Kader GÜR
  • 02/06/2020 Son günceleme: 02/06/2020 17:50
  • 7.443

Benim kötü adam olarak konuşulmam çok umurumda değil... Ama bana kötü adam diyenlerinde pek iyi adam olmadıkları ortada. Onların iyi adam olmadığını şahsıma, belediye ile ilgili bir haber nedeniyle manevi tazminat davası açılmasından ve beslemelerin üzerime saldırmasından anlamıştım.

Ben aklım kestiğince, gördüklerimi yazmaya devem edeceğimi ve beslemelerden de hukuk önünde hesap soracağımı, peşlerini asla bırakmayacağımı tekrar tekrar söylüyorum.

Bir itiraf daha yapmak istiyorum. Beykoz halkı olarak kandırıldığımız yetmediği gibi AK Partililer olarak da kandırıldığımıza artık kesin kanaat geitiriyorum. Tuzağa düşürüldük galiba... Ben hazmedemiyorum. Diğerlerini bilmem ama bu kandırılmışlığın hesabını sorabilecek insanların olması beni birazcık rahatlatıyor!  

Merhum Yücel Çelikbilek döneminde yaşanan rant tartışmalarının yeni versiyonlarını hem de daha ağır şekilde yaşıyoruz. Bu tartışmalar önce Beykoz'u ilgilendiriyor, sonra da AK Parti'yi. Çelikbilek dönemini aktif olarak yaşayanlar hatırlayacaktır. Beykoz'un ve AK Parti'nin en büyük sorunu çıkar ve menfaat ilişkileriydi.

Bu tartışmalar Beykoz Belediyesi'ni ve AK Parti'yi oldukça yıpratmıştı ki, Hanefi Dilmaç sahaya sürüldü. Aslında Murat Aydın'ın dava konusu yaptığı "Bina Fiyatına Merdiven Yapmışlar" başlıklı haber o dönemin rant ilişkilerini en açık şekilde gösteriyordu. Onun içindir ki, AK Partililer olarak, 'kan kaybediyoruz... Toparlanmamız lazım' düşüncesiyle çeşitli hamleler yapıyorduk. Örneğin, etkili mesajlarla bu rant ve çıkar ilişkilerini önlemeye çalışıyorduk. Hatta o kadar ki, her zaman saygı duymamıza rağmen dönemin belediye başkanı Yücel Çelikbilek'i bu tarz ilişiklere fırsat vermemesi için iyice sıkıştırırken, art niyetlilerin onu ezmesini de engelliyorduk. Aslında partimize karşı muhalefet görevini yaparak, rakip partileri alana sokmuyorduk.

Şimdi geldiğimiz noktaya bakalım! Recep Tayyip Erdoğan'ın Murat Aydın'ı Beykoz Belediye Başkan adayı yapmasına karşı çıkmayarak bir şeyi değiştirebildik mi? Bence değiştirmediğimiz gibi daha beter ettik. Şile teşkilatı gibi ayağa kalkarak bunu engelleyebilir miydik? Engelleyebilirdik. Neden yapmadık, çünkü İlçe Başkanımız Muhammed Hanefi Dilmaç, 'seçimi kazanacağız' diyerek Murat Aydın'a desteğini tüm teşkilata bildirmişti. Bizde teşkilat terbiyesine uyduk.

Bence Murat Aydın'a gerek yoktu. Murat Aydın'ı seçim kampanyası sürecinde iyi takip ettim. Hatta seçimden sonra da bayağı bir zaman ilişkilerimiz devam etti.

Murat Aydın benim derin siyasi analizlerime yabancı bir adam profili değildi... Tek adam olma girişimlerinin de katkısıyla siyasette mubah denilen her şeyi yapabilecek bir tarzı olduğunu gördüm ve tedbir aldım. Murat Aydın satrancı seviyor.

Beykoz Belediye Meclisi'nden borçlanma yetkisi alan Murat Aydın seçim sürecinde Zeytinburnu'ndan bir iki kişi getirebileceğini ifade ederek, kadrosunu Zeytinburnu'ndan oluşturacağı söylemlerini reddetmişti.

Bugün bakıyoruz, Beykoz Belediyesi Zeytinburnu'ndan yönetiliyor. O kadar ki, şirket müdürleri bile oralardan getirtiliyor. Murat Aydın birlikte yol yürüdüğü insanlara vefa gösterirken, Beykoz'u ve AK Partiyi tarumar ediyor.

Murat Aydın seçildikten sonra Beykoz Belediyesi'nin ihalelerinin bir çoğunu haber yaptık. Yapmadıklarımızı da yapmaya hazırlanıyoruz. Rakamlar ve rant mücadelesi benim beynimi yerinden oynattı. Yücel Çelikbilek'i bu tarz yaklaşımlarla devirmeye çalışanlara bakıyorum da hiç sesleri çıkmıyor. Menfaat, edebin, adabın, adamlığın, dostluğun, dinin, imanın önüne geçmiş giderken, bir yandan da Beykoz'un ve AK Parti'nin kuyusunu kazıyor. Yücel Çelikbilek döneminin sözde mağdurları bu dönemin dut yemiş bülbülleri gibi duruyor.

Beykoz Belediyesi'nin ekonomik bilançolarıyla ilgili hiç kimse bir şey bilmiyor. 4 yıl sonra karşımıza ne çıkacağını kimse kestiremiyor. Son bir yılda yapılan milyarlara varan ihaleler arasında Beykoz'un geleceğine kalacak hiç bir şey yok. Beykoz sahil düzenlemesi ve Riva Meydanı... Bunların haricinde yapılan işlerin alt yapıları Yücel Çelikbilek döneminde hazırlanmıştı. Sosyal medya üzerinden müthiş bir hizmet algısı yürütülüyor. Beykoz'un ağacı, çiçeği, meyvesi, sebzesini sanki onlar getirmiş gibi sosyal medyadan her gün gözümüze sokuyorlar.

Kampanya sürecinde, 'Beykoz'a beş yılda 15 yıllık hizmet yapacağım' diyen Murat Aydın, AK Parti'nin İBB seçimlerini kaybetmesinin arkasına sığınmasıyla başımıza geleceklerin ilk işaretini vermişti. Murat Aydın Beykoz'a hizmetiyle değil ama ihalelerle belirli bir tayfaya acayip hizmet ederek kısa sürede dikkat çekmeyi başardı.

Çöp ihalesi, araç ihalesi, yakıt ihalesi, belgesel ihalesi, sempozyum ihalesi, barınak ihalesi, yıkım ihaleleri, yıkılıp yeniden yapılan yerler. Vs, vs.

Ben muhalif bir AK Partiliyim. Muhalifliğimde, AK Parti'nin ömrünü uzatabilme gayesiyle   bir takım olumsuzlukları önleme çabasına yöneliktir. Gazeteci olmamı bir tarafa bırak Murat Aydın'a oy veren bir AK Partili seçmenim. Onun içindir ki, Murat Aydın'a hakkımı helal etmeme tercihimi saklı tutuyorum. Çünkü Murat Aydın Beykoz'u iyi yönetemiyor.     

Beykoz'da manzara böyleyken; seçimi kazanan İlçe Başkanı Muhammed Hanefi Dilmaç'ın Beykoz'u kaybetmeyi ne uğruna göze aldığını çok merak ediyorum.

Aksi takdirde, Zeytinburnu tayfasının bizim üzerimizden yürümeye çalıştığı yolun kendisine çıkıyor olmasını anlayamadığını düşüneceğim ki, bu büyük bir felaket ve AK Parti'nin Beykoz'da sonu olur.

Yazarın Yazıları
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz