Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Genç Akademisyenler Konferansı

Önceki “Hayatın Akışı ve Bediüzzaman Hz.” başlıklı yazımda, Kâinat kurulmadan önce Yüce Yaratıcımızı...

Sınırsız sayıda meleklerin kusursuzca tâzim etmesinden başlayarak, big-beng olaylarını, Peygamberlik müessesinin önemini özetleyerek, asır imamları ve müceddidlik konularını işlemiştik.

Asrımızın en önemli İslâm âlimi ve müceddidi kabul edilen Bediüzzaman Hz.’nin, çileli hayatından da bir nebze bahsederek, şu duyuruyu yapmıştım:

“18-19 Haziran 2011 Tarihlerinde, Bediüzzaman ve eserleri üzerinde mastır ve doktora yapmakta olan öğrenciler, dünyanın birçok ülke üniversitelerinden 65 genç akademisyen, İstanbul Greenpark Hotel konferans salonlarında İ.İ.K.V.’nın misafiri olarak buluşuyor. Bunlardan, sadece ikisi TC üniversitelerinden, diğerleri 25 ayrı ülkelerdendir. Risale-i Nur ve Bediüzzaman hakkında çok sayıda makale ve kitapları bulunan uzman ve dünyaca ünlü (özellikle yabancı) profesörler, bu konudaki bilgi ve tecrübelerini, genç akademisyenlerle bu konferansta paylaşacaklar…

· Bu güzel gelişmeleri bendeniz de yakından takip ederek, sizlere bilgiler aktaracağım. diye de söz vermiştim.

***

Evet saygıdeğer dostlarım.

Bu iki gün, tahmin edilenden çok daha yoğun ve ilginç gelişmelere sahne oldu.

Öncelikle, 65 kişinin geleceği tahmin edilen yabancı ülke genç akademisyenlerinin sayısı, çok şükür ki 80’e ulaştı.

Son din olan Yüce Dinimiz İslâm’ın, en güzel ve çağımıza en uygun donanımlarla sunuluşunu, Risale-i Nurlarda keşfetmenin heyecanı ve huzuru, bu gençlerin her birinin ortak yansımalarıydı. Bu konuda yapmakta oldukları doktora ve mastır çalışmaları için, Risale-i Nur konusunda uzman ve tecrübeli Profesörlerden, ilginç ve en etkili çalışma metodlarını aldılar. 20 Haziran 2011 Pazartesi günü ise rötüş ve tamamlayıcı çalışmalardan sonra, yorgunluklarını İstanbul’umuzun serin Boğaz havasına bırakmak ve o Nurlardan öğrenilen “Kâinatı okuma ve” tefekkür tatbikatı için, 17:00’de bu bahtiyar kahramanlar onuruna, bir gemi turu düzenlendi.

***

Bilim adamlarının ve akademisyenlerin, en belirgin ortak cümleleri şunlardı:

·          "Risale-i Nur, bugüne kadar karşılaştığım en mükemmel bir külliyattır."

·          "Risale-i Nur'da dikkatimi çeken, İslamiyet'i modern bilimlerle açıklayan ilk eser oluşudur. Kur'an-ı Kerim'in bu tarz bir tercümesini, ilk kez gördük.”

·          “Risale-i Nur bize pozitif bilimlerle din arasında bir çatışmanın bulunmadığını gösterdi. "

·          "Risale-i Nur, modern imanlı insanın karşılaştığı birçok probleme, kesin ve fıtrata uygun çözümler sunuyor.”

·          “Risale-i Nur 20. yüzyılın en önemli eserlerinden birisidir.”

·          “Bizleri en çok Bediüzzaman Hz.’nin takvası, korkusuzluğu, yılmazlığı, iktisadı, halk için kendisini feda etmesi etkiledi.”

·          “Risale-i Nur; herhangi bir âlimin yazdığı kitaplar gibi değil, cihanşümul ve tüm insanlık âlemini kucaklayan en etkili eserlerdir.”

·          “Risale-i Nurların; modern bilimler ışığı ile İslâmiyete bakması ve İslam’ı modern ilimlerle açıklaması bizleri çok etkiledi. Kur’ân’ın böyle bir tercümesiyle ve tefsiriyle ilk kez karşılaşıyoruz. İslâmi bilimlerin, modern bilimlerle, sadece bu eserlerde desteklendiğini görüyoruz. Modern bilimlerle İslamiyet arasında hiçbir sürtüşme olmadığı, ilk defa ve en muknî (ikna edici) bir şekilde bu eserlerde anlatılıyor.”

..şeklindeydi…

Bediüzzaman Hz.’nin yakın talebelerinden Muhterem Mehmet Nuri Güleç (Fırıncı ağabey) Duygularını şöyle ifade etti:

-“Bu kadar çok yabancı ülkelerden, bu kadar çok bilim adamlarının, Risale-i Nuru böylesine güzel anlayarak ve idrak ederek takdim etmeleri, bizler için çok önemli bir bayram olmuştur. Bizler 63 sene önce bu eserleri 3-5 kişi okuyor ve birbirilerimizle paylaşıyorduk. Demek ki o çalışmalar 60 sene sonrası içinmiş. Bu gelişmeler bizim bayramımızdır…”

*******

Bu gerçekleri bizzat gördükçe, ülkemin insanlarına acıyor ve üzülüyorum.

Çünkü; ezanı susturan o zihniyet tarafından, bu güzide eserler, bu masum halktan, sürekli saklandı, üstü örtülmeye çalışıldı, iftiralarla 1650 den fazla mahkemelere verildi, (hep beraat etti fakat) halk korkutularak soğutuldu.

·          Zaman gösterdi ki, akan çağlayanların önüne geçilse de, asla durdurulamıyor. Nur üfledikçe sönmüyor, daha çok parlıyor.

Güneş balçıkla sıvanmıyor. Altını çamura atınca, değeri azalmıyor.

·          Gün geliyor gerçekler bütün çıplaklığı ile ortaya çıkıyor…

Beni üzen bir başka husus da; bir asra yakın zamandan beri bu kaynak bizim elimizde olduğu halde, bu kaynağın değerini niçin yabancılardan öğreniyoruz? Bir asra yakın bir zaman, bu hazine, bu güzide millete niçin kaybettirildi? Bu zamanda, ahirete imansız gidenleri kim kurtaracak?…

Şimdi bizlere düşen, bu açığı telâfi etmek için seferber olmaktır. İ.İ.K.Vakfının, Nur ve İlim Vakfının ve diğer benzer hizmet kurumlarının çatıları altında, bu hizmet kervanına, tüm imkânlarımızla katılmaktır… Vesselâm.

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER