Kudret Anne Dost Beykoz’a konuk oldu

  • 0
  • 23547
Kudret Anne Dost Beykoz’a konuk oldu
Kudret Anne Dost Beykoz’a konuk oldu
Kudret Anne Dost Beykoz’a konuk oldu
Kudret Anne Dost Beykoz’a konuk oldu
Kudret Anne Dost Beykoz’a konuk oldu
Kudret Anne Dost Beykoz’a konuk oldu
Kudret Anne Dost Beykoz’a konuk oldu
Kudret Anne Dost Beykoz’a konuk oldu
Kudret Anne Dost Beykoz’a konuk oldu
Kudret Anne Dost Beykoz’a konuk oldu
Kudret Anne Dost Beykoz’a konuk oldu

Bir önceki ay ünlü isimlerden Tuğba Özay’ı konuk eden Dost Beykoz yazarı Büşra Şen bu ay Avlu dizisinin Kudret Annesi Nursel Köse’yi konuk etti.

Nursel Köse, “Mizahı adamlara bırakmışız, Kadınların da tatlı bir mizahı var”

Avlu dizisinin “Kudret Anne” karakteriyle seyirciyi ekran başına bağlayan ünlü oyuncusu Nursel Köse, Dost Beykoz köşe yazarı Büşra Şen’e sinemanın inceliklerini anlattı. Beykoz Deri Kunduradaki özel röportajda sanat dünyasına damga vuracak ifadeler kullanıldı.

Set yaşamı, oyunculuk ve mizahın konuşulduğu söyleşide Nursel Köse, “Mizahı adamlara bırakmışız kadınların da tatlı bir mizahı var” dedi.

Oynadığınız karakterler çok seviliyor ve çok iz bırakıyorlar. Bize bunun sırrını açıklar mısınız?

Kudret anne çok sevildi ondan önce bir Kerimanımız vardı. O da keyifli bir karakter. İzlerken zevk alacağınız hale getirdik. İlk etapta benim için çok önemli, ben oynarken de çok zevk almak istiyorum. Her karakter çok eğlenceli olmak zorunda değil ama insanın farkına varmadan da bir mizahı vardır. İnsanları güldüreyim diye değil, oyuncu o an öyle bir hareket yapar ki biz ona güleriz sürprizdir. Yönetmenime de o konuda teşekkür ederim. Benim önümü açtı doğaçlamama fırsat bıraktı hocam. Ben de daha rahatladım. Her seferinde her hafta senaryoyu okurken, ‘burada nasıl bir tat koyabiliriz. Burada küçük bir bomba atayım da gülümsesinler’ diye uğraşıyorum o anlamda hitleri oynasam da güldürürüm.

Kötüyü çok iyi oynuyorsunuz, oynadığınız kötü karakterler hep sevildi?

Kötülüğü sevdirmek değil yanlış anlaşılmasın. Kötülüğün daha insani daha komik daha mizahi yanlarını göstererek insanlığına kapı açtığı için seviliyor. Kötü karakterlerin ya da kötülüğün örnek gibi gösterilince kötüyü gösterip kötüyü aşılamak gibi bir durum yok.

Sürekli hapishanelerde olmak ve fazla kadınla oynamak diğer rollerinize ruhsal anlamda zorluk yaratmadı mı size?

Kadınları seviyorum. Zorluk yaratmadı hepimiz birbirimizle çok iyi anlaşan bir ekip olduk. Hakikaten çok zor olabilirdi. Kadınlar da hormonlarıyla idare edilen varlıklar olduklarından zor tabi ama herkes ağlıyor. Kız meslek gibi. Ailenden çok onlarla birliktesin. Ailenden çok hapishanedesin biz çok şükür güzel atlattık yani. İyiydi.

Oyunculuk yanında mizah da yapıyorsunuz. “Kadın ve mizah” algısını nasıl görüyorsunuz?

Ben komediyi çok seviyorum. Ben mizahı çok seviyorum aslında çok komik bir kadınım. Ama beni hep değişik rollerde görüyorlar ve o anlamda Türkiye de de doğru düzgün mizahımı gösterme fırsatım olmadı. Ben hatırlıyorum ismini söylemeyeyim; bana ‘sen komedi oynayamazsın’ dedi. Ne görüyor ki, bende diye düşünürken ‘güzel kadınların komedisi, mizahı olmaz’ dedi. Zaten kadınlar da kendine gülünmesini istemiyor değil mi. Bir kompleksimiz var. Toplumda adamlar anlatır ya biz de hep güleriz. Hep adamlara bırakmışızdır mizahı. O yüzden biz kadınların mizahı duyulmuyor görülmüyor. Susmuşuz. Çok tatlı bir mizahımız var. Onu ortaya koymak dileğiyle diyorum.

Almanya’da komedyenlik yaptınız. Peki, anadiliniz olmayan bir dilde mizah yapmak zor mu?

Mizah her zaman zordur. Dille alakası var tabi… Bir dili iyi bilmek lazım diye düşünüyorum. Aksanı duymayı hiç sevmez Almanlar. O yüzden oyunculuk okumakta çok zorlandım çünkü aksanım vardı. Çünkü orda doğup büyümedim geç gittim. Liseyi bitirmiştim. Bunu duymayı sevmiyor kulağımı rahatsız ediyor. Kabareler yaptım komedi anlamında değil. Çıkış yolum o değildi. O ülkede klişelerden şablonlardan çıkma insanlardık biz. Bizi öyle görüyorlardı. Türk kadını; Müslüman, başörtülü, ezilen ve temizlikçi kadın. Bu perspektiften bakılıyordu. Bana senaryolar geliyordu. 40 yaşında Müslüman başı kapalı bir Türk kadını başka hiçbir özellik hiçbir karakter analizi yazmıyor. Yazmak ihtiyacı da hissetmiyor. Sen gidiyorsun yönetmen diyor ki; başını örtsün gelsin, bin bir türlü başörtüsü var hangi şeklini yapayım dediğimizde şok oluyorlar. Bazı şeyler hakikaten zor ve orda böyle şablonlardan bakıldığı için bana gına geldi ve bir şeyleri anlatmak ve izah etmek zorunda olduğum için en güzel yol da mizah olduğu için. Mizah kızdırmıyor o yüzden kabareler.

Kudreti aklamakta zorlandığınız ve bununla baş etmede kullandığınız yöntemler var mı?

Yöntemlerim var. Sete adımımı atar atmaz o karakter olmam, 12 saat neredeyse hücredeyim hapishanedeyim o karaktersin ve sürekli kötülükler düşünen, kötülükler kuran sürekli insanların huzurunu bozan ve zarar vermeye çalışan biri kudretin üzerimde kurduğu etkiler var; mesela “lan” kelimesi, dilimden atmam gereken bir kelime. Ya da evime gittiğimde kudretin etkisini üzerimden atmam gerekiyor. Hadi kestik deyince oyuncu kesemiyor. Mesela bir ağlama sahnesi. Kadın ağlıyor orda yırtınıyor birden kestik deyince herkes eskisi gibi oluyor. Kudret birinin kafasını kesiyor. Sonra yönetmen hadi öbür sahneye dediğinde kudretin oynaması gerekiyor. Çok zor. Bunlarında kendine özgü metotları var tabi. Şimdi bunları anlatmayacağım burada.

Sizin zaten iyi bir oyuncu olduğunuzu biliyoruz ancak bu karaktere özellikle şu sebepten seçildim diyebileceğiniz bir sebep var mı?

Güzel kadın, seksi kadın bilemem ki. Herhalde Keriman karakterini sevdirmem etkili olmuş olabilir.

Avlu dizisinde oynarken en zorlandığınız sahne hangisidir?

Birilerini öldürürken filan zor oluyor. (karşılıklı kahkaha kopar) Adam öldürmek zormuş arkadaş.

Aynı sette bulunmak istediğiniz oyuncu hangisidir?

Bir sürü insan var Şener Şen ile bulunmak isterdim tekrar. Başka isim vermek ayıp oluyor. Onu söylemiş bunu söylememiş olmasın. Ama komedi oynamak istiyorum.

Peki, Beykoz’da sevdiğiniz yerler var mı?

Beykoz’ u çok seviyorum. Beykoz’da yaşıyorum. Riva’yı, sahil boyunu çok seviyorum. Sahil kenarına gelip sürekli ekmek arası balık yiyoruz devamlı. Çok yeşili olan, doğası güzel doğasını koruyan bir ilçemiz Beykoz. Sahil kenarında balık yenilen yerler var ya orayı çok seviyorum. Çok şanslıyız. Beykoz’u seviyoruz.

Büşra Şen / Dost Beykoz – Özel Söyleşi

Ortaçeşmespor kadrosuna iki transfer
Önceki Ortaçeşmespor kadrosuna iki transfer
Ümraniye'de bir araca silahlı saldırı düzenlendi
Sonraki Ümraniye'de bir araca silahlı saldırı düzenlendi
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz