Gülay Demirel'in bu sözleri Beykoz’da çok konuşulur

Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın'ın, Beykoz Meclisi'ni yok saydığını söyleyen Bayan Demirel, "Beykoz’da şu ana kadar gözle görülür hiçbir şey olmadı" ifadelerini kullandı.

Kısa süre önce hakkındaki haberlerde ezana saygısızlık yaptığı iddia edilen Gülay Demirel, kendisine büyük bir iftira atıldığını ve kendisine bu iftirayı atanlara yönelik gerekli yasal girişimlerde bulunduğunu söyledi.

Demirel, “asla peşlerini bırakmayacağım” dedi.

Murat Aydın Meclise gelmiyor

İBB ve Beykoz Meclis Üyesi Gülay Demirel, Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın'a yönelik ifadelerinde de, "Beykoz Belediye Meclisi atıl, bizi önemsemiyor. Meclis toplantısına bile gelmiyor. Eğer sen Meclisi çalıştıramıyorsan, neden seçildik biz?" dedi.

“25 yıl sonra İstanbul'da iktidar olduk”

"Cumhuriyet Halk Partisi olarak, 25 sene sonra Büyükşehir Belediyesinde hizmet verebilmenin mutluluğunu ve gururunu yaşıyorum. Tarihi bir süreç oldu. 25 sene sonra Cumhuriyet Halk Partisi, İstanbul’da iktidar oldu ve ben de Meclis Üyesiyim. 16 Milyon İstanbullunun seçilmiş bir Meclis Üyesi olmak, büyük bir sorumluluk onun için elimden geleni yapıyorum." diye konuşan Bayan Demirel, "Gerek Beykoz, gerekse İBB Meclis üyesi olarak çalışıyoruz. Herkesin bir yaradılış gayesi var. BEDES’ten başlayan halka hizmet anlayışım beni bu noktaya getirdi. Hiçbir siyasi fark gözetmeksizin herkesle eşit mesafede sorumluluklarımı yerine getirmeye çalışıyorum. Bunun da huzurunu yaşıyorum." ifadelerine yer verdi.

İBB’nin gidişatı, İmamoğlu’nun performansı?

Şunu çok net söyleyebilirim. İmamoğlu’ndan öğreneceğimiz çok şey var. Türkiye’nin son yıllardaki siyasi tarihine baktığımızda Ekrem Başkan gibi siyasi bir bakış açısıyla, tüm toplumu kucaklayacak bir anlayış bize de hem rehber, hem örnek oldu. Bu anlamda da kendimi şanslı hissediyorum. Ötekileştirmeden uzaklaşıp önce insan olmak anlayışıyla hizmet vermek gerekiyor. Bu anlamda bu bana çok heyecan verdi. Doğru bulduğumu söylüyorum. Benim gözlemim, toplumumuz artık ötekileştirme istemiyor. İmamoğlu bu anlamda birleştirici anlayışıyla mücadele veriyor.

“Çalışma anlayışını doğru buluyorum”

Ekrem Başkanın çalışma anlayışını doğru buluyorum. İlçe belediyelerine eşit yaklaşımla, sorunlarına çözüm üretmeye çalışıyor. Siyasi bir bakış açısıyla yapılan çalışmalara engel olunduğunu hepimiz artık biliyoruz. Bunu açıkça söylemekte bir sorun görmüyorum. Meclis çoğunluğunu kullanarak, bunu engellenmesini aklım almıyor.

Bağımlılıkla mücadelede bizlerin verdiği mücadeleye şahitsiniz. Bağımlılıkla mücadelede, çeşitli iyileştirme ve istatistiksel çalışmalar yapılsın diye ‘bir komisyon kurulsun’ dedik. Teklifi biz götürdüğümüz için ‘hayır kurulmasın’ denildi. Bir sonraki toplantıda bilmem ne komisyonu şunun altında kurulsun. Bu anlayıştan kurtulalım artık. Ekrem Başkan bunun için büyük bir özveriyle mücadele veriyor. Tavizlerde bulunuyor, herkese rağmen kendisi bunu amaç edinmiş bütünleştirici bir şekilde çalışıyor ve ben buna şahidim. Benim siyasete bakış açımı da değiştirdi. Bir şeyleri değiştirmemiz gerekiyorsa kendimizi de değiştirmemiz gerekiyor.

Ekrem Başkan, Beykoz Belediyesinde brifing aldı. Aynı gün bir ekip kuruldu ve ilçe belediyelerinin çalışmaları içerisinde ne kadar olmamız gerekiyor diye çalışma grubu kuruldu. Bütün bu çalışma grubu Beykoz Belediyesi her talepte bulunduğunda bu hizmetlerden faydalanıyor. Üstelik hiçbir engel olmadan bu çalışma yapılıyor. Bu fırsatı Murat Aydın iyi değerlendirmeli, çok tecrübeli olmalı ama Beykoz’da yeni. Önceliğimiz midir? Bu proje yapılırken ne derece gereklidir? Bu tartışılabilir.

İBB’nin günlük hayata katkıları?

Mega projelerden bahsediliyor. Bana göre en büyük mega proje insanın mutluluğudur. Bu mutluluğa nasıl ulaşırsın. Herkese eşit şekilde sosyal belediyecilik yaparsan, güvenilir bir yönetim anlayışıyla olur. Bir alt yapı sorununun çözülmesi belediyenin en büyük sorumluluğudur.

Mesela Riva deresinin en büyük sorunu ne? 2005 yılında bu sorun su yüzüne çıkarıldı. Baktığınız zaman çevresindeki köylerden akan kanalizasyon suları, ticarethanelerden akan pis sular ve buna benzer sorunlardan kaynaklanıyor.

Riva Meydan projesini de yerinde inceledim. Büyükşehir bu işlerin neresinde bunu araştırıyorum. Murat Aydın bu çalışmayı yapıyor, ama muhtar, aza hiç kimseyle istişare etmiyor.

“İmamoğlu kadrosunu oluşturmakta sorun yaşıyor”

Haziran’ın 23’ünde 1 yıl olacak. Kendi ekibini kurabilmesi için yapılan atamalara İçişleri Bakanlığından zamanında dönüş olması lazım. Bu tarz sorunlar çıkıyor. Kendi kadrosunu oluşturmakta sorun yaşıyor. İçişleri Bakanlığındaki süreç sıkıntılı oluyor. Kendi içerisinde partisine bakmadan, daire başkanı müdürlüklerine getirdiği insanlar var.

“Otobüs 15 dakika geç gidince İmamoğlu suçlanıyor”

Öyle bir anlayış geliştirmişler ki İETT otobüsünün 15 dakika geç gitmesini sorun olarak göstermeye çalışıyorlar. Bunun Ekrem İmamoğlu tarafından yapıldığına insanları inandırmaya çalışıyorlar. İşleri aksatmaya çalışıp Ekrem İmamoğlu yapamadı diyen bir güruh var. Bu algılar ve bu yönetim şekli bizi kutuplaştırdı.

“Vatandaş memnun olsaydı yönetimi değiştirmezdi”

Yönetim değişti, vatandaş memnun olsaydı değişmezdi. 25 yıl size layık gördü. Güzel de yaptınız, eksiğiniz var, yanlışınız var, doğrunuz yanlışınız var. İstanbul’u yöneten bir gruba vatan haini diyebilir misiniz? Öncelikler noktasında çelişiyoruz. Kanal İstanbul halkın önceliği mi? Değil. Benim önceliğim; istihdam, kent kimliğidir. Avrasya Tüneli yapıldı. Yapılan her şey değerlidir ama dediğim gibi tek mesele benim önceliğim neler? Ulaşım sorununu çözememişsem, kayıt dışıyla birlikte gidip gelen 20 milyon nüfus var. Bir kent kimliği yaratamadıysam bir yere kadar getirdik orada tıkandık. Burada vizyon değişikliği gerekiyor. Geçmişin tecrübesi ve gençliğin dinamikliğiyle bu yapılmalı. Güzel olan ne? Artık vatandaş bunu görüyor. Vatandaşın terazisine güvenmemiz lazım. İBB’nin her meclis oturumunda aynı şey yapılıyor, bu milletin aklıyla, hakkıyla dalga geçmektir. Fırsat verilirse biz neler yaparız? Çok güzel bir meclis var.

Murat Aydın’ın Beykoz hikâyesi?

Yerel yönetimde kendi içimizden birisinin bizi yönetmesi daha etik ve doğru olurdu. Buranın bir tarihi ve geçmişi var. Burada yaşanmışlıklar var, burada benin anılarım var. Bunları içimizden biri bilir ve anlayabilir. Bugün çok güzel şeyler yapacaktır. 5 yıl sonra ‘güzel şeyler yaptı’ diyeceğiz belki bilemiyoruz, iyi tarafından bakıyoruz. Ama bugün ben ne hissediyorum bu önemli? Meclis atıl, bizi önemsemiyor. Meclis toplantısına bile gelmiyor. Muhatap yok… Eğer sen Meclisi çalıştıramıyorsan, neden seçildik biz? Yazık değil mi biz bunu hak etmiyoruz.

Partizan bir bakış açısıyla tüm ülke yönetildiği için AKP’li arkadaşların desteğiyle Murat Aydın borçlanma yetkisi aldı.

"Beykoz’un köylerinde ulaşım problemi var"

Beykoz’da şu ana kadar benim gözle görülür şunu da yaptı dediğim hiçbir şey olmadı şu ana kadar. Çok küçük dokunuşlarla Beykoz’daki sorunları çözüme kavuşturabileceğimiz noktalar var. Mesela ulaşım sorunun da Çubuklu’dan tutun diğer mahallelere kadar bu sorun var. Ring seferlerle bunu çözebilirsiniz. Beykoz’un köylerinde ulaşım problemi var. Büyükşehir mi yapması gerekiyor? Talep edecek baskı yapacak unsur Beykoz Belediyesidir.

Beykoz, İBB’den ne kadar çok hizmet alabilirse bu Beykoz Belediyesinin marifetini gösterir. Oradaki iletişimi ve sürekliliği sağlar, önceliklerimizi gözetirse Beykoz’un menfaatine olur. Ben talep ederim yapmazsa o zaman İBB sorumlu olur.

Beykoz’da rant tartışmaları?

Beykoz Belediyesi’nin yapmış olduğu ihalelerle ilgili CHP Grubu olarak ciddi araştırmalar ve çalışmalar yapıyoruz. Onun için bu konuda şu anda yorum yapmayacağım. Gerekli açıklamalar meclis açıldığında orada ilgili arkadaşlarımız tarafından yapılacak.

Ezana saygısızlık tartışmaların kaynağı nedir?

İBB Sağlık Komisyonunda gece geç saatlere kadar çalışıyorum. 23 Nisan 2020 günü Pandemi sürecinde bir sitede bayrakların sallandığı coşkulu bir 23 Nisan kutlama videosu yayınlanmıştı.

Haberin içeriğinde de videoda bir adam ‘bravo imam’ gibisinden cümleler kullanıyor. Baktım, camiden falan ses gelmiyor. Bununla ilgili müftülüğün aynı gün sesin camiden gelmediğine dair açıklaması var. İzmir Marşı, Yunan’ı denize döktüğümüzün simgesi olan İzmir Marşı 23 Nisan çalınıyor. Bunu kutlamak kadar normal bir şey yok!

Bende milliyetçi bir insan olarak 23 Nisan günü, “helal sana İzmir’im” diye videoyu paylaştım.

Ne yapmaya çalıştıkları belli değil

Ne zaman ki Çav Bella rezaleti çıktı. Ne yapmaya çalıştıkları belli olmayan insanlar, bir ay önceki paylaşımımı fütursuzca o gün yapmışım gibi gösterdiler.

Diyorlar ki, “Gülay Demirel’den ezana saygısızlık.” Orada ne var? Ezana küfür mü ettim? Saygısızlık mı ettim? Gülay Demirel kadar dindar ol, gel ondan sonra bana konuş. Bununla ilgili hukuki süreci de başlattım.

Ben hoş görülü bir insanım. Hata yapanı affederim, ben de hata yaparım. Ama böyle hatalar yapılmaz. Biz burada yüz yüze bakıyoruz.

“Arkadaşla konuştum”

‘Ben AK Partiliyim, ben yandaş medyayım. Açığınızı bulduğum an yapıştırırım’ dedi bana görüştüğüm arkadaş. Ama bu bir açık değildi… Ve hakkımda yazılanlar doğru da değildi.

Bütün tanıdıklarımız, AKP’den, MHP’den İYİ Parti’den, her partiden arkadaşlar aradılar ve dediler ki, “Gülay hanım biz sizin ne olduğunuzu biliyoruz. Bu adam bu kadar mı düştü” diye tepki gösterdiler.

Ne tehditler, ne küfürler!

Önemli olan oradaki başlık, vatandaş o başlığı okudu ve ne küfürler, ne tehditler ettiler bana… Huzurlu yatabilecek misiniz? Benim anneme, bana ne küfürler? Bayram arifesinde yaptı bunu, bayramı bize zehir etti. Benim babam Almanya’dan aradı beni. Hafızdır kendisi.

Beni hedef gösterdiler?

Sonuna kadar da hukuki olarak peşinden gideceğim. Bana orada hakaret eden insanlarla da hukuk önünde hesaplaşacağım. Benim canımı yaktılar, tazminat davamı da açacağım. Hakkımı da helal etmiyorum.

Büyükşehir Belediyesi Beykoz’da neler yapıyor?

İBB Beykoz’da, Murat Aydın ile birlikte başladığı çalışmaların dışında alt yapı eksikliklerini tamamlamaya çalışıyor. Birçok mahallemizde imar nedeniyle yarım bırakılan çalışmalar var.  Alt yapı olmadan insan mutluluğu olmuyor. Beykoz Belediyesi imarla ilgili bir komisyon kurmuş, bizim de bir arkadaşımızı temsilci olarak verdiler oraya. Ortak hareket edelim diye bu devam ediyor. Ne kadar samimi olduğunu zaman gösterecek. Önümüzdeki Meclis toplantısından sonra bizi bilgilendirecekler. Hem ihalelerle ilgili, hem bütçeyle ilgili…

Pandemi süreci?

İBB olarak biz birçok şeye Sağlık Bakanlığından önce başladık. Çünkü bu siyasi bir olay değil. Pandemi Kurulu’na ilk başta dahil edilmedik. Sonradan işin ciddiyeti anlaşılınca hep birlikte hareket edildi.

Belediyenin tüm yetki alanlarında temizlik hizmetleri tehdit sürecinde aralıksız olarak  sürdü.

Rutin temizliklerin haricinde metro ve metrobüs istasyonları özel olarak virüs tehdidine karşı temizlendi. İBB’nin personel servis araçları dezenfekte edildi. Metrobüs istasyonlarına el dezenfektanları yerleştirildi. Koronavirüs hijyen filosu oluşturuldu. Metrolarda 100, İETT otobüslerinde 420 kişi temizlik için görevlendirildi. Özel olarak 18 araç donatıldı ve 36 personel günün 24 saati İstanbul’un tüm bölgelerine dezenfeksiyon hizmeti götürecek şekilde donatıldı.

İBB Koronavirüs Timi tarafından ana hizmet binaları, toplu ulaşım araçları, kültür merkezleri, Halkla İlişkiler Müdürlüğü iletişim noktaları, İSMEK, İSADEM, Darülaceze Müdürlüğü binaları, engelli merkezleri, ibadethaneler, kütüphaneler gibi 700 bin metrekare alan dezenfekte edildi.

BEDES Televizyon dağıttı

Siyasetin dışında BEDES olarak ta Beykoz’da önemli çalışmalar yaptık. Uzaktan eğitim sistemi başlayınca evlerde ikinci televizyon sıkıntısı baş gösterdi. Başlatmış olduğumuz kampanya ile ihtiyaç sahibi çocuklara derslerinden geri kalmamaları için televizyon dağıttık. Yine sağlıkçılara koruyu ekipman desteğimiz oldu.

Beykoz Belediyesi ciddiyeti anlatma konusunda geç kaldı

Beykoz’da bu konuda takdir ettiğim yön sosyal yardımlar oldu. Anıl Müdürüme çok teşekkür ediyorum. Bizlerden gelen taleplere de karşılık verdi. Genel anlamda bilgilendirilme eksikliği vardı. Gerekli eğitimin bilginin paylaşılmamasından kaynaklanıyor. Beykoz Belediyesi, gerek STK’lar, gerek muhtarlar aracılığıyla olayın ciddiyetini anlatmak adına eksik kaldı.

Tecrübesizliğimiz vardı. Büyükşehir Belediyesi olarak imkânları seferber ederek, olağanüstü bir çalışma yürütüldü. Gelinen noktayı başarılı görüyorum.

İnsanlara giden destek çok önemliydi

Bu süreçteki en büyük başarı da bence duyarlı vatandaşlarımıza aittir. Çok güzel bir dayanışma örneği gösterdik, hala devam ediyoruz. Pandemi sürecinden dolayı işe gidemeyen, yevmiye usulü çalışan insanlara giden destek çok önemliydi.

Buradaki büyük skandal, AKP’li belediyelerin yaptığını İBB yapınca hesabına bloke konuldu. Ne oldu? Daha çok insan geldi bize, daha çok sosyal yardım yaptık. Bunun görülmesi gerekiyor. Ekrem başkan zarar görmedi, gariban zarar gördü. Allah’tan korkmadılar. Mega proje diyoruz. Vatandaşın karnı açken mega proje istemiyoruz. Öncelikle sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz.

Çalışmalara engel oluyorlar

Meclisi toplayıp karar alalım istedik. Tamam dediler, borçlanmaya izin vereceğiz dediler. Mecliste çoğunluğu kullanarak çalışmalara engel oldular. Bu dayanışmayı daha da güçlendirdi. Yapılan sosyal yardımların en az 10 katı yapılabilirdi. Ramazan da çok daha fazla destek olmak gerekirdi.

Sonrasında askıda fatura başladı. Babam her zaman derdi, hayırdan şer, şerden hayır bekle diye. Bu şerden de böyle güzel hayırlar doğdu. Veren elin alan eli görmediği bir sistem oldu. 1 milyonun üzerinde bağış talebi geldi.

Ekrem İmamoğlu, İstanbul ve Türkiye için büyük bir şanstır. Kucaklayıcı yapısıyla herkes bu sürece katkı sunmalıdır.

Dost Beykoz / Özel Röportaj