Ramazan-ı Şerif’in feyiz ve bereketinden faydalanabilmiş olmak umuduyla ve Allah dostlarının yolunda gidebilme iştiyakıyla bu yazımızda iki Hak Dostunun kıssalarını sizlerle paylaşmayı uygun buldum.
Bu yazının kimseye mesaj gönderme, kinaye yapma, ima etme gibi bir gayesi yoktur. Ancak hepimizin özeleştiri yapması gereken bir şeyler olduğu da muhakkak.
* * *
Gavs-ı Sani Hz. lerine sofilerden biri gelip şöyle demiş; “ Efendim, benim bir komşum var, size çok münkirlik ediyor”. “ Nasıl münkirlik ediyor” demiş Gavs-ı Sani. “Efendim sizden ne zaman bahsetsek hakaretler, ağza alınmayacak sözler ediyor, bizde bu durumdan çok muzdaripiz “ demiş sofi.
Mübarek sormuş bu sefer müridine;
Sofi senin bu komşun hiç buraya geldi mi?.
Cevap; Hayır efendim gelmedi.
Devam etmiş hazret; Peki hiç bizim sohbetimizi dinlemiş mi ?
Cevap; Hayır kurban dinlemedi
Gavs Hz.leri: Bu senin komşun bizi tanıyor mu ?
Cevap: Hayır efendim o sizi tanımaz
Gavs-ı Sani Hz. leri tebessüm etmiş.” Sofi o zaman o senin komşun sana münkirlik ediyor bize değil”
* * *
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz.lerini Ramazan ayında uzak köylerin birinden iftara davet etmişler. Demişler ki hem mübarek gelsin misafirimiz olsun, hem de bizler onun sohbetinden faydalanalım. Köy biraz uzak olduğu içinde köydeki gayr-ı Müslim gençlerden birine para verip bir binekle İbrahim Hakkı Hz.lerini alması için görevlendirmişler.
Köylünün tuttuğu adam gitmiş İbrahim Hakkı Hz.lerini köyünden almış. Bineğe de bindirip kendi yaya olarak iftara yetişmek üzere düşmüşler yola. Fakat bu durumdan mübarek rahatsız olmuş. Ve tıpkı Hz. Ömer’in kıssasında olduğu gibi, gayr-ı Müslim delikanlıya seslenmiş; “ Evladım bu böyle olmaz, sizin köyün yolu çok uzak, biz bunun için bu bineğe sırayla binelim”. Delikanlı daha önce böyle bir şeyle karşılaşmadığı için şaşırarak cevap vermiş; “Aman efendim nasıl olur, siz koskoca bir alimsiniz siz yayan yürürken ben nasıl bineğe binerim”.
Velhasıl İbrahim Hakkı Hz.leri delikanlıyı bineğe sırayla binmeye ikna etmiş, sırayla bineğe binip köye doğru girerlerken tevafuk bu ya, köyün girişinde sıra gayr-ı Müslim delikanlıya gelmiş. Delikanlı Hoca Efendiye “ Efendim köyün girişine geldik, isterseniz siz bineğe binin sonra bu köylülere ben nasıl hesap veririm, beni öldürürler” diye yalvarmaya başlamış. İbrahim Hakkı Hz.leri “ Evladım sen birkaç köylüye ne hesap vereceğini düşünüyorsun, peki ben bu işin hesabını Allah’a nasıl veririm. Sen köylüyü bana bırak onları ben ikna ederim. Hadi bin şimdi şu bineğe” deyip delikanlıyı ikna etmiş.
İftar saati yaklaşırken mübarek yayan, gayr-ı Müslim delikanlı bineğin üstünde köye girmişler. Tabii onların köye girmesiyle köyün karışması bir olmuş. Bu manzarayı gören köylüler başlamışlar delikanlıya sövüp saymaya. Allah’ tan İbrahim Hakkı Hz.leri olaya müdahale etmişte delikanlıyı köylülerden kurtarmış.
Köylüler durur mu bu sefer de başlamışlar söylenmeye; “Bu kadar inceliği, kerameti gördün bari dinini değiştir, artık imana gel de Müslüman ol”
Gayr-ı Müslim delikanlı cevap vermiş “ Bana sizin dininize girmemi söylüyorsanız asla sizin dininize girecek değilim ! Ama yok, şu ihtiyar adamın dinine girmemden bahsediyorsanız ben zaten yolun yarısında ona iman ettim bile”
* * *
Mübarek Ramazan-ı Şerif Ayınızı şimdiden tebrik eder, Müslüman Türk Milletine hayırlar getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ederim. Cenab- ı Allah bizleri dostlarının izinden ayırmasın. Onların hayatlarından ibretler alabilmeyi hepimize nasip etsin.
Selam ve dua ile…
