Atam senin yolundayım
Toprağından, kanındanım
Ben hep seni selamlarım
Atam senin izindeyim
Ben Türk çocuğuyum
Akıllıyım , usluyum
Hep senin yoldaşınım
Atam senin yolundayım
Sarı saçlım, mavi gözlüm
Özgürlüğü armağan ettin
Adaleti sende gördük
Atam sana minnettarız
Bu şiir ilkokul 4.sınıftayken bir akşam üzeri dökülmüştü dilime. Şimdi anlıyorum ki yıllar sonra köşe yazıma konu olması varmış nasipte. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ‘e olan hayranlığım dökülmüş kalbime.
Mustafa Kemal Atatürk geçmişten günümüze sanki sadece belli bir kesimin lideriymiş gibi sanki sadece belirli bir şekle, dış görünüşe ve ideolojiye sahip insanlar tarafından sevilebilirmiş gibi bir algı operasyonu oluşturuldu. Kötü niyetli insanların ve bir takım birbirine karşıt ağızların söylemi oldu Ulu önderimiz.
Kim ya da kimler hangi niyetle Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Atatürk ile ilgili böyle ayrıştırma politikaları izlediler; Bu zihniyet muhafazakâr kesim , sol kesim diye ayrılmamalıdır.
Anıtkabirde Atatürk’e hakaret eden zihniyet, Kocaeli’nde Atatürk heykeliyle dalga geçen zihniyet, 10 Kasımda kendince provokasyon yapan zihniyet ile Atatürkçü düşünce ve çağdaş yaşamı savunduğunu iddia edip türbana ve İslam dinine hakaret eden zihniyet Mustafa Kemal Atatürk’e ve Türkiye Cumhuriyeti bireylerine aynı derece saygısızlık yapmaktadır.
Bir takım Çağdaş yaşamı destekleme dernekleri, Sözde Atatürkçü düşünce derneği başkanları gördük; “Türbanlı öğrenci okulda okuyamaz, Namaz kılınmasın bale yapılsın” vb. söylemlerde bulundular. Temsil ettikleri mevkiler ve bulundukları konumları itibariyle M. Kemal Atatürk gibi bir lideri bu gibi konulara alet ettiler. Toplumun bir kısmını bu değerden ayrıştırmaya çalıştılar.
Geçtiğimiz 10 Kasım’da bir üniversite öğrencisi “Atatürk ilah değildir, batının kanunlarını getirdi.” gibi sözlerden ötürü gözaltına alınmasıyla gündeme geldi. Bu, kişinin şahsi fikri olabilir. Kimse “Atatürk ilahtır” demiyor ancak onca kişinin fikrine ve milli değerine duyduğu saygıya kendini o gün yerden yere atarak, dramatize ederek hakaret edemez. Gözaltına alınınca da “ özgürlük istiyoruz" naraları atamaz Açıkça görünmektedir ki amaç dikkat çekmek ve mağdur edebiyatı yapmaktır.
Atatürk’e sahip çıktığını zanneden bir takım ahmak da “ istersen yakalım tüm hocaları, kapatalım tüm imam hatipleri” diye sloganlar atarak 10 Kasımda yapılan bu provokasyonun amacına katkı sağlamaktadırlar.
Bugün bunları konuşmak ne kadar acı aslında. Dünyanın hayran olduğu bir lider var ve Türk deyince akıllardaki yeri cihana nam salmış ancak gelin görün durum ne kadar vahim.
"Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."
M. Kemal Atatürk
