Beykoz'un en çalışkan sivil toplum kuruluşlarından olan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), Çocuk Hakları Haftası nedeniyle bir etkinlik düzenledi.
Beykoz'un okullarında okuyan Beykozlu çocukların yaptığı resim, şiir ve kompozisyonların da sergilendiği etkinlikte çocuklar, sahne performansıyla da büyük beğeni topladı. TEGV İpek Kıraç Öğrenim Birimi Sorumlusu Filiz Erdoğan'ın öncülüğünde bir araya gelen çocuklar ve veliler, hem bilgilendi hem de eğlendi. Programın sunuculuğu Kral FM Programcılarından Kezban Yaşamul gerçekleştirirken, TEGV İpek Kıraç Öğrenim Birimi de aynı gün 10. yaşını kutlamanın mutluluğunu ve gururunu yaşadı.
Çocukların erişkinlerden farklı fiziksel, fizyolojik, davranış ve psikolojik özellikleri olduğu, sürekli büyüme ve gelişme gösterdiği bilincinin yerleşmesi, çocukların bakımının bir toplum sorunu olduğu ve bilimsel yaklaşımlarla herkesin bu sorumluluğu yüklenmesi gerektiği düşüncesinden hareketle Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi oluşturulmuştur ve bu belge çocukların korunmasına yönelik yapılan ilk sözleşmedir. 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve 193 ülke tarafından onaylanan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin ilk maddesinde ise şöyle denilmektedir:
Birleşmiş Milletler: “Onsekiz yaşına kadar her insan çocuktur!”
"Bu sözleşme uyarınca çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç, onsekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır."
Toplamda 3 kısımdan ve 54 maddeden oluşan Çocuk Hakları Sözleşmesi (ÇHS) dört temel ilkeyi benimser. Bunlar ise sırasıyla; ayrım gözetmeme (Madde 2), çocuğun yüksek yararı (Madde 3), yaşama ve gelişme hakkı (Madde 6) ila katılım hakkıdır (Madde 12).
TEGV'in Beykoz'daki iki Birimi'nden birisi olan İpek Kıraç Öğrenim Birimi, Çocuk Hakları Haftası ve 10. yaşını kutlamak için Ahmet Mithat Efendi Kültür Merkezi'nde yüzlerce veli ve çocuğun katılımıyla bir etkinlik düzenledi. Beykoz Kaymakamı Süleyman Erdoğan'ın da katıldığı ve bir konuşma yapmasının yanı sıra kendi yazdığı 'Gıda Güvenliği' adlı kitabını velilere armağan ettiği günde, Beykozlu Muhtarlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de Filiz Erdoğan'ı yalnız bırakmadı.
‘Güzel sunucu Kezban Yaşamul, profesyonel sunumuyla büyüledi’
Ahmet Mithat Efendi Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen etkinliğin sunuculuğunu üstlenen KRAL FM Programcısı Kezban Yaşamul, konukları "Işığımız çocuklar, umudumuz çocuklar, geleceğimiz çocuklar... Kendilerini çocukların mutluluğuna adamış yetişkinler... Hepiniz hoş geldiniz..." sözleriyle karşıladı. Kezban Yaşamul'un davetiyle ilk konuşmayı gerçekleştiren TEGV İpek Kıraç Öğrenim Birimi Sorumlusu Filiz Erdoğan ise şunları söyledi:
"Defterdar Mehmet Bey İlköğretim Okulu Müdürü ve öğretmenlerine... Mehmet Emin Pulatkonak İlköğretim Okulu Müdür ve öğretmenlerine... Şehit Er Ersin Güner İlöğretim Okulu Müdür ve öğretmenlerine... Sedat Simavi İlköğretim Okulu Müdür ve öğretmenlerine... Komşu ilçemiz Üsküdar'dan gelen Kirazlıtepe Seyfi Orhon İlköğretim Okulu Müdür ve öğretmenlerine... Elbette son olarak da velilerimize... Hepinize çok teşekkür ediyorum, iyi ki varsınız ve hepiniz hoş eldiniz... İnşallah hepimiz için güzel bir gün olur."
Beykoz Kaymakamı Süleyman Erdoğan'ı sahneye davet ederken, "Her zaman en küçük sorunumuzda bile huzuruna gidip, kapısını çalıp; kapısını çalmakla da kalmayıp çözüm bularak geri döndüğümüz ve ilçemizin en büyük mülki amiri Beykoz Kaymakamımız Sayın Süleyman Erdoğan'ı konuşmalarını yapmak üzere davet ediyorum" şeklinde anons yapan başarılı sunucu Kezban Yaşamul, konuklardan büyük alkış aldı. Sahneye güler yüzle çıkan ve öncelikle çocukları selamlayan Beykoz Kaymakamı Süleyman Erdoğan ise şunları kaydetti:
Kaymakam Erdoğan: “Yetişkinler olarak kendimizi sorgulayalım!”
"Böyle güzel bir ortamda sizlerle beraber olmaktan mutluluk duyduğumu ifade etmek isterim. Anlatmaya gerek yok ama zaman zaman ihmal ediyoruz: Çocuklarımız... Geleceğimiz ve her şeyimiz diyoruz ama bazı yerlerde hata yapıyoruz. Biz hata yapınca, çocuklarımız da çocukluk yıllarını iyi geçirmiyor ve yetişkinlik dönemlerinde sıkıntı yaşıyor. Bizim onlara henüz çocukken haklarını öğretmemiz gerekiyor.
Çocuk hakları kadar çocukların yetiştirilmesi ve geleceğe hazırlanması konuları da çok önemli... Dünya Çocuk Hakları dolayısıyla düzenlenen bu güzel etkinlik hepimiz için bir vesile olsun ve biz veliler olarak, aileler olarak kendimizi bir gözden geçirelim. Bizler yetişkin olduğu halde bu hak-hukuk gibi kavramlar konusunda ne derece bilinçliyiz; bunu sorgulayalım. Bunlardan sonra bir de sorumluluklarımızı irdeleyelim. Haklarımızı bilmemizin peşi sıra bizlerin sorumluluklarını da aynı şekilde bilmesi ve buna göre hareket etmesi gerekir."
Konuşmasında çocuk haklarının temeline de değinen Beykoz Kaymakamı Süleyman Erdoğan, temel hak olarak 'yaşama hakkını' gösterdi. Kaymakam Erdoğan, şöyle dedi:
"Çocukların hakları daha doğmadan başlar. Ne demektir bu? Cenin olduktan sonra hiç kimse onun, çok ciddi sağlık sorunları dışında dünyaya gelmesini engellememesi gerekir. Hakkı oradan başlıyor. Artık insan olarak teşekkül etmeye başladığında, o cenin aşamasında, kimsenin müdahale etmemesi gerekiyor. İstisnası: Annenin sağlığı... O süreci iyi yönetmek gerekiyor. Temel hak neymiş? Yaşama hakkı... Diğer haklar sonra gelir."
‘Uzmanlar da Filiz Erdoğan’ı yalnız bırakmadı…’
Konuşmaların ardından sahneye bu kez İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi’nden Gözde Durmuş geldi ve enteraktif bir sunum gerçekleştirdi. Çocukların temel hakları olan eğitim, barınma, beslenme ve sağlık konularından bahseden Gözde Durmuş, çocuğun cinsel sömürüye karşı korunması gereğine de dikkat çekti. Uzman Psikolog Zafer Köktuna ve Avukat Meltem Başar Yıldız da yine çocuk hakları ve yetişkinlerin sorumlulukları konularıyla ilgili bilgi verirken, sahne son olarak çocuklara teslim edildi.
TEGV çocuklarından Dila Yıldız, çocuk haklarına 'bir çocuk gözüyle' nasıl bakıldığına örnek olurken; Zeynep Yaşamul ise TEGV'de bir günün nasıl geçtiğini 'çocukça' özetledi. Programın sonunda ise çocuklar Türkiye'nin 7 bölgesini temsilen 'yöresel kıyafetler' içinde sahneye geldi ve dans etti. Sahne ortasında bulunan 7 parçayı birleştiren çocuklar, arka planda Türkiye haritasını oluştururken; ön tarafa gelen iki çocuk da Al-Yıldızlı bayrağımızı taşıdı. Çocukların bu görünümü konuklar tarafından büyük beğeni toplarken, başarılı çocuklar uzun süre ayakta alkışlandı.
Ahmet Mithat Efendi Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen etkinlik, daha sonra üst katta bulunan resim, şiir ve kompozisyon sergisinin gezimiyle devam etti. Birbirinden güzel resimlerin sergilendiği salonda, konuklar uzun süre 'Çocuk Hakıları Haftası'na dair yapılan el emeği işleri inceledi. Bu sırada TEGV'li öğrenci ve öğretmenler de Dost Beykoz'a özel 'Hatıra Pozu' verdi.
‘Beykoz’un çocuklarından 1 şiir, 1 kompozisyon’
Bu arada çocukların el emeği resimlerin peşi sıra duygu emeği şiirleri ve akıl emeği kompozisyonları da büyük bir beğeniyle izlendi. Dost Beykoz'un seçtiği 1 şiir ve 1 kompozisyon ise sanki tüm günde anlatılmak istenilenleri özetler gibiydi:
“Çocuk Hakları”
Çocuk Hakları önemlidir
Onlar çok değerlidir
Canımızın bir parçası onlar
Unutmayalım onları korumayı
Koruyup, kollayalım onları...
Her ne olursa olsun korumalıyız onları
Aklımızı başımızdan alırlar
Koklayın, sevin, sarılın
Lakin sakın kırmayın onları
Akıllıdır onlar
Rahatsız etmeyin, edenleri uyarın
Irak, Van fark etmez bütün çocuklar aynıdır
Yazan: Duygu Özgül- Şehit Er Ersin Güner Ortaokulu 7/B sınıfı 1297 numaralı öğrencisi
“Çocuk Haklarına Saygı”
Çocuklar, bu milletin geleceğidir. Bu yüzden onları kısıtlamamalı, olabildiğince özgür bırakmalıyız.
Her çocuğun hakları vardır. Yani Çocuk Hakları Sözleşmesi imzalandıktan sonra olmuştur. Bu sözleşmeyle çocuklara yaşama, eğitim, korunma, barınma gibi haklar verilmiştir. Yaşama hakkı, en temel haktır. Zaten o olmasa öbürlerinin ne anlamı var ki? Bazı aileler çocuklarını cami avlularında, kapı köşelerinde bırakıp gidiyorlar ya da dilendiriyorlar. Tarlalarda çalıştırıp, erken yaşta evlendiriyorlar. Bunlar tamamen çocuk haklarını çiğnemek, ihlal etmek, görmezden gelmek demektir. Bu haklar çocukların elinden alındığında zaten devlet müdahale ediyor etmesine ama çocuklar bu şekilde harcanmamalı, ihmal edilmemelidir. Her çocuk geleceğe dair bir ışıktır. Şefkatle yetiştirilen, ihmal edilmeyen her çocuk hayatta bir yerlere gelecektir.
Çocukların haklarını elinden alıp harcadığında, kimin eline ne geçmiştir? Oysaki çocukların mutluluğunu görüp bunun için çalışmak, insana çok şey kazandırır.
Yazan: Ezgi Ofli - Şehit Er Ersin Güner Ortaokulu 7/B sınıfı öğrencisi
Haber Merkezi
