“Bizi yok edecekler şunlardır; İlkesiz siyaset, vicdanı sollayan eğlence, çalışmadan zenginlik, bilgili ama karaktersiz insanlar, ahlaktan yoksun iş dünyası, insan sevgisini arka plana itmiş bilim, özveriden yoksun bir din anlayışı.”
Pasif direnişin sembolü, büyük düşünür Mahatma Gandhi’nin son derece yalın bir şekilde ifade ettiği bu sözler aslında ne kadar çarpıcı…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Gandhi Kemal” tiplemesiyle siyasete yeni bir soluk ve vizyon getirmeye çalıştığını anlıyoruz. Ama siyasette kendinize örnek aldığınız karakterlerin ilkeleriyle de, en azından asgari müşterekte kesişmeniz gerekiyor. Hele hele bir ülkenin bağımsızlık sembolü olmuş, çağın en önemli aydınını kendinize örnek almışsanız işinizi epeyce zorlaştırmış olursunuz.
Kılıçdaroğlu’nun Deniz Baykal’a yapılan komplonun içerisinde yer aldığına ihtimal vermiyorum ama başından itibaren kurgulanan senaryodan haberli olduğunu düşünüyorum. Zira o süreçte sesi en çok çıkan Genel Sekreter Önder Sav’ın Kurultay kulislerinde dile getirdiği “Sekretere yakın olacağına Genel Sekreter’e yakın olacaksın” ifadeleri yaşanan süreci ve Gandhi Kemal’e bu süreçte biçilen rolü çok çarpıcı bir biçimde özetliyor. Bu cümleler siyaset tarihine “en iğrenç kulis geyiği” olarak geçerken, Türkiye’de siyasetin nasıl yozlaşmış bir zeminde yapıldığına da işaret ediyor.
Söyler misiniz bana, Mahatma Gandhi’nin “İlkesiz Siyaset”, “Bilgili ama karaktersiz insanlar”, “Ahlaktan yoksun iş dünyası”, “İnsan sevgisini arka plana itmiş bilim” ilkelerinden hangileriyle uyuşuyor bu ifadeler? Bırakın yol arkadaşını, dava arkadaşını, Genel Başkanını, ağabeyini, insan düşmanına böyle bir komplo kurar mı? Böyle bir enkazın üzerine bina inşa eder mi? Böyle iğrenç bir tezgâhın parçası olur mu?
Kılıçdaroğlu’nun Mahatma Gandhi’yle olan fiziksel benzerliğinin avantajlarını yaşadığını ve bunu sonuna kadar kullanacağını görüyoruz. Keşke Gandhi’nin yukarıda saydığımız ilkeleriyle Genel Başkanlık kariyerinin daha başındayken böyle ters düşmeseydi. Keşke Gandhi Kemal maskesine böylesine yapışmasaydı.
Çok merak ediyorum; CHP’nin perde arkasındaki gerçek sahibi gibi görünen Önder Sav ve malum ekibi Gandhi Kemal’e “elitlerin iktidarına” dayalı sistemi geri getirmesi için baskı yapmaya başladığında Kılıçdaroğlu Genel Başkanlık Koltuğunu işgal etmeye devam edecek mi? Yoksa Gandhi Kemal’in SSK Genel Müdürü olduğu dönemlerden bir kasetle yeni bir genel başkan arayışına mı gidecek Önder Sav?
Gelin yazıyı Mahatma Gandhi’nin birbirinden değerli bazı sözleriyle bitirelim;
Şiddet göstermeme, inancımın birinci maddesidir. Aynı zamanda o, benim itikadımın da son maddesidir.
Vesselam…
