Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Gir Cennetime

Fecr Sûresinin, 27-30. Âyetlerini okuduğumda veya dinlediğimde, liyakatim olmadığı halde, buradaki İlâhî müjdeden hep ümitlenirim.

Evet, liyakatim yok! Pür günah ve pür kusur olabilirim. Ancak, Yüce Rabbimizin sınırsız Şefkat, Rahmet ve merhametini düşündükçe, şu İlâhî hitabı duyacağımı veya muhatap olacağımı ümit ediyorum ve mırıldanarak “âaahh, inşallah, inşallah, inşallah,” diyorum.

O mezkûr Ruhlara yapılacak İlâhî Hitap şöyle:

-“Ey gönül huzuruna ermiş ruh! Sen Rabbinden razı, O senden razı olarak dön Rabbine! Sen de katıl has kullarımın içine ve GİR CENNETİME!”…

Aslında bu İlâhî hitaba liyakati olanların, bu hitabı pek düşünmediklerini, sadece Allah’ın cc. Rızasını ve O’nun cc. kendilerine “KULUM” demesini beklediklerini, menkıbelerinden okuyoruz.

“ALLAH'ım bana 'kulum' de yeter; sonrası cennet olmuş cehennem olmuş ne fark eder…” (Lâ edrî)

BİR MENKIBE: Hz.Musa Tur Dağına çıkarken, yolunu âbid bir zat kesmiş ve demiş ki; "Ey Musa nebî, içimi kasıp kavuran bir soru var ki, cevabını bilmezsem bana hiç rahat yoktur. Lütfen Rabbi'ne arz et ki; ben Cennetlik miyim yoksa Cehennemlik miyim?''
Adamın ısrarı üzerine, Hz. Musa "Peki, inşallah arz ederim…" demiş.
Dönüşte, adamcağızı “..Rabbim ne buyurdu?” der gibi büyük bir merak içinde bekler bulmuş ve o kişiye hitaben:
"-Rabbim buyurdu ki, söyle o kuluma…"..der demez, adam birden heyecanlanmış ve bir çığlık atmış:
"-Söyleme Ya Musa!.. Gerisini söyleme!!! Sen sadece şunu söyle; Rabbim bana aynen böyle dedi mi? Rabbim bana, "Söyle o KULUMA" dedi mi? Rabbim bana "KULUM" dedi mi?…" Hz.Musa:
"-Evet, böyle dedi," deyince bu zat tekrarlamış:
-Öyleyse gerisini söyleme Ya Musa! Mademki, Rabbim bana KULUM demiş.
Beni ister Cennetine alsın, ister Cehennemine atsın, mühim değil…"

Onun bu tavrı üzerine de Rabbimiz artık Cennetlik bir kul olduğunu şöyle bildirmiş: "Mademki o benim kulluğumu böylesine başına tâc etti ve şeref bildi, öyleyse o artık Cennetlik bir kulumdur…"

Hz. Muhammed SAV: "Hiç kimsenin ameli, kendisini cennete götürmez. Beni de. Rabbimin rahmeti olmasa ben de cennete giremem" buyuruyor.

Yunus Emre: Gerek ağlat, gerek güldür, Gerek yaşat gerek öldür.
Âşık Yunus sana kuldur, Kahrında hoooş, lütfun da hoş…
..diye haykırmıştı.

Bediüzzaman Hz.: "Kuran’ımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa cenneti de istemem… Milletimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım…" ..Buyurmuş.

Hazreti Ebu Bekir (ra.) Efendimiz de benzer bir vecîze söylemiştir. O söz şu şekildedir: "Ya Rabbi vücûdumu o kadar büyüt ki, cehennemi ben doldurayım. Oraya bir başkası giremesin…"

İşte, maneviyat büyüklerinin ve Allah dostlarının, geceleri gündüzleri ibadet, tâat ve kulluk ile geçtiği halde böyle haykırırlarken, ben ise liyakatsiz olduğum halde, her nedense yukarıdaki âyetlerdeki müjdelere ümitleniyorum. Çünkü bir Hadîs-i Kudsîde: “Ben kulumun zannı üzereyim. Kulum Beni nasıl bilirse, ona öyle muamele ederim.”..buyurmuş. Bu müjde beni biraz ferahlatıyor.

Ancak, bu müjdeler bizi asla rehavete düşürmemelidir. Hiçbir zaman “dünyaya gönderiliş gayemizi ve görevlerimizi” unutmamalıyız ve azami derecede o gâyelere göre hareket etmeliyiz. Elbette beşer olarak bazı günahlara bulaşabiliyoruz. Allah’ın cc. Rahmetinden asla ümidimizi kesemeyiz ve kesmemeliyiz.

Zümer Sûresi, 53-54. Âyetler: "De ki: Ey günahta aşırı giderek nefislerine zulmetmiş kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Muhakkak ki Allah, bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir. Öyleyse azap gelmeden önce Rabbinize dönün ve Ona teslim olun; sonra kimseden yardım göremezsiniz…"

Sözlerin en güzeli ve en doğrusundan sonra, başka söze ne hâcet?…

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER