Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Muharrem ERGÜL
Muharrem ERGÜL

Golü yedik ama tehlikeyi atlattık

1960'lı yıllar... Türkiye-Macaristan Milli Futbol Maçı, Macarlar tek kale oynuyor.

Kalemizdeki tehlike hiç azalmayacak gibi. Kaleci Turgay sanki Majino Hattı. Avrupa'nın tozunu attıran Macaristan fırtına gibi esiyor.
Sonra spikerin şu ifadesi hepimize derin bir nefes aldırıyor. Spiker de rahatlıyor ancak olan bize oluyor.
"Evet, sayın seyirciler. Şimdi golü yedik ama tehlikeyi atlattık."

Özellikle son on beş yılda gelişen olaylar fırtına öncesinin habercisi gibiydi.
Çevreden merkeze doğru ilerleyen tehlike işin farkında olan bizleri tedirgin ediyordu.
ABD-İsrail eksenli cemaat yapılanmaları konusunda çevremizde bulunan herkesi bu tür yapılanmalardan uzak durmaları konusunda uyarıyorduk.

Ne yazık ki, uyardığımız insanların çoğu tehlikenin farkına varmaksızın bu yapılanmaların gelişmesine farkında olmadan destek veriyorlardı.

Küçük bir esnaf, orta halli bir tüccar, dershanedeki öğretmen ait oldukları cemaatle övünüyor. Övünmeyi başkaları üzerinde baskıya dönüştürüyordu.

Zamanla bu insanlar akıl ve ruhlarını sözde cemaat liderinin emrine veriyorlardı. Kendilerinden olmayan herkesi düşman belleyip yok etmeye çalışıyorlardı. Onlar için varsa da yoksa da kendi cemaatleriydi. Gerisi külliyen yok hükmündeydi.

Sözde cemaatlerin genel prensibi şuydu:

"Hoca efendimizin, seydamızın, efendi hazretlerinin elini öpenler bizden, gerisinin canı cehenneme."

Bu hal tam bir sapkınlık ve Hasan Sabbah mantığıydı.

Bu mantığın gözlerini kör ettiği ruhunu şeytana satan FETÖ mensupları bu anlayışla halkı yok etmeyi, ülkeyi bölüp parçalamayı çoktan planlamıştı.

Gariptir ve ne yazıktır ki, aklı başında birçok insan bu tür yapılanmalara karşı halen gerekli önlemleri almış değildir. Hala sözüm ona, başka şeyh ve efendiler karşımızda arz-ı endam etmektedirler.

Sizin anlayacağınız golü yedik, tehlikeyi atlattık. Ancak maç devam ediyor. Başka goller yemeden maçı kazanmamız için daha çok tedbir almalı ve bu tehlikeleri bertaraf etmeliyiz.

Hepimizin aklımızı başımıza devşirmemiz gerekir. Ufukta yeni FETÖ darbelerine karşı sosyolojik ve kültürel ön tedbirler almamız gerekir.

Suret-i Hak'tan görünen yapıların içimizi kemirmemesi için cemaat meselesini yeniden değerlendirmemiz gerekir.

Kim ki karşımıza şu cemaat, bu cemaat diye gelirse bir durup bin düşünmemiz gerekir. Bu yapılanmalara prim verip sırf siyasi kazanım elde edeceğiz diyerek onlara avantaj sağlayacak tavırlardan mutlaka kaçınmalıyız.

Özel veya kamusal alanda ya da siyasi tercihlerde ehliyet ve liyakat ön şart olmalıdır. Başka tercihler aramak abesle iştigal olacaktır.

15 Temmuz darbe girişimi aklımızı başımıza almanın bir miladı olmalıdır.

Darbeyi; ABD ve İSRAİL destekli bir sözde cemaatin planladığı açıktır.

Darbenin milli ve dini yapımıza dinamit koyduğu açıktır.

Darbenin yeni bir dünya düzeni planladığı ancak bunun akamete uğradığı bir gerçektir.

Darbenin gözümüzü açması gerektiği önemli bir sonuçtur.

Darbenin savuşturulması esnasında;
Bir mıh'ın,
Bir atı.
Bir atın,
Bir yiğidi.
Bir yiğidin,
Bir ülkeyi

kurtardığı tüm dünyaya haykırılmıştır.

Kalın sağlıcakla…

Muharrem ERGÜL
Muharrem ERGÜL HAKKINDA

Aslen Kuzey Kafkas göçmeni. Aile Trabzon ve Ordu kökenli. Beykoz doğumlu. İlk, orta ve lise öğrenimini Beykoz’da yaptı. Yüksek öğrenimini Marmara Üniversitesinde tamamladı. Beykoz Paşabahçe Ortaokulu’nda Türkçe Öğretmenliği yaptı. (1980-1982) Ardından aynı okulda Müdür Yardımcılığı yaptı. (1983) Daha sonra müdürlük sınavlarını kazanarak; Beykoz Anadoluhisarı Ortaokulu Müdürü oldu. (1984) 1987 yılında kamu görevinden ayrılarak özel sektöre geçti. Birleşik Yayın Dağıtım Şirketi Genel Müdürü oldu. İki yıl bu görevi sürdürdü. Aynı görevine paralel olarak, Türkiye’nin ilk ve saygın kitap dergilerinden biri olan “KİTAP DERGİSİ’NİN” editörlüğünü yaptı. 1989 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol’un davetiyle yeniden Kamu görevine döndü. Milli Eğitim Bakanlığı Müşavirliği yaptı. (1989-1991) Bakan değişiminden sonra Milli Eğitim Bakanlığı Devlet Kitapları Genel Müdür Yardımcılığına atandı. (1990-1993) 1993 yılında Beykoz Milli Eğitim Müdürü oldu. 1994 yerel seçimlerinden sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Özel Kalem Müdürü oldu. (1999) Ardından 2004 yılındaki yerel seçimlerde Ak Parti’den Beykoz Belediye Başkanlığı’na aday oldu. Yüksek oranda bir oy alarak “AK PARTİ’NİN” ilk Beykoz Belediye Başkanı seçildi. 2009 yerel seçimlerinde aday olamadı. 2010 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Müşavirliğine atandı. 2012 yılından itibaren İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlık Danışmanlığı görevini sürdürmüştür. Eğitimcilik ve yöneticilik dışında Uzun yıllar Kanlıca, Beykoz ve Anadoluhisarı kulüplerinde amatör ve profesyonel olarak futbol oynadı. Yine Beykoz’da birçok sivil toplum kuruluşunda kurucu olarak görev aldı. Yayınlanmış dört kitabı ve yüzlerce makalesi bulunmaktadır. Türkiye’de birçok belediyede yöneticilik dersleri verdi. Yurtiçi ve yurtdışında birçok seminer konferans ve panele katıldı. Halen Beykoz Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyeliği yapmaktadır. Evli ve üç çocuğu bulunan Muharrem Ergül orta derecede İngilizce bilmektedir. Yaşadığı yer olan Beykoz’dan ve sokağından hiç ayrılmamış olup, Beykoz ve Beykozluluğu İstanbul ve İstanbulluluğuyla özdeşleştirmiş bir Beykoz çocuğudur.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER