Başkan 15 Temmuz’u Dost Beykoz’a anlattı

  • 0
  • 32066
Başkan 15 Temmuz’u Dost Beykoz’a anlattı
Başkan 15 Temmuz’u Dost Beykoz’a anlattı
Başkan 15 Temmuz’u Dost Beykoz’a anlattı
Başkan 15 Temmuz’u Dost Beykoz’a anlattı
Başkan 15 Temmuz’u Dost Beykoz’a anlattı
Başkan 15 Temmuz’u Dost Beykoz’a anlattı
Başkan 15 Temmuz’u Dost Beykoz’a anlattı
Başkan 15 Temmuz’u Dost Beykoz’a anlattı
Başkan 15 Temmuz’u Dost Beykoz’a anlattı
Başkan 15 Temmuz’u Dost Beykoz’a anlattı
Başkan 15 Temmuz’u Dost Beykoz’a anlattı
Başkan 15 Temmuz’u Dost Beykoz’a anlattı
Başkan 15 Temmuz’u Dost Beykoz’a anlattı
Başkan 15 Temmuz’u Dost Beykoz’a anlattı

Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, 15 Temmuz’da FETÖ’nün darbe girişimi sırasında yaşadıklarını ilk kez Dost Beykoz’a anlattı.

Çelikbilek, “hiç kimse arayıp ta ne yapmamız gerektiği konusunda bize fikir vermedi, tamamen aklıma gelenleri yaptım” dedi.

15 Temmuz’da Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)’nün darbe teşebbüsü sırasında, Beykoz halkını, ‘FSM köprüsüne gidin’ diye yönlendiren Yücel Çelikbilek, halkıyla birlikte korkunç geceyi bizzat yaşayanlardandı.

FSM Köprüsünde Beykozlularla birlikte darbecilere karşı koyan Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, ‘FSM Köprüsüne gidin’ diye yönlendirdiği Beykozluları, daha sonra ele geçirilen darbecilere zarar vermesinler diye ikna etmek zorunda kaldı.

 “15 temmuz beklemediğimiz bir akşamdı”

15 Temmuz akşamı Türkiye'nin beklemediği bir akşamdı. Cumhurbaşkanımız yoğun çalışmalarının ardından bayram tatilini geçirmek üzere Marmaris'teydi. Bunu çok az insan biliyordu. Tam olarak yerini bilmiyorlardı. Devlet bu konuda çok ketum davranmıştı. Demek ki bazen böylede olması gerekiyormuş. Gördük ki devletin bazen böyle davranması hayırlı sonuçlar verebiliyormuş.


O akşam Türkiye'de insanlar olmayacak bir tarzda ayağa kalktılar. Bu cümlenin altını çizin. Türkiye'de ihtilal yine olurdu. Çok insanı yine öldürürlerdi. İnsanları bulundukları yerlere mahkûm ederlerdi. Araziye daha farklı araçlarla çıkarak sokakları kan gölüne çevirirlerdi. Bunların hiçbirinin merhameti yoktu. Dolayısıyla bu olay karşısında halkın hem sağduyusu, hem de güvendiği bir lider vardı. Bundan önceki 5-6 kalkışmada sonuca giden darbelerde halkın önüne bir lider çıkmamıştı.

Olayın olduğu akşam bizim siyasi partimizin yerel danışma meclisi toplantısı vardı. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi'nde toplantımızı yaptık. Gayette güzel toplantı olmuştu. Saat 21.30 civarıydı oradan ayrıldığımızda ardından makamımıza geldik. Başkan Yardımcısı arkadaşımız Salih Elmas Bey, arabasına binmiş köprüye doğru gidiyormuş. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne giderken yolu kesilmiş. Beni aradı. ‘Başkanım burada bir sıkıntı var’ dedi.

Sıkıntı olduğuna kesin kanaat getirince, arkadaşlarımız geri dönmek zorunda kaldı. TEM yolundan gelememiş, Çekmeköy yolu üzerinden gelmişler. Biz ilçe başkanımızla değerlendirme yaparken, Ferruh Dalgıç arkadaşımız aradı. Onun aramasıyla biraz daha olayın ciddiyetine vardık.

Bu arada, ‘ne yaparız’ diye ciddi ciddi düşündük. O arada bizim teşkilat mensubu arkadaşlarımız meşgul değillerdi, toplantıdan yeni çıkmıştık. Bizler hemen vatandaşlarımıza, toplanmaları için mesaj gönderdik ve ilçe binamıza doğru yola çıktık. Biz gidene kadar insanlarımız toplanmaya başlamışlardı. Televizyonlardan bunun bir terör olayı olmadığını öğrendik… Çünkü konuşanlar rahat konuşamıyorlardı. Tankların birde insanlara müdahale etmeye başladığını duyduk. ‘Bu artık normal bir hareket değil’ şeklinde yorumladık.

Başbakan’ın açıklaması her şeyi açık etti

Bu sıralarda Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım'ın açıklamalarını duyduk. İlçe Emniyet Müdürü arkadaşımız da o sırada arayarak, bizden destek istedi. Hemen ardından Cumhurbaşkanımızın cep telefonundan canlı yayına bağlanınca, TSK içindeki FETÖ yapılmasının bir hainliği olduğu netlik kazandı. Çok öfkelendik. Resmen sırtımızdan vurulmuştuk. Bu öfke karşısında da soğukkanlılığımız muhafaza etmemiz gerekiyordu.

Bütün büyük araçlarımızla Beykoz’da kritik ulaşım noktalarını kapattık. Kavacığı doğru gelen vatandaşlarımızın ulaşımını engellememek için her bölgeye görevliler bırakarak, yolların kısmı olarak açık tutulmasını sağladık.

Büyük araçlarımızla Kavacık’taki İlçe Emniyet Müdürlüğü, Kaymakamlık binası ve Anadoluhisarı’ndaki emniyet binalarını ablukaya aldık. Diğer taraftan TEM’den Kavacık’a gelen yolu da büyük araçlarla kapattık. Olası bir teşebbüs sırasında darbecilerin Beykoz’a ulaşmalarını engellemek için tüm tedbirleri kısa sürede aldık. Tedbirleri aldığımız için savunma adına yapmamız gereken bir şey kalmamıştı. Bu durum karsında mevcut durumun üzerine gitmemiz gerekiyordu…

“Başkanım biz burada az kişiyiz bize adam gönder”

İlçe emniyet Müdürümüzle de bir görüşme yaptım. Müdürümüz bana, "Başkanım biz burada az kişiyiz. Bize insan gönder" deyince, biz kısım arkadaşımızı ilçe başkanlığı önünde bırakarak, diğer arkadaşlarımızın FSM köprüsüne gitmelerini istedim…  Bende arkadaşlarımızın arasına karışarak köprüye gittim.

Biz köprüye indiğimizde tanklar orada duruyorlardı. Bizden önce giden arkadaşlarımız az olduğu için askerler önlerini kesmişti. Biz bir anda köprüye inince askerler korkuya kapıldılar. Çünkü zor bir ortamdı. Telaşlandılar. Kendilerine zarar verileceğini düşündüler. Tankların içindeki insanlar dışarı çıkartılmaya başlanmıştı. Bir anda bir tankın hızla üzerimize gelmeye başladığını gördüm ve kendimizi yolun kenarına doğru atabildik. Yanımdaki arkadaşlarımızın o sırada yaralandığını gördüm.

“Kendi kararlarımı uygulamak zorundaydım”

O anda kendi kararlarımızı uygulamak zorundaydım. Çünkü ne telefonlara cevap geliyordu ne de kimseye ulaşabiliyorduk. Hiç kimseye ulaşma şansımız yoktu.

Tanklardan açılan o ateşler sonrasında Beykoz'da 3 arkadaşımız şehit oldu, 70 arkadaşımız da yaralandı. Bizim en çok zayiat verdiğimiz yer, bizim üzerime yürüyen tankın gittiği Anadoluhisarı’nda oldu. Tamamen sapkın hale gelmiş, gözleri dönmüştü… Anadoluhisarı’nda direk vatandaşın üzerine ateş açtılar… Hatta daha sonra Anadoluhisarı'ndaki noktaya birkaç tane daha tank geldi. En çok yaralımız Anadoluhisarı’nda vardı. Şehitlerimizin bir tanesi de orada oldu. Bu sonuçlarla o kara geceyi tamamlamış olduk.

“Beykozlu kardeşlerimle iftihar ettim”

Ben o gece araçtan mikrofonla vatandaşlarımıza 'köprüye gidin' derken bir kişinin dahi 'aman ben arkada kalayım, onlar gitsin bende arkalarından giderim' dediğini duymadım, görmedim. Şu sonucu da çıkartabiliriz buradan, 'insanlarımız siyasi liderlerine güveniyor.'

“CHP ve MHP’li kardeşlerimizde o gece bizimleydi”

Orada sadece AK Partili vatandaşlarımız yoktu. CHP'li ve MHP'li kardeşlerimizde o gece bizimle beraberlerdi. Başkomutanın talimatlarını herkes harfiyen uyguladı. Hatta kız kardeşlerimizde bizimle birlikteydi… Kadınlarımız, kızlarımız herkes sokaktaydı. Hatta öyle arkadaşlar vardı ki, 'Yahu sen dur, biz önden gidelim' diyorlardı. O şekilde de olmazdı tabii ki. Bu talimatı siz verdiyseniz sizinde onlarla birlikte gitmeniz gerekiyor. Bu herkesin yapacağı bir işti. Bu herkesin vatanı için yapması gereken bir işti.

“FSM Köprüsünde yaklaşık 3 saat mücadele ettik”

O gece gerçekten sonradan farkına vardığımız ülkenin her yanında olduğu gibi Beykoz’da adeta bir tarih yazılıyordu. Allah’ın yardımıyla Beykozlular olarak bir saldırıyı püskürtmüştük. Tam üç saat orada vatandaşlarımızın mücadelesine tanıklık ettik. Tankların içindeki askerleri hemen orada bulunan köprü karakoluna teslim ettik.

FSM’de durum normale dönüp köprü ulaşıma açıldıktan sonra öfkeli halkımız darbeci askerleir almak istedi. Bu olacak bir şey değildi. Hukukun dışına çıkmak farklı sıkıntılar yaratabilirdi.

Vatandaşlar tutturdular, ‘biz bunları alacağız’ diye. Vatandaşlar yüklenince karakolun bir kapısı kırıldı. Baktık olacak gibi değil kapıyı açtık. Vatandaşları ikna etmeye çalışıyduk, büyük oranda da başarılı olmuştuk…  O sırada il başkanlığından bir mesaj geldi. ‘Hızlı bir şekilde, havalimanına gidin’ denildi. Bu durum benim vatandaşlarımızı ikna etmemi de kolaylaştırdı.

Vatandaşlarımıza şu uyarıyı yaptım: Darbe yapmak isteyenler artık emniyet güçlerinin ellerinde, tankı kullanacak olanlar da enterne edilmiş bir şekilde bekliyorlar… Bizim burada yapacağımız bir şey yok” diyerek havaalanına doğru gideceğimizi söyledim. Fakat daha sonra trafik sıkışlığı nedeniyle araçlarımız bizim yanımıza ulaşamadığımız için gidemedik. Fakat Beykozlu çok sayıda genç arakadaş havaalanına ulaştığı bilgisini daha sonra aldık.

“7 Ağustos Yenikapı mitingi bir milat olacaktır inşallah”

Yenikapı'daki miting belki de bu ülkenin tarihindeki en anlamlı miting olacaktır. Yani ülkenin çok darda olduğu zamanda tekrar halk bir araya gelebiliyor, tekrar kaynaşabiliyorlar. CHP'nin ve MHP'nin katılıma olumlu cevap vermeleri bu defa Türkiye'nin başarısını istemeyenleri çok daha kızdıracak fakat bu miting Türkiye'nin gücüne güç katacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Başkomutanımıza göstermiş olduğu siyasi zekâdan dolayı da çok teşekkür ediyorum. Beykoz halkına da gösterdikleri azimden ve bağlılıktan dolayı da teşekkür ediyorum. Onların bir hemşerisi olarak her birini ayrı ayrı kutluyorum.

Bu arada tüm siyasi parti ilçe başkanlarımıza ve genel başkanlarına da bu tarihi dayanışma için memnuniyetimizi bildiriyorum. Bu ülke hepimizin. Bundan sonra da kardeşçe duygularla yaşayacağız bu topraklarda inşallah.

Dost Beykoz / Özel Haber

Abdullah Gül’den polislere moral ziyareti
Önceki Abdullah Gül’den polislere moral ziyareti
Müslüm Gürses'in duyulmamış şarkıları Beykoz'da tanıtıldı
Sonraki Müslüm Gürses'in duyulmamış şarkıları Beykoz'da tanıtıldı