Geçen cumartesi vapura binip Eminönü'nden Üsküdar'a yolculuk yaptım.
Vapurda yolculardan biri; 'Suriyeliler her tarafı sardı, hareket edemiyoruz' dedi,
Diğer bir yolcu; 'artık seçimlerde buna cevap vermek lazım' diye cevap verdi.
Bu durumda benim aklıma; İstanbulluların AK Parti'ye ders verelim diye, Ekrem İmamoğlu’nu seçmeleri ve ‘her şey güzel olacak’ sloganıyla gelen, İmamoğlu zamanında her şeyin güzel olmadığı, blakis ders vermek isteyenlerin kendilerinin ders alması geldi.
Malum son zamanlarda iki algı operasyonu yapılıyor.
Birisi, pandemi ekonomik kriz ve bütün dünya da enflasyon hayat pahalılığına rağmen, bu ülkeyi yöneten hükümete karşı haksızlık yapılmasıdır.
İkincisi, başta Suriyeli göçmenler ve diğer ülkelerden gelenler, Türkiye’nin insani ve İslami bir yaklaşımla kucak açmasının proveke edilmesidir.
Provokasyonların bazıları dış kaynaklı istihbarat çalışmaları, bazıları da içerde muhalefetin Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı yeterli bir alternatif bulamayışından dolayı bu meseleye biraz faşizan bir şekilde hemen atlamasıdır.
Hatırlayalım, Esed rejimi büyük bir katliam yaptı.
Bu zaman zarfında, bazı Suriyeli kardeşlerimizde Türkiye’ye ye sığınmak zorunda kaldı.
Allah hepimizi böyle bir durumdan korusun!
Dünya üzerinde, göçmenler savaş yoksulluk vb. sebeplerle ülkelerini terk ediyorlar.
Bütün, insanların buna hakkı vardır.
Türkiye’ye; Afgan, Suriyeli, son zamanlarda Ukraynalı göçmenler geldi.
Göçmen olmak kolay bir iş değildir.
Birkaç yıl evvel, bir Suriyeli göçmen, benim başkanı olduğum Büyük Selçuklu Vakfı’na gelmişti. Adamcağız; Suriye’de malım mülküm vardı, hiçbir şeyim kalmadı, zulümden kaçtım, Türkiye’ ye geldim, Allah razı olsun, hem de Türk halkı bize kucak açtı' diyerek hem dertlenmiş, hem de teşekkür etmişti..
Ama ülkemizin yaptığı insani yaklaşımlardan birileri rahatsız oluyor.
Türk toplumunun hassasiyetleriyle oynamak istiyorlar...
Düşünelim, Eminönü'nde pankart açan kişilerin yaptığı işin mantığı var mı dır?
Prof. Mahir Kaynak, 'bu tür meseleleri analiz ederken, aslında işin kime faydası olduğuna, bakmak lazım' derdi.
Bu işler bir soru işareti olarak duruyor karşımızda..
Göçmenler o kadar da kötü değil emin olun.
Ayrıca, inşaatlarda Suriyeli, Afganistanlı çalışıyor, Türklerin yapmadığı bazı hizmetleri bu insanlar yapıyor. Memleketimize faydalı oluyorlar.
Bilmeliyiz ki,Türkiye gerçekten tebrike şayan bir iş yaptı. Ensar, Muhacir kardeşliği ile meseleye yaklaşmaya gayret etti ve Suriyelilere kucak açtı, bağrına bastı.
Hatta, bizim yaptığımız insani yardımları Dünya da başka hiç bir ülke yapmadı.
Ama zaman şartlar değişti, neticede bu günlere gelindi.
Günümüzde meseleleri incelerken devletin resmi rakamlarına bakmak lazımdır.
Provokasyonlara karşı dikkat gerekir.
Tarihe bakıldığı zaman, mülteci dediğimiz insanlarla bizim atalarımız geçmişte aynı ülkenin vatandaşıydı.
Dün küçük düşünen adamlar yüzünden, bu gün ülkemizin toprakları küçüldü.
Malum, Rusya- Ukrayna savaşı dolayısıyla Esed rejime destek verilemiyor.
Ve Türkiye yaptığı sınır ötesi harekatlar ve askeri operasyonlar neticesinde PKK meselesini ciddi anlamda çözmeye çalışıyor.
Sonuç ta, Türkiye daha güçlü bir konuma geliyor.
Türkiye'nin, konumu hazmedilemiyor.
Göçmen meselesi büyütülerek, ülkemiz zora sokulmaya çalışılıyor.
Rakamlara baktığımız zaman, abartılan şeylerin hakikatini anlıyoruz.
1-Türkiye’ de Nisan 2022 itibariyle, 3 milyon 762 bin Suriyeli var.
2-31 Mart 2022 itibariyle 200 bin 950 kişi Türk vatandaşı oldu.
3-Ülkesine dönen Suriyeli sayısı, 492 bin 983 kişidir.
4-Asayiş sorunu sebebiyle, 19 bin 336 Suriyeli sınır dışı edildi.
5-Devlet üniversitesinde okuyan Suriyeli 48 bin 192 kişidir.
6-Çalışma izni verilen Suriyeli sayısı 31 bin 185 kişidir.
7-Ortağı Suriyeli olan şirket sayısı15 bin 159 kişidir.
8-Suriye’liler devletten maaş almıyor.
9-Suriyeli esnaflar vergi veriyor.
10-Suriyeliler sınavsız üniversiteye girmiyor .
11-Suriyelilerin hastanede önceliği yoktur.
12-Suriyeliler, su, elektrik, doğalgaz faturası ödüyor.
13-Suriyeliler 5 yıl sonra Türk vatandaşı olamaz.
14-Türk vatandaşı olmayan Suriyeliler seçimde oy kullanamaz.
15-TOKİ, Suriyelilere bedelsiz ev vermeyecek.!
Görüldüğü gibi her Suriyeli ye vatandaşlık verilmiyor.
Benim şahit olduğum bir olay oldu. Suriyeli birisi vardı. Türkiye’de iş yapmak istedi. Bir inşaat müteahhitlik firmasının sahibiydi. Bu şahsa vatandaşlık verilmedi.
Türkiye bir çadır devleti değildir!
Rahat olmak lazım.
Türk devleti güvenlik araştırması yapar, uygun görülürse vatandaşlık verilir.
Devletin resmi rakamlarına bakıldığı zaman, son yıllarda vatandaşlık verilen kişilerin Türkmen kökenli olduğu ortaya çıkmaktadır.
Bu insanlara sahip çıkmak, İslami bir görevdir.
Tayyip Bey’in dediği gibi ‘bu kardeşlerimizi zalim Esed’in eline veremeyiz.'
Türk tarihinde, 1945 yılında Azerbaycan kökenli Sovyet askerlerinin iadesi ile yaşanan faciayı, bir daha yeni bir Boraltan köprüsü lekesini yaşatmayacağız inşallah.
Ayrıca biz, Göçmen Bakanlığı kurulmasının, faydalı olacağını düşünüyoruz.
Her şey Türk hükümetinin kontrolü altındadır.
Zaman içinde uygun bir şekilde göçmenlerin ülkelerine dönmeleri sağlanacaktır.
Bize düşen birlik içinde hareket etmek, ülkemizin dış güçlerin oyunlarını boşa çıkartmasına, yardımcı olmaktır.