Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, CNNTürk kanalındaki Şehir Şehir Belediyeler adlı programa katıldı.
Çelikbilek, katıldığı 'Şehir Şehir Belediyeler' programında Beykoz’da 2009’dan bu yana ne tür çalışmalar ve projeler gerçekleştirdiğini anlattı.
Çelikbilek, 2B ile ilgili yaşanan sorunları hakkında konuştu.
“Mülkiyet denen konu tamamen bitmiş olacak”
Türkiye’de hiç kimsenin yapmadığı bir olayı gerçekleştirdiğini dile getiren Çelikbilek, “Beykoz mülkiyet noktasında 2B arazilerin çoğunlukla yer aldığı bir ilçemiz. İmarı da aynı şekilde 2B’ye bağlı olarak gelişen bir imarı oluyor. 2B’de çıktığı andan itibaren biz özel proje alanı Beykoz’umuzun çok ciddi mahallelerinde ilan ederek, milli emlak tan İlçeler Bakanlığı teklifleri ile birlikte arazi devirlerini aldık ve onları halkımıza biz satıyoruz. Türkiye’de bunu ilk defa yapan bir belediye olarak gündemde olduk. Bundan halkımız memnun oldu. Hem belediyemiz bu noktada biraz daha gelişmiş oldu."
"Türkiye’de hiç kimsenin yapmadığı bir olayı gerçekleştirdik. İlçemizin memnuniyet oranını yükseltmeye çalıştık. İlk geldiğimizde 2009 yılında mülkiyet %10, 15 oranlarındaydı. Ama bu %90, 95’lere varan noktaya ulaştık ki bu da 2B’ler ile başka bir şekilde aldığım arsaları halka satmak suretiyle onların da mülkiyet sahibi olmalarını sağlamış olduk. Beykoz şu anda %10 civarında tapulandıramadığımız insanlar kaldı. Onların da sebebi 2B’lerden dolayı mahkemelik olan alanlar var. Onların sonuçlanmalarını bekliyorum. Onlar da sonuçlandıktan sonra Beykoz’a inşallah bir sonraki dönem içerisinde eminim ki mülkiyet denen konu tamamen bitmiş olacak inşallah” dedi.
Çelikbilek, imar ve kentsel dönüşüm sürecinden bahsetti.
“Vatandaşlarımızın erken müraacatıyla alakalı bir durum”
Beykoz’da imar barışı nedeniyle ciddi bir oranda müracaat olduğunu vurgulayan Çelikbilek, “Bu dönem içerisinde imar barışı itibariyle ciddi oranda Beykoz’umuzda müracaat var. Gördüğünüz gibi insanlarımız geliyorlar ve zaman yetmedi. Yılsonuna kadar uzatılacağını tahmin ediyorum. Beykoz’da ve Türkiye’de insanlarımız inşallah imar barışı ile ilgili süre içerisinde gerekli olarak hizmeti ele alırlar diye ümit ediyorum. Biraz da bu vatandaşlarımızın erken müracaatlarına bağlı bir olaydır. Şu anda bu konudaki ciddiyetin farkına vardılar. Şimdi artık ciddi ciddi müracaat ediyorlar. Vatandaşların bu konuda ciddi bir güveni var." ifadelerini kullandı.
Çelikbilek, eğitim alanında yaptığı projeleri anlattı.
“Dört tane üniversitemiz var”
Özellikle üniversite alanında çok mutlu olduğunu belirten Çelikbilek, “Özelikle üniversite alanında çok mutluyum. 2009’da geldiğimizde bölgede yüksekokul olarak bir üniversite vardı. Şu anda bölgemizde dört tane üniversite bölgede faaliyet gösteriyorlar. Bu da Beykoz’da şu anlama geliyor. Üniversite öğrencisini bağrında barındıran bir ilçe olacağız. Bu da bizim bölgedeki birçok farklı etkinliklerin artmasına neden olacaktır. Dolayısıyla 4 tane üniversitemiz bölgemizde hayat buldu. Çok mutluyuz. Onlara belediyenin verebildiği her yardımları vermekten geri kalmıyoruz. Çünkü bölgemizi üniversite şehri olmasını arz ediyoruz. Tabi ki öğrencilere göç demek mümkün değil. Tabi ki nüfus yoğunluğu olacak. 40 bine yakın insanın şehrimize girmesi halinde bu nüfusumuzun %20 artması anlamına gelir. Çok ciddi bir bununla beraber problemler getirecekler. Bir tanesi konaklama problemleri gelecek. Yapacağımız bu dönüşüm hareketleri içerisinde yeni yeni kurs alanlarının açılması da bu gelecek olanlar için kolaylık sağlayacaktır diye düşünüyorum. Beykoz’un inşallah bu noktada alması gereken katma değerleri kazanacağına inancım sonsuz” diye konuştu.
Çelikbilek, Beykoz’un sağlıkta hangi durumda olduğunu dile getirdi.
“Üniversite hastanesi temeli atıldı”
“Şu anda bizim özel bir hastanemiz faaliyete geçti. Arkasından bir üniversite hastanesi temeli atıldı. Bunlarla birlikte diğer yatırımlar var bölgemizde. İleriki günler içerisinde Beykoz’umuz eğitim de olsun, sağlıkta olsun, diğer kazanımlarda olsun çok gelişen bir ilçe olacağını buradan ifade etmek isterim” dedi.
Çelikbilek Beykoz’un ulaşımı hakkında konuştu.
“Yol açmak o kadar kolay olmuyor”
Beykoz’da yol açmanın kolay olmadığını söyleyen Çelikbilek, “Beykoz ulusal ulaşımda elde edeceği imkanları almış olduğunu düşünüyorum. Beykoz’da yol açmak o kadar kolay olmuyor. Beykoz’un site alanı olması, boğaz alanı olması istediğiniz bütün yolları açmanıza müsait olmayabiliyor ama, şu anda Beykoz ikinci köprünün bir ayağındayız. Adeta Beykoz ulaşım anlamında arzu edilen bir şehrimizdir diyebilirim. İstanbul’un diğer ilçelerine baktığımız zaman onlarla karşılaştırdığım zaman Beykoz’umuzun bu anlamda belli toplumsal ulaşım harici olan kısımlarda ciddi anlamda kazanım sağladığını düşünüyorum” diye konuştu.
Çelikbilek tarih projelerini dile getirdi. Yapılan projelerin Beykoz’un doğa yapısına zarar vermemesi için çaba gösterdiklerini söyledi.
“Yenilemeye gayret ediyorlar”
Beykoz İstanbul’da yer almış en eski ilçelerinden birisi olduğunu söyleyen Çelikbilek, “Beykoz İstanbul’un en eski ilçelerinden bir tanesidir. Dört bin yıllık, beş bin yıllık tarihi olan bir ilçedir. Yoros kalesi ile başlıyoruz. Çok ciddi anlamda bir kazanımdır. Onun dışında Osmanlı’nın bize bıraktığı yapılar var. Beykoz Kasrı bizde, Tokatköy kasrı bizde ve yine geçmişte yaptırılmış tarihi eserlerimiz var. Beykoz bunlar ile birlikte kendini geliştirmeye devam ediyor. Yenilemeye gayret ediyorlar. Bizim özellikle bizim vakıflardan elde ettiğimiz araziler var. Onları onararak geri kazandırmaya çalışıyoruz. Bunlarla birlikte Beykoz’u ileriki yıllara inşallah taşıyacak konumdayız” ifadelerini kullandı.
Çelikbilek kültür ve sanata değindi.
“Halkı bilinçlendirmeye gayret gösteriyoruz”
“Kültür sanatta biz kendi mekanlarımızla bu işle elde ettiğimiz mekanlarla halkımızı kültür ve sanat ile tanıştırmaya gayret ediyoruz. Hafta sonları kapalı mekanlarımızda tiyatro gösterileri ile söyleyişiler ile halkımızı daha da bilinçlendirmeye gayret gösteriyoruz” dedi.
Yücel Çelikbilek 15 Temmuz’dan bu yana Beykoz’da neler değiştiğini açıkladı.
“Şehitler Meydanı’nda nöbet tuttuk”
15 Temmuz gecesinin çok farklı bir gece olduğunu dile getiren Çelikbilek, “O akşam çok farklı bir akşamdı. O gün Fatih Sultan Mehmet Köprüsünü ele geçirmişlerdi. O ele geçirmeyi Beykoz halkı karşı koyarak kısa zaman içerisinde geriye döndürdü. Kısa bir zaman sonra ele geçirilen uçakların içindeki hainler komutanlarına şunu söylüyorlardı; ‘’Fatih Sultan Mehmet Köprüsü elden gitti’’ diyorlardı. O gün bir çağrı ile birlikte on beş bine yakın Beykozlu Fatih Sultan Mehmet Köprüsünün üzerini işgal etmiştir. Yani işgal edenlerden aldık biz. Tanklar boşaltıldı. İçindekiler alındı emniyete teslim edildi. Böylece Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde başlatılmak istenen kalkışmayı biz bertaraf ettik. Ben Beykoz halkına müteşekkirim. Arkasından bir ay boyunca belediyemizin önünde 15 Temmuz Şehitler Meydanı dediğimiz meydanımızda bizler nöbet tuttuk. O nöbete Beykoz’un bütün halkı katıldı. Bir ay boyunca yataklarımıza girmeyerek sabaha kadar ne olur, ne olmaz düşüncesiyle Beykozlu insanlar nöbet noktalarına gelmeyi ihmal etmediler. Büyük bir heyecan yaşadık. Allah bu millete bir daha böyle bir kalkışma göstermesin. Her zor anda millet, vatanına sahip olma noktasında asla kendinden bekleneni yapmaktan geri kalmaz” diye konuştu.
Çelikbilek, Beykoz’un yeşilini nasıl koruduklarını anlattı.
“Bir yıl içerisinde tamamlanacak”
Öncelikle yeşilin bozulmaması için çalıştıklarını söyleyen Çelikbilek, “Biz önce yeşilin bozulmaması için çalışıyoruz. O anlamda bölgede kötü bir yapılaşma varsa onun önüne geçmeye çalışıyoruz. Doğru olması için çalışıyoruz. Onun ötesinde yine bizim orman vasfında olan mesire alanı olacak yerlerimizi halkımıza kazandırabilmek için bir adım attık. Bu anlamda çok ciddi emek ve gayret gösterdik. Karlıtepe ormanını halkımıza mesire alanı olarak açtık. Riva’da bir ormanımızı yine mesire alanı olarak halkımızın hizmetine açtık. Cumhuriyetköy’de yine bir ormanımızı halkımıza mesire alanı olarak açtık. Onun ötesinde çok önemli bir çalışmayı da Riva deresinde bir çalışmaya adım attık. Projelendirmeyi yaptık. On dokuz yirmiye yakın firma girdi. Bir yıl içerisinde tamamlanacak. Bir yıl sonra da on beş kilometre uzunluğunda olan Riva deresinin projesi bittikten sonra Karadeniz ile birlikte bu kanalımız iyileşerek bölgemize bir hayat verecek” ifadelerini kullandı.
Yücel Çelikbilek Sıfır Atık projesi hakkında bilgi verdi.
“Çok ciddi bir çaba içerisindeyiz”
Bu konuda yaptığı işten dolayı mutluluk duyduğunu belirten Çelikbilek, “Bu konuda yaptığımız işten dolayı mutluluk duyduğumu ifade edeyim. Sıfır atık projesini biz önce okullardan başladık. Yeşil okul projeleri ile birlikte bölgemizdeki bütün okullarımızda çocuklarımızda öncelikle bunun eğitimini verdik. Çocuklarla kalmadık. Velileri ile de bu işe başladık. Atıkların ikinci el olarak ayrılmasına çok ciddi anlamda kazanım elde ettik. Hem de sıfır atık projesi ile ilgili önemli sıradayız. Büyük sitelerimizin içerisine yeni yeni aparatlar koymak suretiyle o bölgedeki atıkların ayrıştırılarak bertaraf edilmesi noktasında şu anda çok ciddi bir çaba içerisindeyiz. Çevre bakanlığından bir proje desteği aldık. Onu yapıyoruz. İleriki dönem içerisinde sıfır atık projesinde Türkiye’nin öncü bir ilçesi olacak inanıyorum. Cumhurbaşkanımızın eşi Sayın Emine Erdoğan’ın yaptığı çalışmalara da bu noktada katkı verebilmek için bir gayret gösteriyoruz. Bugün kendi belediyemizden başladık. Belediyemiz içinde şu an hiçbir atık dışarı çıkmıyor. Tamamı ayrıştırılarak özel bir gübre elde ediyoruz. Bunları meyve bahçemizde kullanıyoruz. İnanıyorum ki kısa zaman içerisinde bu projemiz Türkiye’nin tamamında kabul görecektir. Birçok belediyeler arıyor bizi. Bu projeye nasıl başladığımızı soruyorlar. Anlatıyoruz, önce insanla başlayacaksınız. Önce okullarda başlayacaksınız. Bunları yaparsanız projenizin yapımı kolaylaşacaktır” dedi.
Çelikbilek son olarak Sosyal Market’ten bahsetti.
“Marketimizde sıradan mal satmıyoruz”
“Hemşerilerimizi korumak, gözetlemek bizlerin en büyük görevidir. Beş binin üzerinde kayıtlı ailelerimiz var bizim. Bu ailelerimize biz daha önceleri paketler halinde evlerine bir şeyler gönderirdik. Şimdi gördük ki bu yollamada bazı aksaklıklar meydana geldi. Vatandaşın istediği her şeyi gönderemiyoruz. Onun için biz bu işi markete dönüştürmeye karar verdik. Bir şartla, marketimizde biz sıradan mal satmıyoruz. En iyi marketlerde ne satılıyorsa onları satıyoruz. Şimdi vatandaşımızı arabayla kapısından alıyoruz. Getiriyoruz alışverişini gerçekleştiriyor. Ondan sonra alıp yine evinin kapısına bırakıyoruz. Böylece nereye gittiğini bilen yok. Nereden geldiğini bilen yok. Kendisi ne arz ediyorsa onu almak suretiyle böyle bir sosyal market anlayışını yaptık” dedi.
Haber Merkezi