Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Prof. Dr. İsmail KOCAÇALIŞKAN
Prof. Dr. İsmail KOCAÇALIŞKAN

Görünmeyen klimalar

Tatil için yola çıktık. Hava çok sıcaktı. Biraz gittikten sonra terlemeye başladık.

Eşimin allerjisi olmasına rağmen başka çaresi olmadığından klimayı açalım bari dedi. Klimanın düğmesine bastım. Fakat soğuk üflemiyordu. Biraz bekledik ama nafile. Herhalde arızalı dedim. Camları açtık ama yine istenen serinliğe kavuşamadık.

Yolculuk sırasında etrafa baktığımda çeşit çeşit bitkiler gördüm. Hepsi de güneşe meydan okurcasına onun yakıcı ve kavurucu sıcağı altında dimdik ayakta duruyorlardı. Kendimi onların yerine koyduğumda, insan ne kadar da aciz ve zayıf bir varlık diye düşündüm.

Acaba bitkiler bu sıcağa nasıl dayanıyorlar! dedim içimden. Herhalde Yüce Yaratanın onlara takmış olduğu klima sistemleri sayesinde olmalıydı. Malum bitkilerin en nazik organları yapraklarıdır. Bu yüzden klima hücreleri sonsuz ilim ve hikmet sahibi tarafından yapraklara yerleştirilmiştir.

“Stoma veya gözenek” adı verilen bu klimalar çoğunlukla yaprakların alt yüzeyindedir. Bazı bitki türlerinde ise hem alt hem de üst yüzeyinde yerleştirilmişlerdir. Mesela, elma ve meşe yaprağında sadece alt yüzeyde, mısır ve ay çiçeğinde ise hem alt hem üst yüzeyde bulunurlar.

Çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük olup ancak mikroskopla büyütülerek görülebilen bu gizli ve harika klimalar o kadar çoktur ki, 1 cm2 yaprak alanına yaklaşık 50 000 adet klima hücresi yerleştirilmiştir. Bir mısır bitkisinde yaklaşık 200 milyon, bir çınar ağacında ise toplamda astronomik sayıda klima bulunmaktadır.

Bitkilerdeki klimalar sonsuz ilim ve hikmet gereği olarak otomatik özellikte yaratılmışlardır. Yani gündüz açılır gece kapanırlar. Klimanın yapısı, çukur yüzeyleri birbirine bakan karşılıklı iki hücreden ibarettir. Bu hücreler bazı bitki türlerinde fasulye tanesi şeklinde, bazı türlerde ise kol kemiği şeklinde tasarlanmıştır. Aşağıdaki resimde tütün yaprağında klima görevi yapan bir stoma’nın açık hali görülmektedir.foto h1z2lECDZu

Sistem basit gibi görünmekle birlikte, bu fıtri klimaların çalışma mekanizması bilim adamlarınca henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Bu hususta “fotosentez, CO2-pH ve iyon teorisi” olmak üzere üç farklı görüş ortaya atılmıştır.

Bu görüşlerin ortak noktası klima hücrelerinin komşu hücrelerden su alarak şişmesidir. Bu durumda iki hücrenin arası konveks şekilde açılır ve “por” adı verilen bir menfez (delik) meydana gelir. Bu deliğin dış ucu atmosfere, iç ucu da yaprak içinde mağara şeklinde düzenlenmiş boşluklara bakar. Yaprak içindeki mağaralara köklerden sürekli su pompalanır. Çünkü bitkinin kökleri bir rahmet eseri olarak emme basma tulumba gibi topraktan aldığı suyu izn-i İlahi ile yapraklara pompalar.    

Gündüzleyin yapraklarda bir yaratılış harikası olan fotosentez gerçekleştirilir. Fotosentez ürünü olan şekerlerden kaynaklanan bir emme kuvveti vasıtasıyla su yukarıya doğru çekilir. Böylece topraktaki su, kökten gövdeye ve oradan yapraklara ve buradan da stoma adı verilen klima menfezinden atmosfere buharlaştırılır. Yaprak yüzeyinden yapılan bu buharlaşma sırasında su molekülleri bir miktar ısıyı da beraberinde götürür. Böylece bir rahmet ve şefkat eseri olarak yaprakların serinlemesi sağlanır.

Havanın sıcaklık derecesindeki artış klimanın düğmesini sağa çevirmek gibi etki yapar ve daha çok buharlaşma ve daha çok serinleme sağlanır. Güneşin batmasıyla birlikte fotosentez durdurulur. Bu durumda yaprağın emme gücü azalacağından İlahi hikmet gereği su yukarı çekilemez. Bunun sonucu olarak klima hücreleri su kaybederek pörsür ve klima menfezi geceleyin kapatılır.

Bitkiler topraktan aldıkları suyun ancak %1 kadarını fotosentezde kullanırlar. Geride kalan %99 kadar su klima sistemlerinden havaya verilerek serinlemede kullanılır.1

İbrahim peygamber zamanında küfür ehlinin başı olan Nemrut onu ateşe atarak cezalandırmak ve ondan kurtulmak istemişti. Nemrut tarafından mancınıkla ateşe atılan İbrahim peygamberin tam bu sırada yaptığı duasına mukabil Cenab-ı Hakkın  “Ey ateş (İbrahim için) serin ve selametli ol”2 emriyle ateşin onu yakmaması gibi;  “bütün bitkilerin fıtri ihtiyaçlarıyla yaptıkları aynı duayı işiten Cenab-ı Hak onların bu dualarına mukabil (yapraklarına yerleştirdiği gizli ve harika klimalar vasıtasıyla) güneşin yakıcı ateşinden onları korumakta ve sigara kağıdı gibi ince, nazenin yapraklar ateş saçan hararete karşı (hal dilleriyle) bu ayeti okumaktadırlar.”3

______________________

  1. Kocaçalışkan, İ. (2008). Bitki Fizyolojisi, Nobel Yayın, Ankara.
  2. Enbiya suresi, 69. ayet.
  3. Nursi, B.S. Sözler, 1. söz.

 

Prof. Dr. İsmail KOCAÇALIŞKAN
Prof. Dr. İsmail KOCAÇALIŞKAN HAKKINDA

İsmail Kocaçalışkan, Akademik, Bilim, Doğa Bilimleri kategorilerinde eserler yazmış bir yazardır. Başlıca kitapları alfabetik sırayla; Bitkiler Bize Neler Söyler?, Biyoistatistik, Doku ve Hücre Kültürü Teknikleri olarak sayılabilir. İsmail Kocaçalışkan kitapları; LP Akademi Yayınları, Nobel Akademik Yayıncılık aracılığıyla kitapseverlerle buluşmuştur. İsmail Kocaçalışkan tarafından yazılan son kitap "Biyoistatistik", Nobel Akademik Yayıncılık tarafından okurların beğenisine sunulmuştur. E-posta: [email protected] Eğitim Bilgileri Doktora, Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi / Fen Bilimleri Enstitüsü, Moleküler Biyoloji Ve Genetik, Türkiye 2010 - Devam Ediyor Araştırma Alanları Yaşam Bilimleri, Bitki Biyolojisi, Bitki Fizyolojisi, Temel Bilimler Yönetilen Tezler Bursa Uludağ'ın Arabis drabiformis Boiss., Aubrieta olympica ve Erodium sibthorpianum Boiss. subsp.sibthorpianum endemik bitki türlerinin doku kültürü yöntemleriyle çoğaltılması, Ceviz yaprak özütleri ve juglon’un bazı mikroorganizmalar üzerine etkileri, Juglon’un kavun ve hıyarda bazı fizyolojik, biyokimyasal ve anatomik parametreler üzerine etkisi, Dormansi kırıcı yöntemlerin yabancı ot tohumları üzerine etkileri, Çam fidelerinin büyümesi üzerinde bazı süs bitkilerinin allelopatik etkileri, Çeşitli şiddetteki gök gürültüsü seslerinin tohum çimlenmesi üzerine etkileri, Juglon’un hıyar fidelerinde protein ve enzim parametreleri üzerine etkisi, Ceviz yapraklarından mevsimsel olarak elde edilen özütlerin tohum çimlenmesine etkileri, Juglon’un kavun fidelerinde protein ve enzim parametreleri üzerine etkisi, Kozalaklı bitkilerde amonyum ve nitrat beslenmesinin kozalaklı bitkilerde büyüme üzerine etkilerinin karşılaştırılması, Kütahya kaplıca sularının tohum çimlenmesi üzerine etkileri, Saponin’in buğday tohumlarının çimlenmesi üzerine olan etkilerinin polifenol oksidaz ve amilaz aktiviteleriyle ilişkisi, Çeşitli çözücülerde hazırlanmış ceviz yaprak özütlerinin tohum çimlenmesi ve fide büyümesi üzerine etkileri, Bazı allelokimyasal maddelerin Kütahya yöresinde yaygın yabancı otlar üzerine herbisit etkileri, YTÜ Davutpaşa Kampüsü Fen Edebiyat Fakültesi avlusundaki çamların kurumasında çimlerin allelopatik rolünün araştırılması, Ceviz yapraklarında Juglon ve toplam fenolik madde miktarlarındaki mevsimsel değişimin belirlenmesi, Düşük sıcaklık stresinin kışlık buğday ve karalahana yapraklarında çözünebilir ve apoplastik proteinler ile prolin ve klorofil üzerine etkileri, Fenolik allelokimyasalların mikroorganizmalar üzerine etkileri, Ceviz yaprak özütlerinin bazı tohumların çimlenmesi üzerine allelopatik etkileri, Yonca özütlerinin çimlenme üzerine allelopatik etkileri, Bitkilerin tuz stresine toleransında prolin'in fizyolojik rolü ve öneminin doku kültürü şartlarında araştırılması, Büyümeyi düzenleyici maddelerin bazı bitkilerde soğuğa dayanıklılık üzerine etkileri, Bazı tohumların çimlenmesi sırasında polifenol oksidaz enzim aktivitesindeki değişmeler,

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER