Genco Mert, hem sanatını hem Beykoz’u anlattı

  • 0
  • 38045
Genco Mert, hem sanatını hem Beykoz’u anlattı
Genco Mert, hem sanatını hem Beykoz’u anlattı
Genco Mert, hem sanatını hem Beykoz’u anlattı
Genco Mert, hem sanatını hem Beykoz’u anlattı

Dost Beykoz Yayın Koordinatörü Ekrem Tuncer, Beykoz’un önemli değeri, Tiyatro sanatçısı Genco Mert ile bir röportaj gerçekleştirdi.

Tiyatro sanatçısı Genco Mert, Ekrem Tuncer ile gerçekleştirdiği röportajda, Tiyatronun önemi ve yazdığı kitaplar hakkında konuştu.

Genco Mert Halkın Ünvanıdır

Gerçek ismini paylaşmak istemeyen Tiyatro sanatçısı Genco Mert, “Genco Mert halkın unvanıdır. Alın terimle aldığım bir isimdir. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir yazarın kimliği açıklanmamıştır” dedi.

Mert, 1956 yılında Beykoz doğumlu olduğunu söyleyerek, Beykoz’da çok sayıda sevdiği ve saygı duyduğu dostlarının olduğunu dile getirdi.

‘Küçüğüm Öğütler’ adlı kitabınızdan bahseder misiniz?

Küçüğüm öğütler sizler için hazırlanmıştı. Bu arada ben de küçüklerimden birçok şey öğrendim. Daha doğrusu onların yaramazlıklarını bildiğim için, kendi yaramazlığımı da katarak adını ‘Küçüğüm Öğütler’ koydum. Yani insanlar bir sürü hatalar işleyebilir. Ama ilkönce kendine hata işlememeli. Kendine hata işlemeyen de çevresine hata işlemez. Orada neden bazı çocuklar dedim? Bazı çocuklar hepimizin sevdiğimiz aşina arkadaşlarımızdı. Ayrım yapmadım hepsi benim can dostumdu. Kendi ailem gibi gördüm. Neden küçüğüme öğütler sorusu kazık bir soru. Bizler hatalar yaptık. Sizler bu hataları yapmayın. Kalemini satmadığın gibi kişiliğini de satmayacağına inandığım kişilere de saygı duyuyorum.

Tiyatro ile ilgili düşünceleriniz, çalışmalarınız nelerdir?

Tiyatro okulları açtım. Sayısını unuttuğum okullarda tiyatro eğitmenliği yaptım. Hemen hemen 10.000’e yakın öğrenci yetiştirdiğime de eminim. Karşılaştığım çocuklarım oluyor. Keyif alıyorum. Öğrencilerimin çoğu şu an tiyatro eğitmeni, oyunculuğu yapıyor bunları bilmek bana keyif veriyor. Tabi o arada sanatla ilgilendiğim için uzun yerlere gittim. Bilinmeyen yerlere gittim. Tiyatronun girmediği odak noktalara köylere kadar gittim. Karşılıksız tiyatro yaptım. Halan karşılıksız ve bedelsiz yaptığıma inanıyorum. Kütüphane kurmaya çalıştım. Bedelsiz tiyatro okulları açmaya çalıştım. Sayısız küçüğümle karşılaştım. Onların öğütlerini hala taşıyorum. Bir bayrak var. Bence o bayrağı taşımalı diyorum. Önce sanat diyorum. Sanat yoksa hiçbir şey yoktur.

Sizlere verilen ödülleri neden iade ediyorsunuz?

Çünkü bana ait değil ki. Bu emek herkesin. Benim değil. Ben kalemimi onlar için kullanıyorum. Onlara yad ediyorum. Benim bir sürü ödülüm var. Hepsini de onlara yad ettim. Amaç ödül değil. En büyük ödül, sahneye çıktığında aldığın alkıştır.

“Sanatçıların ücret almasına karşıyım”

Her şeye kaşı olduğu için sanatla ilgilendiğini dile getiren tiyatro sanatçı Mert, “Sanat parayla satılmaz. Öyleyse ben bir ajansa gideyim, yazayım. Ajans beni pazarlasın. Kusura bakma ben kendimi kendim pazarlayamam, halk pazarlar. Halk seni seviyorsa halk ister” ifadelerini kullandı.

Peki, sanatçı para almazsa nasıl geçinecek?

Sanatçılar zaten geçinemiyor. Sanatçılar sevdiği işi yapıyor. Onlar örnek olmaya çalışıyor. Yaşayabileceği kadar yaşıyor. Onlar o küçük akışın peşinde. Ücret alan sanatçılara sanatçı demiyorum zaten. Beykoz’da anılacak kaç sanatçı var dediğinizde isimle gösterilecek halen Orhan Veli’nin var olduğunu söyleyebilirim. Bir şair ceketini satıp yaprak dergisini çıkarabilecek onurlu bir insanın ben elini öperim.

Ben oyundan anlamam. Fakat oyunsa bana verilecek çıkar sahneye oynarım. Ben sadece verilen rolü yaparım. Rolümün dışına çıkmam. Ben yazarım deseydim övünürdüm. Ben temel şiarım insandır.

Sanatçılar ekonomik gelirlerini nereden elde edecekler?

Örnek vereyim ben sana. Bir kitabı matbaaya bastırdığın zaman burası bir kartel senin kitabını yapıyor, satıyor. Diyelim sana 100 tane 200 tane kitap veriyor. 2.000 kitabı da kendine alıyor. O kazanıyor sen açsın. Ben buna karşı olarak böyle çıktım. Benim kitabımı bir mağazadan satın alamazsınız. Ben kendi olanaklarımla yüzleşiyorum. Hatalarımla tekrar tekrar yüzleşiyorum. Ayakta kalıyorum.

Tiyatro sanatçısı Genco Mert, dizi oyuncularını sanatçı görüyor musunuz? sorusuna; “Dizi oyuncuları özeldir. Onlar emekçidir. Saygı duyarım” ifadelerini kullandı.

Beykoz’un sorunları ile ilgili söyleyeceklerin nelerdir?

Bence Beykoz’da çok sorun var. Her gözümü açıp kapadığımda sahile oturduğumda sorunlarla yüzleşiyorum. En iğrenci uyuşturucu sorunu. Buna göz yumulması tehlikelidir. O çocuklarla sokakta karşılaşıyorum, görüyorum. Ben sorumluluk duyuyorum. Onlar ilgilenmiyor. Yüzdesiyle fazlalaştığını görüyorum. Bunun çözümü ailelerinin çocuklarını titizlikle takip etmeleri olacaktır. Kültür sanatın olmayışı temel konu bu zaten bir tiyatronun, çocukların gidip görsel göremeyeceği yerler olmadığı için bu temel disiplinsizliğin sonucudur.

Dost Beykoz / Özel Röportaj - Ekrem Tuncer

Beykoz’un internet altyapısı ne zaman düzelecek?
Önceki Beykoz’un internet altyapısı ne zaman düzelecek?
Masterler dostluk maçında Beykoz Stadını şenlendirdi
Sonraki Masterler dostluk maçında Beykoz Stadını şenlendirdi