Ekrem TUNCER
  • 15/12/2017 Son günceleme: 15/12/2017 19:25
  • 16.137

AK Parti Beykoz Kadın Kolları Başkanı Gaye Zayıf, Facebook'taki kişisel sayfasından çok tartışılan bir paylaşım yapmıştı. Yazdıklarının bir kısmını okursanız meseleyi çok farklı algılar ve öfke kusarsınız. Ama tamamını okuduğunuz vakit aslında ne kadar da doğru şeyler ifade etmek istediği ortadadır. 

Şimdi paylaşımı baştan sona irdeleyelim:

"Tapusu olmayan yerleri çevirip çevirip ev yapmışlar. Sonrada hakkıymış gibi tapuda tapu." 

Yanlış mı? Herkes bu yerlerin tapusuz olduğunu bilerek aldı ve muadili olan tapulu yerlere ödenen paraların neredeyse yarısının da altına ödenen paralarla alındı. Hatta bazı yerlerde çok komik rakamlara bu yerler satın alınıyordu. Geçmişteki siyasilerin günü kurtarma çabaları sonucu her seçim döneminde; zabıtasına, belediyecisine rüşvetler verilerek kaçak yapılar oluşturuldu.

"Yok, buraları bizden alıp zengine satacaklar vs. Ama iş çözülünce 1 al 5'e sat. Hani sen buralarda doğmuş büyümüştün. Başka yerde nefes alamazdım. Hep bunları dinledik toplantılarda."

Yerden göğe kadar haklı. Bir ara Beykoz'da "Önce Acarları yıkın" repliği vardı. Bundan on yıl kadar öncesinin meşhur gariban çığlığı. O zaman da söylerdim hep "Acarlar Beykoz'un emniyet sibobudur. Orası giderse Beykoz'da kimse kalmaz" Sen adamın kaçak balkonunu mesele edersen, senin komplesi "kaçak" evini nereye koyacağız? Herkes "Acarlar" örneğinden, "Buraları zenginler alacak" diye konuşuyordu. Kimsenin elinde tapusu yoktu. Evet, doğru buraları zenginler aldı. Çünkü büyük çoğunluğumuz tapuyu alır/almaz yerlerini sattılar. Belediye Başkanı "Satmayın" diye bas bas bağırdığı halde. İlk fiyatlar açıklandığında, tepki olarak CHP'li bir Meclis Üyesi kendisini yakacağını söylemişti. O zaman da "Açıklanan rakamın iki katına yerini bana satsın" demiştim. Ama ses/soluk çıkmamıştı. Ortada çok açık bir gerçek vardır. Bir liraya alınan yerlerin değeri 5 değil 10 olmuştur. Satanlar da 1 e alıp 5 e değil, 1 e alıp 10 a hatta daha fazlasına satmışlardır.

"Şimdi tapu sorunu çözüldü imar da imar. İmarda çıkmaya başladı 3 kat 5 kat hesabına geçildi."

Buradaki eleştiri de haklıdır. İnsanımız maalesef 100 m2 yere 5 kat bina istiyor. Beykoz gibi engebeli arazi koşulları olan ve düzensiz yapılaşmış bir semtin imar planları öyle söylenildiği gibi  kolay değildir. Herkesin memnuniyeti mümkün değildir.

"Ya kardeşim devlete ait tapusuz yerlere, ormanlara ev bark yaparken kime sordunuz?"

Devletin o günkü yöneticilerine soruldu. Bu soru gereksiz olmuş.

"Bu imkânı sizlere sağlayanlara beddua yerine bir teşekkür edin ya."

Bu millet Yücel Çelikbilek'e ikinci sefer vize vererek teşekkür etmiştir. Şu anda beddua ediyorsa da bunun sorumlusu beddua eden kadar Yücel Başkanımızın beraberinde olanlardır. Çünkü kimse halka bu yapılan çalışmaları yeterli şekilde anlatmamıştır.

"Bakalım sizler gibi akıllılık edip yer çeviremeyen küçücük dairelere milyarlar verip tapulu ev alan yada onu da alamayıp maşını yarısıyla kira ödeyen onca insan size hakkını helal ediyor mu? El insaf ya..."

Önemli bir tespit! "Tapusuz arsaları almayan vatandaş ne düşünüyor?" diye soran var mı? Bir tarafta 1'e 100 kazananlar, diğer tarafta yerinde sayanlar.

"Bu sözlerim parasıyla arsa alıp tapu bekleyenlere değil işin cılkını çıkaranlaradır"

Bu son cümlede, tüm yanlış anlaşılmaları giderecek ve yarası olmayanların gocunmaması gerektiğini ifade eden tamamlayıcı ve toparlayıcı bir noktadır.

Yukarıda yedi madde halinde sıraladığım ifadelerle ilgili gelen baskı sonucu Gaye Hanım özür dilemiştir. Bence yanlış yapmıştır. Çünkü özür dilenecek bir şey söylememiştir. Şu söylenebilir:  "AK Parti Kadın Kolları başkanı bu tonda paylaşımlar yapması yanlış anlaşılmalara sebep olur, bulunduğu makam itibariyle daha dikkatli olmalıdır" bu eleştiriyi anlarım. Ama söylenenlerin yanlış olduğunu ve bundan bir takım çıkarımlar elde etmeye çalışılmasını doğru bulmam. Çünkü özel sohbetlerde herkes bu yazılanların doğru olduğu konusunda aynı görüşü savunuyor.

Buradan da şu anlam çıkmasın. Kimsenin kendi barınma hakkını muhafazasının karşısında değilim. Barınma hakkı kutsaldır. Ve devlet vatandaşının bu ihtiyacını karşılamakla memurdur. 

Şimdi bir hakkı daha teslim edelim. Saadet Partisi 2B ile ilgili "400 m2 bedava verilsin, üstü ya değerinde satılsın ya da hazineye yani devlete alınsın" Bu barınmayı muhafaza eden, talanı engelleyen en adil yöntemdi. Ama maalesef göz ardı edildi. Vesselam.

Yazarın Yazıları