha önce işlediği suçlar dolayısıyla  infaz edildi. Daha sonra Aleyhisselatü  Vesselam Efendimiz, Vahşi (r.a. )yi affetti. Ama gözüme görünme dedi. Çünkü amcasının şehit edilişini hatırlatıyordu.

Şu sırada Türkiye’ de  adalet  konusunda problemler var, yargıya güvensizlik mevcuttur. Bunun çözülmesi lazımdır. Şiddete bulaşanlar kesinlikle cezalandırılmalıdır.

Günümüz Türkiyesinin  1/3 ü kısmı, 30 yaşın altındadır. Yani gençtir.

Türkiye'nin genç nüfusu önemlidir. Gençliğe ulaşmak lazımdır. Gençlerin istekleriyle sorunlarıyla ilgilenilmelidir. Gençlikle   iyi bir  iletişim kurabilmelidir. Eğitime önem vermeli, gençleri  iyi eğitmelidir.

Gençlere Kuran ve Sünnet nedir, öğretmeli bu yolda yürüyecek nesiller yetiştirmelidir.

Ve illaki Namaz! Gençliğe günde beş vakit, haftada bir kez cuma, yılda iki kez bayram  ve ömürde bir kez haccın önemi anlatılmalıdır. Bu mekânlarda ki birlik ruhu önemlidir. Bu ruh gençlere aktarılmalıdır.

Camiler bir okuldur, camiler bir ekoldür!

Camilerin, bizim toplum hayatımızda çok önemli bir    yeri  vardır. Camiler, adeta bir sosyal sorumluluk projesidir. İnsanımızı bir araya getiren, önemli yerlerdir. Ancak bir dönem, camilerin işlevi azaltıldı. Tekkeler kapatıldı. Bununla  birlikte,  cemaatleşme, kaynaşma, sosyalleşme mekânları, maalesef inkıtaya uğratıldı.

Camiler dua yerleridir.

Ayet-i Kerime de dualarınız olmasaydı, siz neye yarardınız' buyruluyor. Dua çok önemlidir. Dua, 'ibadetin iliğidir. Bir araya gelmek, cemaatleşmek, birlikte dua yapmak çok anlamlıdır.

Ama şu pandemi döneminde maalesef bir araya gelme imkânı olmuyor.

O halde seccadelerimiz üzerinde, müstakil olarak dua  etmeliyiz.

Dua edelim; Cenab-ı Hak  Ümmet-i  Muhammedi bu sıkıntılardan kurtarsın. Aydınlığa çıkarsın.

Bütün Peygamberler, dua ettiler.

Burada, Hz Yunus as örneğini verelim. Yunus as, gönderilmiş olduğu kavmine dini tebliğ etti. Onları imana davet etti. Kavmi iman etmedi. Bunun üzerine, kavminin başına gelebilecek musibetleri düşünerek öfkelendi ve kavmini terk etti gitti.

Kızgın bir şekilde bir gemiye binip oradan ayrıldı. Yolculuk esnasında, geminin batma tehlikesi karsısında yükü hafifletmek için, birilerinin denize atılmasına karar verildi. Kura çekildi. Kura, Hz. Yunus as. Kendisine çıktı ve denize atıldı. Denize atılınca, bir balık Yunus as. mı yuttu.

Yunus AS, balığın karnında dua etti; La ilahe illa, ente subhaneke inni küntü minezzalimin" dedi. (Manası; Senden başka ilah yoktur. Şüphesiz ben kendine zulmedenlerden oldum.”) dedi.

Cenabı Hak, Hz. Yunus (as). pişman olduğu için, bu duayı kabul etti. Kim bir sıkıntı içinde, bu duayı okursa Allah o kimseyi sıkıntıdan kurtarır! Allah, bizim dualarımızı da kabul buyursun, bizleri de sıkıntılardan kurtarsın  inşallah.

Tarihte,  Müslümanlar arasında bazı problemli dönemler  yaşandı. Kerbela olayı oldu. Bu mesele, yüzyıllardır ayrıştırıcı, savaşlara ölümlere sebep olan bir meseledir. İslam’ın Müslümanların ve Ümmetin geleceği için mesele büyütülmemelidir. İslam düşmanlarına fırsat vermemelidir.

Müslümanlar arasında kardeşliğin artırılması için, gayret edilmeli kucaklaşılmalıdır.

Çok dua etmeliyiz.

Allah için birbirimizi çok  sevmeliyiz. Ayrıştırıcı değil, birleştirici olmalıyız!

Prof. Erman Tuncer hoca tarafından verilen online konferansta, özetle bu şekilde konuşma  yapıldı. Faydalı bir sunum oldu.

Ben, Birlik Vakfı yöneticilerine ve konuşma yapan Erman hocamıza teşekkürlerimi arz ediyorum. Bu vakfın  etkinliklerine katılmanın yararlı olduğunu düşünüyorum.

Bu organizasyonda emeği geçenleri tebrik ediyorum.

Yazarın Yazıları